Pandemi döneminde ilk defa tanıştık Uzaktan eğitimle.
Önce eğitimciler olarak zorlandık. Hem karşımızda birilerinin olduğunu görmeden, bir şeyler anlatmak, hem de karşımızdakinden etkileşim almadan faydalı olmaya çalışmak, nafile çaba gibi gelmişti önceleri. Zaman içerisinde sistem oturmaya başladı. Eğitimciler olarak her gün yeni bir yöntem geliştirerek hem meslektaşlarımızdan yardım alarak hem de ÖBA’dan (Öğretmen Bilişim Ağı) faydalanarak, hiç de alışkın olmadığımız bir eğitim yönteminin üstesinde gelmeyi başardı eğitimcilerimiz. Bunu yaparken çeşitli ve yeni materyaller kullanmayı da öğrendiler. İnternetten dolu dolu faydalanıp, daha önce bir çoğumuzun kullanmadığı Microsoft Teams, Zoom gibi birçok uygulamayı da EBA ile birlikte kullandılar. Aslında bu tür uygulamalar özellikle şirketlerin sıklıkla başvurduğu uygulamalardır. Ama pandemi döneminde ülkemizde kullanımı zirvelere ulaştı. Bunula da sınırlı kalınmadı. Televizyon kanalları kuruldu. Bu kanallardan yapılan yayınlarla Öğrencilerimize faydalı olunmaya çalışıldı. Hatta birçok öğrenci direk öğretmenlerinin telefonlarına ulaşarak yardım bile aldılar. İnterneti olmayanların mağdur olmaması için Tüm GSM operatörleri belirli bir kotada internet hediye ederek sürece büyük bir katkıda bulundular. Bu başarılı çalışmalardan dolayı Ülkemizdeki tüm Öğretmenlerimiz dönemin Milli Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer tarafından Başarı belgesi ile ödüllendirildiler.
Bu süreç içerisinde okullarda yapılması gereken Öğretmenler kurulu toplantısı ve Hizmet içi eğitimleri de uzaktan yapıldı.
Pandemi bitti!
Uzaktan Eğitimler bitti!
Ama sene başı ve sene sonu hariç Hizmet eğitim çalışmaları uzaktan yapılmaya devam etti.
Böyle bir Kanun veya Yönetmelik olmamasına rağmen bu uygulama bir nevi teamüle dönüştü. Dönemin Bakanı Sayın Ziya Selçuk döneminde getirilen Ara tatil uygulaması ile Kasım ve Nisan aylarında öğrencilerimiz bir hafta dinlenirken, Öğretmenler de bu süreyi Hizmet içi eğitimle değerlendiriyor. Bu hizmet içi eğitim seminerlerinin ilk ara tatil (18-22 Kasım 2019) dönemi hariç her dönem uzaktan yapıldı. Zaman zaman uzaktan yapılacağı sene başında ilan edilse de ilan edilmediği dönemlerde bile hep uzaktan yapıldı.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer Uzaktan Hizmet içi Eğitimin yüz yüze eğitimden daha faydalı olduğuna dair açıklamasına da hepimiz şahit olduk.
13-17 Kasım tarihlerinde yapılacak olan Hizmet içi Eğitim seminerinin Okullarda yüz yüze yapılacağı resmi yazı ile okullara bildirildi. Daha yazı kurumlara ulaşmadan çeşitli eğitim grupları ve İnternet siteleri tarafından duyurulunca büyük tepkilere neden oldu. Herkesin kendisine göre tepki göstermek için bir gerekçesi vardı.
İşte gerekçeler;
Birçok öğretmen, ucuz olsun diye erkenden uçak biletini almış.
Bazı öğretmenler tayin olamadıkları için eşinden çocuğunda uzaktalar. Dolayısıyla aileleri ile bir hafta da olsa birlikte olmak istiyorlar.
Bazı öğretmenler uzaktan yapılacağını düşünerek özel işlerini bu tarihe göre ayarlamışlar.
Yakın akrabalarının, dostlarının düğün ve benzeri organizasyonlarının bu tarihte yapılması kendilerine göre ayarlanmış olanlar var. Hatta kendi düğünlerini Ailesinin bulunduğu ilde yapmak için bu tarihi seçmiş olanlar bile var.
Bu mazeretler sadece bazıları ve sayısı çoğaltılabilir.
Öğretmenler Seminer döneminde bir yerlere gitmeyecek olsalar bile;
Öğrencinin okulda olmadığı boş binaya gitmek için yakıt tüketecekler.
Toplu taşıma ücreti verecekler.
Seminer olacağı için okullarda kalorifer yanacak, elektrik tüketimi olacak.
Üstelik bütün israf, Okulda Akılı tahtadan veya Bilgisayardan seminer videosu izlemek için yapılacak.
Oysa herkes, bu Seminer videolarını evinden izleyebilir.
Ne yazık ki Memur sendikaları bu sürece tweet atmak ve göstermelik birkaç görüşme dışında katkıda bulunamadılar.
Sözün özü Bakanlığın aldığı kararı sorgulamak kimsenin haddi değil ama zamanında duyurulmadığı için birçok öğretmenin mağduriyet yaşaması kaçınılmazdır.
Önümüzdeki dönemlerde, önceden duyurulması kaydıyla Hizmet içi eğitim seminerleri yüz yüze yapılabilir. Ama mevcut alınan kararın tekrar gözden geçirilmesi kimseyi mutsuz etmez ama Öğretmenleri mutlu eder. Mutlu öğretmen de daha iyi motive olur.
