Günümüzde pek çok ülkenin karşı karşıya kaldığı yoksulluk 2019 yılından itibaren artış göstermeye başlamış ve kişilerin satın alım güçlerinin reel olarak azalması ile önemli bir sorun olmaya başlamıştır. Genel olarak yoksulluk sorununa birçok farklı faktörün etkili olduğu görülmektedir. Kişinin yaşadığı çevre, sahip olduğu eğitim düzeyi, toplum yapısı, barınma ve sağlık olanakları, istihdam edilme durumu ve sahip olduğu işin niteliği yoksulluk riski üzerinde etkili olmaktadır. (1)

Bir yandan adaletsiz gelir dağılımı, diğer taraftan ulusal gelirin paylaşımındaki çarpıklık, son yıllarda yaşanan ekonomik krizler ve uygulanan yanlış ekonomik politikalar yoksulluğu daha da ağır bir boyuta taşımıştır. Yoksulluk sorununu ortadan kaldırabilmek ve daha güzel ve refahlı bir yaşam yaratabilmek her dönem devlet politikalarının önemli amaçları arasında yer almıştır. Yoksulluk sadece geri kalmış ülkelerde değil, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda da ortak bir sorun olarak yaşanmaktadır. Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi’ne (ÇBYE) göre, son 15 yıl içinde 25 ülke çok boyutlu yoksulluğu yarı yarıya azalttı. Buna rağmen dünyada 1.1 milyar insan hala yoksul. Yoksulluğu azaltmayı başaran ülkeler arasında Kamboçya, Çin, Kongo, Honduras, Hindistan, Endonezya, Fas, Sırbistan ve Vietnam yer alıyor. Ancak yoksulluk içinde yaşamaya devam eden Burondi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Nijer, Malavi ve Madagaskar hala dünya yoksulluk sıralamasında ilk 5 ülkeyi oluşturmaya devam ediyorlar. 2023 verilerine göre 110 ülkedeki 6.1 milyar insanın 1.1 milyarı ağır çok boyutlu yoksulluk içinde yaşıyor. Her 6 yoksulun 5’i Sahraaltı Afrika (534 milyon) ve Güney Asya’da (389 milyon) bulunuyor. Tüm yoksul insanların yaklaşık 3’te 2’si (730 milyon) orta gelirli ülkelerde yaşıyor. (2)

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre, 85 milyon nüfusumuzun 60 milyonu ekonomik yardım alabilmek için “Sosyal Yardım Bilgi Sistemi” ne kayıt yaptırmış. Bu rakam, iki yıl önce 17 milyon 700 bin idi. Ülkemizde yoksulluk envanterine kayıtlı yurttaş sayısının toplam nüfusa oranı yüzde 70.9 gibi çok ürkütücü bir seviyeye ulaşmıştır. Bu endişe verici durum nedeniyle Bakanlık Eylül 2023’de sosyal ekonomik destek olarak ailelerin temel ihtiyaç ve eğitim giderlerini karşılamak üzere, 579 milyon lira ödeme yapmıştır. Bir yıl önce Eylül 2022’de ödenen miktar 340 milyon 499 bin lira idi. Bir yıl içinde oluşan bu fakirlik neredeyse iki kat artmış oldu. Yapılan yardım tutarı da katlandı.

Son yıllarda Ankara, İstanbul ve İzmir gibi metropol şehirlerimizde yaşanan yoksulluğun artması, bu şehirlerdeki yaşamı zorlaştırmıştır. Ayrıca, kırsal kesimden daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak için göç edenlerin yoksulluktan çıkamadıkları, iş bulmada önemli zorluklar yaşadıkları ve yoksulluk durumlarının derinleştiği görülmüştür.

Yoksulluk toplum için bir hastalık haline dönüşmeden kişilerin iş ve meslek edinmelerinin sağlanması ve en önemlisi yoksulluk lehine daha adil bir gelir bölüşümü yaratılması için kişilerin refah seviyesinin yükseltilmesi hedeflenmelidir. Bu arada yoksul ve muhtaç durumda olan kişi ve ailelerin doğru tespit edilmesi ve bunlara doğru erişimin gerçekleştirilmesine özen gösterilmelidir.

Kaynakça:

(1)   Merve Malak

(2)   Küresel Çok Boyutlu Yoksulluk End.