Bazı topraklar üzerinde yaşayan insanlarla anılırlar. Harput üzerinde yaşayanlar değil altında taşıdıklarıyla anılır. Nasıl anılmasın ki? Topraklarında sanki türbe ekmişlerde bitmişler gibi. Bu sebepten evliyalar şehri olarak anılır. Harput’un meşhur evliyalarını elbette topraktan bitmediler. Ama toprakları yaşadıkları müddetçe yoğurdukları gibi terki hayat ettikten sonra aynı vazifeyi öğrencileri devam ettirmiştir.
Topraktan elbette türbe bitmez. Ancak, kadir bilir Harputlular onların unutulmasına gönülleri rıza göstermediğinden hatıralarını yüz yıllarca yaşatarak günümüze bize miras olarak topraktan biten taştan türbeleri kaldı. Bilinenlerin verdiği eserlerinin hala erbabı tarafından okunuyor olması fikirlerinin yaşamaları için bir şanstır. Harput, evliyalar şehridir. Zan edilir ki türbeler bez bağlayarak dilekler kabul olunur. Ziyaretçilerin maksatlarının dünyevi sıkıntıların ortadan kalkmasıdır. Ziyaretçilerin sayısının artarak devam etmesi merhamet istismarcılarının istilasına vesile olmuştur. Kaynakların verdiği bilgilere göre mamur şehir Harput, üzerinde yaşayanlar merhamet istismarcılarına izin vermezlerdi. Daha doğrusu böylelerine rastlanmazdı. Harput Kültürü aç ve açıkta kimse bırakmama kültürüdür. Harput Kültürü bir hayat tarzıdır. Komşusunun evinin görüşünü kapatmamak için ihtiyacı ve hakkı olduğu halde evini yükseltmeyenlerin diyarıdır. Uzak diyarlardan gelerek yoluna devam edemeyenleri misafir etme yarışıdır Harput Kültürü.
Şimdilerde sadece büyük beklentilerle Harput’u merak eden az sayıdaki ziyaretçiler ile yaz aylarının sıcağından bir nebze serin hava alabilmek amacıyla ziyaret edildiğini hatırlatalım. Betonlarla çevrelenen tarihi mirasa kısa zaman sonra yenilerinin ekleneceğinden şüphe yoktur. Hiçbir şey yapılmasın mı? Yapılacak elbette. Aslına uygun yapmanın kime ne zararı vardır. Bir zamanlar komşunun görüşünü kapatır diye hakkı olduğu halde evini yenilemeyen Harput insanından tarihi mirası yok sayarak yapılanlar arasındaki farkın tek bir sebebi vardır. O da Harput Kültür artık gittikçe zayıflamaya başlıyor. Yoz bir kültürün müsebbibi kim olmak ister? Elâzığ hem göç veriyor hem de göç alıyor. Gidenlerin yerine gelenlerin kendi hayat tarzlarını yaşamaları ile binlerce yıllık zengin miras Harput Kültür de kaybolup gidiyor. Elbette herkes dilediği gibi yaşayacaktır. Buna kimse engel olmaz da. Ancak tarihimizi muhafaza etmek de bizim hem görevimiz hem de vazifemizdir. Harput’u emsalsiz kılan kültürüdür taşıdığı değerlerdir. Bu değerlerin gittikçe yok olması susuz kalan toprakların gittikçe çoraklaşması anlamına gelir. Çorak topraktan da vatan çıkmaz. Çoraklaşmanın önüne geçebilme şansımız vardır. Kendisini bu toprakların bir parçası sayanların omuzlarının buna hazır olması gerekir. Harput Kültürü’nün yaşatılması değerlerimizin muhafaza edilmesinin bir yolu olan Harput isminin vilayet olarak yeniden verilmesi uğrunda hep birlikte çabalayabiliriz. İşi bazı insanların sırtına yüklemek kolaycılığı yerine bilgi ve şuura dayanan haklı isteğin herkes arkasında durmalı ve savunmalıdır. Akademik camia öncülük görevini yerine getirerek şimdiye kadar suskunluğunun da bedelini ödemelidir. Bilgi üreterek fikir sahibi olmamızı sağlayacak olan akademik camiamız suskunluğu bozmalıdır.
Komşu vilayetlerinde bundan fayda sağlayacaklarından şüphe yoktur. Bir anda bütün dikkatler tarihe ve bıraktığı mirasa dönecektir. Herkes değerlerine sahip olmaya başlayacaktır. Bir zamanlar bazı küçük hesaplar uğruna bazı yerleşim yerlerinin değiştirildiğini biliyoruz. Bunların temelsiz olduğu ve amaca hizmet etmediği ortaya çıktı. Harput isminin vilayet adı olması tarihe sadakatin ifadesi olacaktır. Düşünülen amaca hizmet edeceğinden şüphe edilmesin.
Harput’un sıradan bir yerleşim yeri olmadığını artık herkes idrak ediyor. Bir zamanlar Sancak olarak görev yapan bu beldenin tekrar eski ihtişamına kavuşamayacağını biliyoruz. Ancak, son iki yüz yıl içinde sayısız medreseleri, çarşıları, hanları ile bölgenin ticaretini yöneten Harput il olarak bundan sonra tarihten aldığı hızla daha da ileriye taşıyacaktır.
Harput vilayet ismi olsun...
Sancaktepe/İstanbul 12.09.2023