Elazığ, üç tarafı sularla çevrili, adeta bir yarımada gibi konumlanan ve zengin turistik değerlere sahip bir ilimizdir. Sadece çevresindeki göllerle değil, aynı zamanda Harput gibi tarihi ve turistik hazineleriyle de öne çıkmaktadır. Elazığ'ın turistik zenginlikleri sadece bunlarla sınırlı değildir; Hazar Baba Dağı, Sivrice Gölü, Azer Baba Türbesi, Saklıkapı Kanyonu, Karaleylek Kanyonu ve Buzluk Mağarası gibi birçok doğal ve kültürel güzellik de bulunmaktadır.

    Binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Harput, son zamanlarda yapılan önemli restorasyonlarla yeniden canlanmaya başlamıştır. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olan, Harput Kalesi'nin altındaki kilise, geçmişte harap bir haldeyken restore edilerek bölgedeki Hristiyan vatandaşlarımız tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Harput'taki Ulu Cami'nin eğri minaresi ise, dünyada benzerine ender rastlanan bir yapıdır ve bu cami, Türklerin Anadolu'ya geldiklerinde inşa ettikleri ilk camilerden biri olarak da büyük bir tarihi öneme sahiptir. Harput Kalesi, yerel halk arasında "Süt Kalesi" olarak bilinir ve geçirdiği restorasyonla yeniden gün yüzüne çıkmaktadır. Belediye Başkanı Şahin ŞERİFOĞULLARI’nın yoğun çabaları sayesinde Harput'taki bazı yapılar restore edilip müze olarak turizme kazandırılmıştır. Musiki Müzesi, Hamam Müzesi ve Basın Müzesi bunlara örnek olarak gösterilebilir.

    Ancak Elazığ'ın turizm potansiyelini artırmak için bu çalışmalardan daha fazlası gerekmektedir. Bu güzellikleri etkili bir şekilde tanıtarak turistlerin bölgeye çekilmesi sağlanmalıdır. Turizm, bacasız bir fabrika gibidir; bu nedenle, turistik değerlerimizi korumalı, temiz tutmalı ve gelecek nesillere aktarmalıyız. Özellikle Buzluk Mağarası'nın acilen düzenlenmesi ve tanıtılması gerekmektedir; bu sayede mağara, ilimizin turizm gelirlerine büyük katkı sağlayabilir. Ayrıca, Hazar Gölü çevresindeki yerleşim yerleri ve yazlıkların oluşturduğu tehditler dikkatle incelenmeli, gölün temiz tutulmasına özen gösterilmelidir. Hazar Baba Dağı ise, ağaçlandırma çalışmalarının bir an önce gerçekleştirilmesi gereken bir bölgedir.

    Son dönemde keşfedilen Saklıkapı ve Karaleylek Kanyonları, milyonlarca yılda oluşmuş doğal güzelliklerdir ve bu alanların da gerekli tanıtımı yapılarak iç ve dış turizme açılması gerekmektedir. Elazığ Belediyesi, Elazığ Valiliği ve sivil toplum kuruluşları, el ele vererek bu turizm hamlesini gerçekleştirmelidir. Yurtiçindeki ve yurtdışındaki Elazığlı hemşerilerimizle irtibata geçilerek onların da Elazığ'ı tanıtmada aktif rol almaları sağlanmalıdır. Ayrıca, henüz bilinmeyen tarihi ve turistik zenginliklerimiz de araştırılarak ilimizin turizmine kazandırılmalıdır. Dünyada turizmden ciddi gelir elde eden yerleşim yerlerinin olduğunu unutmamalıyız. Elazığ, bu konuda eksik değil, aksine fazlası olan bir ildir. Bu yüzden hep birlikte Elazığ ve Elazığ turizmi için çalışmaya davet ediyorum.