Hüseynik Mahallesi, Elazığ’ın kültürel mirasını yansıtan, Anadolu yapı mimarisinin son örneklerinden olan tescilli konaklara ev sahipliği yapıyor. Bu yapılar, yüzlerce yıllık geçmişleriyle, sadece bu mahallenin değil, Elazığ’ın da kültürel hafızasını taşıyor. Ancak ne yazık ki, bu paha biçilmez yapılar yıllardır kaderine terkedilmiş durumda ve çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Elazığ’ın tarihi ve kültürel mirasının korunması adına önemli bir adım atılmıyor, bu da şehirdeki değerlerin yok olmasına yol açıyor.
2020 yılındaki büyük deprem, Hüseynik Mahallesi’nde yer alan birçok eski yapıyı etkileyerek tescilli konaklarda da hasara yol açtı. Ancak depremden sonra, bu konakların restorasyonu için hiçbir somut adım atılmadı. Oysa Elazığ Belediyesi ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, bu konakları restore ederek hem yerel halkın hem de turistlerin ilgisini çekebilecek önemli bir proje geliştirebilirlerdi. Bununla birlikte, restorasyonun yapılmaması, bu tarihi eserlerin her geçen gün yok olmasına neden oluyor.
Tescilli konaklar, Elazığ’ın geçmişini yansıtan sadece taş ve kerpiçten yapılmış binalar değil; bu yapılar, yerel kültürün, mimarinin ve yaşam tarzının bir yansımasıdır. Bu yapılar, aynı zamanda şehrin kültürel kimliğini de temsil etmektedir. Elazığ’ın tarihi dokusuna sahip çıkılmaması, sadece bu binaların değil, aynı zamanda şehrin geçmişine ve kültürüne duyulan saygının da eksikliğini gösteriyor.
Yıllardır restorasyon bekleyen bu konaklar, Elazığ’daki kültürel mirasa ne kadar sahip çıkıldığının bir göstergesi olmalı. Şehirde büyük projeler duyurulsa da, bu tür tarihi yapılar için aynı titizlik ve çaba gösterilmiyor. Tescilli konakların restorasyonu, sadece Elazığ’ın geçmişini korumakla kalmaz, aynı zamanda turizmin gelişmesine de katkı sağlar. Bu tarihi yapılar, Elazığ’a gelen turistler için ilgi çekici birer destinasyon olabilir, ancak belediye ve kültür müdürlüğü bu konakları korumak yerine onları yok olmasına göz yumuyor.
Şehrin tarihine sahip çıkmak, sadece eski taşları restore etmekten ibaret değildir. Aynı zamanda bu taşların, bu yapıları inşa eden insanların kültürünü, yaşam biçimini ve değerlerini korumakla ilgilidir. Bu anlamda, Elazığ’daki tescilli konaklar sadece binalar değil, birer kültürel hazinedir. Ancak bu hazineler, ilgisizlik ve yetersizlik nedeniyle yıkılma tehdidi altında. Elazığ Belediyesi ve Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, bu önemli yapıları koruma adına acilen harekete geçmeli ve restorasyon çalışmalarını başlatmalıdır. Aksi takdirde, bir dönemin izlerini taşıyan bu yapılar, tarih içinde kaybolacak ve yerini tek tip TOKİ konutları gibi betonarme yapılar alacaktır.
Elazığ, geçmişine sahip çıkmazsa, geleceğine sağlam adımlar atması mümkün olmayacaktır. Bu yüzden, Hüseynik Mahallesi’ndeki tescilli konaklar, Elazığ’ın kültürel mirasını koruma adına bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Zaman kaybedilmeden, restorasyon çalışmalarına başlanmalı, bu yapılar bir an önce turizme kazandırılmalıdır…