Gelir İdaresi Başkanlığı’nın üzerinde çalıştığı yeni vergi paketinden; gelirini düşük gösterenlerden, gelir ile harcamaları arasında yüzde 20’den fazla fark oluşması durumunda vergi alınmasını sağlayacak “nereden buldun” düzenlemesi sürprizi çıktı. Harcamanın kaynağının izahına ilişkin incelemeye dayanan risk analizi sonucu beyana tabi gelirleri ile harcamaları arasında yüzde 20’nin üzerinde uyumsuzluk olan mükelleflerden “Özel Gider (Harcama) Bildirimi” istenecek. Aradaki farkı izah edemeyenler, bu farkın vergisini ödeyecek. Ayrıca kaynağı açıklanamayan gelirden de vergi alınması öngörülüyor. Daha önce Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan bu uygulama 2003 yılında yürürlükten kaldırılmıştı. Şimdi yeniden gündeme getirilen düzenlemenin, mükelleflerin harcama ve gelirlerinin görülebilmesini sağlayan “Mükellef Hesap Kartı” ile birlikte yürütülmesi düşünülüyor. Bu maddenin 2024 yılı kazançlarına uygulanmak üzere 01 Ocak 2025’te yürürlüğe konulması öngörülüyor. Düzenleme yasalaştığında mükelleflerin lüks harcamaları, gayrimenkul ve taşıt alımları, yüksek kira ödemeleri, pahalı eğitim ve seyahat harcamaları ile kredi kartı ödemeleri ortaya konulup gelirleri ile bu harcamaları nasıl yaptığı sorulacak. Bu veriler tapu, noter, banka ve benzeri yerlerden alınan bilgilerle oluşturulacak.

Bunun dışında, vergi paketinde düşünülen en önemli düzenlemelerin, sermayeye yönelik vergi değişikliklerinde olduğunu görüyoruz. Çok uluslu şirketlere “Asgari Kurumlar Vergisi” uygulamasının getirilmesi ile doğrudan vergilerin payını artırmak için yerel “Asgari Kurumlar Vergisi” ve “Asgari Gelir Vergisi” modellerinin uygulanması düşünülüyor. Yap-İşlet-Devlet (YİD) modeli ile Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında faaliyet gösteren kurumların yüzde 25 yerine yüzde 30 vergiye tabi tutulması öngörülüyor. Ayrıca serbest meslek kazancı elde eden avukat, mimar, doktor, müşavir ve benzeri mükelleflerin beyan edeceği kazanç, brüt asgari ücretin yıllık tutarının altında olmayacak. Yeni işe başlayanlar üç yıl asgari vergiden muaf olacaklar.

2008 yılından bu yana vergi alınmayan borsa kazançlarından, hisse senedini elde tutma süresine göre yüzde 2.5 ile yüzde 10 oranında vergi alınması düşünülüyor. Buna göre, Borsa’da işlem gören ve 3 yıldan kısa süreyle elde tutulan hisse senetlerinin alım satımından elde edilen kazançlardan vergi alınacak. Hazırlanan vergi yasa taslağına göre, borsadan 2024 yılında 900 milyar lira kazanç elde edileceği ve buradan 73.2 milyar lira vergi alınacağı tahmin ediliyor.

Bunun dışında hazırlanan vergi paketinde yurt dışı çıkış harcının arttırılması yer alıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı yurt dışı çıkış harcını 150 liradan 3 bin liraya ve her yıl değerlenme oranında artış öneriyor. Ayrıca ev sahiplerine ödenen kiranın yüzde 20’sinin vergi (stopaj) kesintisi yapılması öngörülüyor. Bütün kira ödemeleri banka üzerinden yapılacak ve elden kira ödemeleri cezalandırılacak.

Hazırlanan vergi paketinin yasalaşması halinde 500 milyar lira dolayında bir vergi geliri sağlanacağı hedefleniyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Haziran-Ağustos dönemi üç aylık borçlanma programının tutarı bile 670 milyar lira… Yani vergi paketinden 170 milyar lira daha fazla. Bu nedenle vergi paketi yaşanan ve rekor düzeye ulaşan bütçe açığına bir çare olur mu? Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.