22 Aralık 1914-17 Ocak 1915 tarihlerinde Sarıkamış’ta, 1915-1916’da Çanakkale’de yaşanan savaşlar yaşamımızın çok önemli olayları olarak tarihimizde yer almış olup, şehit düşen askerlerimizi her yıl anarken onlara saygı ve minnet borcumuzu göstermeye çalışmaktayız. Aynı şekilde Kore ve Kıbrıs gazilerimizi dile getirip onlarla övünürken Yemen Şehitlerinden yeteri kadar söz edilmemesinin, bir başka ifade ile Yemen olayının fazla gündeme getirilmemesinin çok ciddi bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Çanakkale ve Sarıkamış’ta verilen mücadele ile yaşananlar ve sonuçları çok önemli ve değerlidir. Bu konuda çok şey yazılmış ve tartışılmış olduğu için Yemen şehitlerinin hikayesini dile getirmeye çalışacağız. Osmanlı’ya kadar uzanan ve üzerinde çok fazla durulmayan, ancak binlerce evladımızı şehit verdiğimiz Yemen, Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra Osmanlı buradaki hükümdarlığını sürdürmek için çok büyük bir bedel ödemiştir. Yemen’in yabancılara karşı korunması ve Osmanlının varlığını sürdürmesi amacıyla burada savaşmak zorunda kalmış, Anadolu ve Rumeli’den asker sevkiyatı yapmak zorunda kalmıştır. Osmanlının Mekke ve Medine gibi kutsal yerleri sırf elde tutma isteği ve Süveyş Kanalının stratejik özelliği çok pahalıya mal olmuştur. Zaman içerisinde Arap liderler ve Yemen halkı İngilizler ve Fransızlar ile anlaşıp Osmanlıya baş kaldırmışlar ve isyanlar çıkarmışlar. Bu isyanların bastırılması nedeniyle binlerce insan savaşmak için Yemen’e gönderilmiştir. Çarpışmalar çok şiddetli olduğu için aileler Yemen’e cepheye giden evlatlarının artık geri dönmeyeceğini biliyorlardı. Bu yüzden birçok aile cepheye gönderdikleri çocuklarından bir daha haber alamadılar. Hatta bazı askerler yıllar sonra savaş bitse de bu topraklardan geri dönmemişlerdir. Sağ kalabilenler orada yaşamlarını devam ettirmişlerdir. (1)

Harput’un İzzetpaşa “Yemen Redif Orduları” grup komutanlığına atandıktan sonra 14 Mayıs 1905 tarihinde Valilik binasında rütbeli subaylar ve Harput’un ileri gelenlerini toplayarak Yemen’e asker gönderilmesi gerektiğini anlatmış ve daha sonra ahaliye çağrıda bulunmuştur. 7 Temmuz 1905 Cuma günü Elazığ’da bulunan 1’nci Redif Taburu Yemen’e hareket etmiştir.

Anadolu’dan bu dönemde Yemen’e giden 100 bin ile 150 bin arasındaki çocuk yaşta askerlerimizin şehit olduğu açıklanmaktadır. Bu sadece son dönemde şehit olan askerlerimizin sayısıdır. Daha önceki isyanlarda verdiğimiz şehitlerle birlikte neredeyse 700 bin dolayında Türk evladının Yemen ellerinde şehit olduğu belirtilmektedir. (2)

Yaşanan bütün bu acıları anlatan ve halkın dilinden düşürmediği Elazığ’ın ünlü “Yemen Türküsü” bu hikâyenin özelliğini ve izlerini günümüze kadar taşımıştır. Türkü Yemen’de savaşta ölen askerlerimiz için yakılmış bir ağıttır. Bugün sadece bu ağıtlarla hatırlamaya çalıştığımız Yemen şehitlerinin her yıl Elazığ’da törenlerle anılmasını ve hatırlanmasını şehit düşen evlatlarımıza karşı bir vefa borcumuz olarak değerlendirilmesini düşünüyoruz. Bu nedenle Yemen şehitlerinin unutulmaması ve anılması için bir kutlama gününün tespit edilmesini öneriyoruz.  

Kaynakça:

(1)   Jurnal.İst Haber Masası

(2)   Elazığ Hakimiyet Haber