Harput yolu virajlarla doludur…
Dünyaca meşhur olmasa da ilk çıkan acemileri oldukça zorlar. Ancak yolda ilerledikçe, rakım yükseldikçe muhteşem manzara ve Harput’un o büyülü havasına girmiş olursunuz!...
Yaklaşmakta olduğumuz 31 Mart yerel seçimleri de artık son virajlarına yaklaşmakta…
Adaylar tüm hızıyla sahada oy toplamaya çalışırken; kendi projelerini anlatarak ve vatandaşlara ulaşarak çalışmalarını yürütüyorlar… Maksat Elazığ’ın çıkarlarını; maksat Elazığ için en iyi hizmet edeni seçebilmek!.. Bu noktada belediyenin imkanları akıllı şekilde kullanıldığı zaman gerçekten güzel işler ortaya çıkabilecektir. Deprem ve pandemi geçirmiş bu aziz şehir, akılcı projelerle çağ atlayacaktır. Elazığ’ın hizmetin en iyisine kavuşacağına inancım tamdır. Son yıllarda kaybolan demokrasi kültürü keşke yaşayabilseydi!...
Bir Elazığlı olarak belediye başkan adaylarının Elazığ yerel kanallarında Canlı yayında Elazığ halkının karşısına çıkıp medeni bir şekilde projelerini tartışmalarını ve bunu izlemeyi çok isterdim…
Ancak ne yazık ki bu şimdilik pek mümkün gözükmüyor; oysaki yarın hepimiz bu şehirde birlikte yaşayacağız, çarşıda taziyede mutlaka bir araya geleceğiz…
Ortak akılla bu şehre çok şey kazandırılabiliriz…
Elazığlı ayrıca sanayi yatırımı da almak zorundadır. İşsizlik, beraberinde birçok sorunu getirirken; toplumsal birliği de tehdit eden önemli bir göstergedir. Son yıllarda yatırım anlamında yatırımcıya uygun yer tahsisi yapılmış; yeni organize sanayi bölgeleri Elazığlı için yeni iş kapılarının doğmasına bir vesile olmuştur. Burada üretilecek ürünler ülkeyi döviz girdisi sağlarken iş sahibi olan Elazığlı vatandaşlar da evlerine sıcak bir ekmek getireceklerdir. Bunlar yeterli midir? Değildir, özellikle maden ilçemizde çıkarılan maden cevherlerinin değerlendirilmesi, burada katma değeri yüksek ürünler üretilerek ülke ekonomisine ve bölge insanına kat ve kat kazançlı yatırımlar yapılmalıdır. Yeter ki biz bu konuda birlik olalım. Belediye, STK, milletvekilleri tek yumruk halinde Elazığ’ın ve Türkiye’nin çıkarı için ortak hareket edelim.
Kentsel dönüşüme de ayrı bir başlık açmak istiyorum. Yaşadığımız büyük depremler sonrasında, ilimizin konut stoku büyük bir oranda yenilense de; az sayıda yapı hala daha yenilenmeyi beklemektedir…
Yaklaşmakta olan Bingöl ve Tunceli depremleri, ilimizde mutlaka az da olsa hasara sebep olacaktır. Bunların olmasını tabii ki arzu etmiyoruz ama bu ülkemizin bir gerçeği. Bizim yapmamız gereken depreme dayanıklı, nitelikli konutlar üretmek. Akılcı imar planlarıyla kaliteli ve kontrol edilmiş yapılarla bu tür felaketlerde can kaybını en aza indirebiliriz.
Yazılarımda hep bahsediyorum derdimiz Elazığ, derdimiz Türkiye…
Her şeyin daha iyi olması için çok çalışmak zorundayız. Üretmek zorundayız. Bunun başka bir yolu yok. İnşallah önümüzdeki dönemde belediye meclisinde görev almayı; Rabbimiz bize nasip ederse ve Elazığlı hemşerilerimiz de bunu bize layık görürlerse; biz Elazığ için Türkiye için çok çalışacağımıza söz veriyoruz.
Her şeye Elazığ için…
Her şey Türkiye için…