Bu yıl 11 Kasım ile 24 Kasım tarihleri arasında Azerbaycan’da sürdürülen 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (Conference of the Parties - COP), dünya genelinde iklim değişikliğiyle mücadele konusunda hükümetler arası müzakerelerin yapıldığı en önemli platformlardan biridir. COP, her yıl düzenlenir ve her toplantı, Paris Anlaşması gibi küresel iklim politikalarının uygulanmasını denetler ve geliştirmeyi hedefler.

COP29’un 2024’teki buluşması, özellikle karbon salınımını azaltma hedeflerinin ilerletilmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede finansman mekanizmalarının güçlendirilmesi ve ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltma taahhütlerinin daha da netleştirilmesi açısından önemli olacaktır. Ayrıca, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlama hedefi etrafında daha fazla somut adım atılması bekleniyor.

COP29’un ülkemiz için önemli olmasının birkaç nedeni vardır. Türkiye, hem gelişmekte olan bir ülke hem de büyük bir ekonomi olarak iklim değişikliği müzakerelerinde stratejik bir konumda yer alır. Ülkemizin COP29’dan bekleyebileceği bazı anahtar başlıkları 6 başlıkta toparlayarak, olası katılım stratejilerini şöyle özetleyebiliriz:

1. Karbon Emisyonlarını Azaltma Taahhütleri

Türkiye, 2021’de Paris İklim Anlaşması'na resmen taraf oldu ve 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını %21 oranında azaltma hedefi belirledi. COP29, bu taahhüdün takip edilmesi ve güçlendirilmesi açısından kritik bir platform olacaktır. Ülkemiz, karbon emisyonlarını azaltmak ve enerji geçişini hızlandırmak için daha fazla taahhütte bulunabilir. Paris Anlaşması ve 1.5°C Hedefi: Türkiye'nin hedefi, küresel sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlamak adına daha iddialı eylemler geliştirmek olacaktır. COP29, Türkiye’nin iklim değişikliği eylem planları konusunda daha fazla taahhüt sunabileceği bir fırsat olabilir. Karbon Piyasası ve Emisyon Ticareti: Türkiye, karbon ticareti mekanizmalarına dâhil olma konusunda daha aktif bir rol üstlenebilir. Bu, Türkiye'nin küresel ticaretin bir parçası olarak karbon emisyonlarını daha verimli bir şekilde azaltmasına yardımcı olabilir.

2. İklim Finansmanı

İklim değişikliğiyle mücadele için finansman, COP konferanslarının en önemli gündem maddelerinden biridir. Türkiye, özellikle gelişmekte olan bir ülke olarak, gelişmiş ülkelerden iklim değişikliğiyle mücadele için daha fazla finansal destek talep edebilir. İklim Fonları ve Teknoloji Transferi: Türkiye, yeşil dönüşümü hızlandırmak için gelişmiş ülkelerden daha fazla finansman ve teknoloji transferi talep edebilir. Türkiye’nin özellikle yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği gibi alanlarda teknolojiye ihtiyacı vardır. Kayıp ve Hasar Fonları: Türkiye, iklim değişikliğinin etkilerinden zarar görebilecek ülkeler için oluşturulması beklenen kayıp ve hasar fonları konusunda da destek isteyebilir. Bu fonlar, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu iklimsel zorlukları aşmaya yardımcı olabilir.

3. Yeşil Enerji ve Karbon Nötr Hedefleri

COP29, Türkiye'nin yeşil enerjiye geçiş ve karbon nötr hedefleri doğrultusunda daha fazla adım atacağı bir fırsat olabilir. Türkiye, yenilenebilir enerji kapasitesini artırmak ve fosil yakıt bağımlılığını azaltmak için çeşitli taahhütlerde bulunabilir. Yenilenebilir Enerji: Türkiye, hidroelektrik, güneş, rüzgar, biyokütle ve jeotermal enerji gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak için stratejiler geliştirebilir. COP29, bu hedeflere ulaşma konusunda uluslararası işbirliği fırsatları sunabilir. Yeşil Dönüşüm: Türkiye’nin özellikle enerji verimliliği ve düşük karbonlu enerji sistemlerine geçiş konularında daha fazla taahhütte bulunması beklenebilir. Bu bağlamda, Türkiye’nin ulusal eylem planlarında karbon nötr hedeflerine odaklanması önemlidir.

4. İklim Adaptasyonu ve Tarım

Ülkemizin iklim değişikliğiyle mücadelesi, sadece sera gazı emisyonlarının azaltılmasından ibaret değildir. Ülke, aynı zamanda iklim adaptasyonu konusunda da önemli adımlar atmaktadır. Türkiye’nin özellikle tarım, su kaynakları yönetimi ve altyapı projelerinde iklim değişikliği etkilerine uyum sağlamak amacıyla yeni stratejiler geliştirmesi gerekmektedir. Su Yönetimi: Türkiye, kuraklık ve su kaynakları sıkıntısı gibi sorunlarla mücadele etmektedir. Bu bağlamda, COP29’da su kaynaklarının yönetimi ve su verimliliği konusunda uluslararası işbirliği ve finansman talep edilebilir. Tarım ve Gıda Güvenliği: Türkiye’nin tarımsal üretim sistemleri de iklim değişikliğinden etkilenmektedir. COP29, Türkiye’nin iklim dostu tarım politikaları ve gıda güvenliği stratejileri konusunda daha fazla kaynak sağlamasına yardımcı olabilir.

5. Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması

Türkiye, Paris Anlaşması çerçevesinde emisyonlarını izlemek ve düzenli olarak raporlamakla yükümlüdür. COP29, Türkiye’nin sera gazı emisyonlarını izleme, raporlama ve şeffaflık konularında uluslararası topluma daha fazla güven verebilir. Karbon Piyasaları ve Ticaret: Türkiye, küresel karbon piyasalarına katılım sağlayarak emisyon ticaret sistemlerinden yararlanabilir. Bu sistem, Türkiye’nin emisyonlarını azaltma çabalarına ekonomik bir destek sunabilir.

6. Türkiye'nin İç Politikalarda İklim Eylemleri

COP29, Türkiye için sadece uluslararası taahhütler sunmak değil, aynı zamanda iç politikalarında da iklim değişikliğiyle mücadele için yeni yasalar ve düzenlemeler geliştirmek için bir fırsat olabilir. Türkiye, yeşil ekonomiyi teşvik etmek ve sıfır emisyonlu ulaşım gibi yerel eylem planlarını güçlendirebilir. İklim Değişikliği Yasası: Türkiye, İklim Değişikliği Yasası gibi ulusal politikalarını güçlendirerek, hem yerel seviyede hem de uluslararası alanda daha aktif bir rol oynayabilir.

Türkiye, COP29’da hem gelişmekte olan ülkelerin sesini duyuracak hem de gelişmiş ülkelerle işbirliği yaparak küresel iklim değişikliği mücadelesine katkı sağlayacak bir rol üstlenecektir. Türkiye’nin iklim politikalarında daha iddialı hedefler belirlemesi, sadece çevresel sürdürülebilirlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik büyüme ve uluslararası prestij açısından da önemli olacaktır.

COP29, Türkiye için iklim değişikliği politikalarını güçlendirmek, yeşil enerji yatırımlarını artırmak, iklim finansmanından daha fazla pay almak ve uluslararası işbirliklerini derinleştirmek adına önemli bir fırsat olabilir. Türkiye, küresel iklim müzakerelerine etkin bir katılım göstererek, hem kendi iç hedeflerine ulaşmayı hem de uluslararası düzeyde iklim değişikliğiyle mücadelede daha güçlü bir konum elde etmeyi amaçlayabilir.

2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yaygın olarak kullanılan adıyla COP29, Azerbaycan'ın Bakü şehrinde 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarını azaltma amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf ülkelerin katılımıyla gerçekleştirilen organizasyon sonucunda, fosil yakıtların (kömür, petrol ve doğalgaz) kullanımı yeşil finansman destekleri ile azaltılmalı ve yenilenebilir enerji ile enerji verimliliği maksimum oranda artırılmalıdır.