İklim alanında çalışan uluslararası araştırmacılar, küresel ısınmanın ve kuraklığın yarattığı ciddi sorunlar nedeniyle Dünya’nın çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu açıklamaktalar. Daha önce iklim değişikliği ve yaşanan kuraklık tehlikesinde Türkiye Avrupa’da en kırılgan ülke olarak açıklandı. Bunun sonucu olarak, ülkemizin önümüzdeki yıllarda afet tehlikesi ile yüz yüze kalacağı ve ciddi bir kuraklık sorunu yaşayacağı belirtiliyor.

Türkiye’de artan sıcaklar ve azalan yağışlar nedeniyle kuraklık endişe verici boyutlara ulaştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde çölleşme belirtileri görülmektedir. Kuraklığın ciddi boyutlara ulaştığı İstanbul başta olmak üzere, Aydın, Mersin Diyarbakır, Bursa Adana, Van, Edirne, Çanakkale ve Muğla gibi birçok büyük ilde su alarmı verildi. Ege ve Akdeniz bölgelerinde yağışların yüzde 50 oranında azalacağı ve sıcaklıklarda büyük artış görüleceği belirtiliyor. Artan sıcaklıklarla kuraklığın kırsal kesimdeki tarım ve hayvancılığı olumsuz etkilediği, yaşanan su krizi ve aşırı kuraklığın endişe yarattığı ve deniz sularının ısınmaya başlaması nedeniyle Akdeniz körfezinin endemik tür ve oksijen kaynağı deniz çayırlarının ölmesine yol açtığı açıklanıyor.

İstanbul’da barajların doluluk oranı yüzde 32,66’ya düştü. İski Genel Müdürlüğü, İstanbul’da kuraklığın afet boyutlarına ulaştığını açıklayarak tüm vatandaşları su tasarrufu kampanyasına davet etti. İzmir Büyükşehir ve diğer birçok Belediye suyun israf edilmemesi için çağrılar yapıyor.

Yaşanan iklim değişikliği deniz, kum ve güneş turizm tercihini de değiştirecek gibi gözüküyor. Bundan sonra turizm mevsimi ikiye bölünerek yazın ortasında Karadeniz’e, ilkbahar ve sonbaharda ise Akdeniz’e yönelme bekleniyor. Özellikle sıcak yaz aylarında Karadeniz’deki yaylalara tercihlerin artacağına dikkat çekiliyor. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda yaz ortalarında turistlerin Karadeniz’e yoğun ilgi göstermeleri bekleniyor.

Sonuçta, gelecek yıllarda çok şeyin değişeceğini, özellikle kullanılabilir su miktarı konusunda “su stresi altında” bir ülke olduğumuz dikkate alınırsa su konusuna önem verilmesini, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, bu nedenle değişmeyi ve yeni şeyler yapmayı göze almamız gerektiğini düşünmeliyiz.

Son söz; “Geleceği göremeyenler sadece izlemek zorunda kalacaklardır.”