Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde faaliyet gösteren Eti Krom, işten çıkarmalar ve emekçilerin mağduriyetiyle yeniden gündemde. Türkiye’nin yer altı kaynakları açısından zengin bölgelerinden biri olan Elazığ, yıllardır Eti Krom’un kazancına kazanç kattığı, ancak yöre halkını ve işçilerini geride bıraktığı bir tabloyla karşı karşıya. Özelleştirme sonrası azalan istihdam ve işçi haklarının göz ardı edilmesi, bölgede ekonomik ve sosyal bir çöküşe neden oluyor.
DEVLET ELİYLE İŞLETİLEN DÖNEMDEN BUGÜNE...
Eti Krom, devlet eliyle işletildiği yıllarda 7 bin 500 kişiye iş imkânı sağlıyordu. Bugün, özelleştirme sonrası bu sayı bin 500 kişiye kadar düştü. Bu durum, yalnızca istihdam kaybı değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik yapısında bir çöküş anlamına geliyor. Eskiden ailelerin geçim kaynağı olan maden, şimdi bir avuç insanın cebini dolduran bir kazanç kapısına dönüşmüş durumda.
Özellikle son dönemde yaşanan 100’ün üzerinde işçinin işten çıkarılması, bu gerçeği daha da acı bir şekilde ortaya koyuyor. Asgari ücret zammını bahane ederek işçileri mağdur eden şirket, yöre halkının ve çalışanların haklarını hiçe sayan bir tutum sergiliyor. İşten çıkarılan işçiler, keyfi uygulamalar ve eylemlere katılanların hedef alınmasıyla ilgili ciddi iddialarda bulunuyor.
DOĞA KİRLENİYOR, İNSANLAR MAĞDUR EDİLİYOR
Eti Krom yalnızca işçilerini değil, Elazığ’ın doğal yapısını da hiçe sayıyor. Vahşi madencilik yöntemleriyle çevreye verdiği zarar, bölgenin ekolojik dengesini tehdit ediyor. Alacakaya Belediye Başkanı Zafer Altınışık’ın, “Yer altı kaynaklarımız sömürülüyor, doğamız kirletiliyor ama halkımıza hiçbir fayda sağlanmıyor” sözleri, şirketin bölgeye yaklaşımını özetler nitelikte. Doğayı tahrip eden, yöre halkını işsiz bırakan ve kaynakları dışarı taşıyan bu sistemin sürdürülebilir olmadığı ortada.
EMEKÇİLERİN HAK ARAYIŞI DEVAM EDİYOR
Temmuz ayında Eti Krom işçilerinin daha iyi çalışma koşulları ve ücret artışı talepleriyle başlattığı eylemler, işçi hakları mücadelesinin en önemli örneklerinden biriydi. Ancak o günlerde işverenin sert tutumu ve işçileri hedef alan açıklamaları, bugün yaşanan işten çıkarmaların habercisi gibiydi. İşçiler, eylemlerde seslerini duyurmak için mücadele etti, ancak bugün asgari ücret zammı gerekçe gösterilerek kapı önüne konuldular.
Bu durum, yalnızca işçileri değil, bölgenin ekonomik ve sosyal yapısını da tehdit ediyor. Çalışanların işten çıkarılmasıyla, zaten sınırlı olan istihdam imkânları daha da daralıyor. Yöre halkı, işsizliğin daha da artacağı endişesiyle karşı karşıya.
ETİ KROM’DAN NE BEKLENİYOR?
Şirketin, çalışanların haklarını gözetmesi, çevresel sorumluluklarını yerine getirmesi ve bölge halkına katkı sağlaması gerekiyor. Ancak bugüne kadar izlenen politikalar, bunun tam aksini işaret ediyor. Yer altı kaynaklarımızın sömürülmesi, çalışanların mağdur edilmesi ve çevrenin tahrip edilmesi kabul edilemez.
Bu noktada, yerel yönetimlerin ve devletin, Eti Krom’un bölgedeki faaliyetlerini yeniden değerlendirmesi şart. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, hem ekonomik hem de ekolojik bir yıkım kaçınılmaz olacaktır. Emekçiler, haklarını savunmaya devam ediyor ve bu mücadelede kamuoyunun desteği hayati öneme sahip.
Elazığ gibi zengin kaynaklara sahip bir ilin, işsizlik ve yoksullukla anılması kader olmamalıdır. Eti Krom’un gölgesinde emekçilerin sesi duyulmalı, hakları korunmalı ve bölgenin geleceği güvence altına alınmalıdır.