Hz. Ömer’in adaletinden bahsedenler, Turist Ömer gibi davranır olmuş…

Hz. Ali’nin güzel ahlâkından bahsedenler ise hakkaniyeti unutmuş!

Memleketi sahipsiz bulanlar dört yanda at koşturuyor. Mülakat sisteminden geçtiğimiz aylarda ülkemizde binlerce öğretmen adayı mağdur olurken, bugünlerde de bu durum hemen yanı başımızda yaşanıyor.

Geçtiğimiz günlerde bir ilçemizde personel alımı sırasında yaşananlar, bu ülkenin gençlerine reva görülen haksızlıkların en net göstergelerinden biri oldu. KPSS’den düşük puan alan kişiye mülakatta yüksek puan verilerek işe alındı, KPSS puanı en yüksek olan aday ise mülakat bahanesiyle elendi. Büro personeli alımında adaylara Arap Baharı’yla ilgili soruların yöneltildiği ortaya çıktı. Daha da ilginci, mülakat komisyonunda yer alan muhtarların, Arap Baharı hakkında hiçbir fikrinin olmadığı halde soru sormasıydı!

MUHTARLAR NEYİN KOMİSYONU?

20 Kasım’da duyurusu yapılan bu ilçemizin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na alınacak personel için mülakat komisyonunda kimler vardı dersiniz? Kaymakamın yanı sıra muhtarlar, iş insanları ve tarım müdürü! Büro personeli alımında teknik yeterliliği olmayan kişilerin mülakata katılması yetmezmiş gibi, muhtarların Arap Baharı’yla ilgili sorular yönelttiği iddia ediliyor.

Düşünün, bir komisyon üyesi olarak mülakata giriyorsunuz ama sorduğunuz sorunun anlamını bilmiyorsunuz! Muhtar, NATO’nun kuruluş yılını, hükümet sistemlerini, Arap Baharı ülkelerini bilmiyor ama mülakatta soru soruyor. Bu, ancak bizim ülkemizde görülebilecek bir garabettir.

Mülakatın hakkaniyetli olup olmadığını bir kenara bırakın, bu komisyonun nasıl oluşturulduğu bile başlı başına bir skandal. Tarım müdürü, iş insanı, muhtar… Bu kişilerin büro personeli alımıyla ne ilgisi olabilir? Bir memur adayının yetkinliğini değerlendirecek insanlar, işin ehli olmalıdır. Ama görüyoruz ki işin ehli olmak değil, komisyona dahil olmak yetiyor!

KPSS PUANI YÜKSEK OLAN ELENDİ, DÜŞÜK OLAN KAZANDI

Mülakat sonucunda KPSS’den 77,44 puan alan S.B., mülakatta 79,53 puan alarak ikinci oldu ve elendi. KPSS’den 69,01 puan alan E.D. ise mülakatta 86,90 puan alarak birinci sıraya yerleşti ve işe alındı. Yani KPSS’den düşük puan alan mülakatta yükseltilirken, yüksek puan alan mülakatta düşürülerek saf dışı bırakıldı.

Peki mülakatın şeffaflığı konusunda bir kayıt var mı? Hayır!

Kamera kaydı alınmış mı? Hayır!

Sorular ve cevaplar bir tutanakla noter huzurunda tespit edilmiş mi? Hayır!

Peki, ne var? Kapalı zarfta saklanan, sorgulanamayan ve açıklanamayan bir değerlendirme sistemi var.

Bir kişinin işe alınması için hangi özelliklere sahip olması gerekiyor? Bilgi mi, liyakat mi, yoksa torpil mi? Yaşanan bu olay, hepimize bunun cevabını gösterdi!

SORULARA CEVAP VEREMEYENLER, MEMUR ADAYINI SINAVA ÇEKİYOR

Mülakatta, adaylara hükümet sistemleri, NATO’nun kuruluşu, Türkiye’nin üyelik süreci ve Arap Baharı ülkelerinin isimleri gibi konular sorulmuş. Şimdi soruyorum: Bu sorulara komisyon üyeleri cevap verebilir mi?

Bu mülakatın hangi kriterlere göre yapıldığı belli değil. Komisyon üyelerinin konuya hakim olup olmadığı belli değil. Mülakat sorularına adayların ne yanıt verdiği belli değil. Ama bir şey belli: İşe alınacak kişi!

GENÇLERİN HAKKI YİYENLER, BU VEBALİN ALTINDAN KALKAMAZ!

Yıllardır gençler KPSS’ye hazırlanıyor, kitaplara gömülüyor, gece gündüz çalışıyor. Ama iş mülakat aşamasına geldiğinde, birilerinin çocuğu, yakını veya tanıdığı o kadroya yerleşiyor. Bunun adı liyakat değil, bunun adı hakkaniyet değil, bunun adı düpedüz kul hakkıdır!

Bu yazıyı okuyan gençler, bu haksızlığa karşı susmayın. Mülakat adaletsizliğine karşı sesinizi çıkarın. Eğer bugün sessiz kalırsanız, yarın sizin hakkınız da hiç çekinilmeden gasp edilecektir. Ve bu vebalin altından ne komisyon üyeleri ne de onları bu göreve getirenler kalkabilir.

Mülakat sistemi kaldırılmalı, kadrolar hakkıyla çalışıp kazananlara verilmelidir. Çünkü emin olunuz ki bu ülkenin geleceğini emeğiyle hak edenler şekillendirecektir…