Bir ülkede, ahalisi üst kimlik veya üst kültür ile türdeş olsun veya olmasın, yörelere göre kültür farklılıklarını görmek mümkündür. Bazen yan yana iki köyde bile, kültür bakımından, ufak tefek farklılıklar olabilmektedir.  Bu “Dünya”nın her tarafında böyle olsa da kültürün temel unsurları bakımından çok farklılık arz etmez.

Temel geçiş dönemleri veya hayatın dönüm noktaları olarak adlandırılan doğum, evlenme ve ölüm ile bunların etrafında oluşmuş bulunan inanç ve inanışlar, aşağı yukarı, aynı veya benzer olur.

Geleneğe dayalı uygulamaların bölgeden bölgeye küçük farklılıklar göstermesi son derece doğaldır. Özellikle Türkiye Türk kültürü açısından yaklaştığımızda, kültür unsurlarındaki çeşitlenmeler, türdeş olmayan yerel toplumları bir kenara bırakırsak, coğrafȋ yapılar ve ekonomik yapı sebebiyledir.

Her ne sebeple olursa olsun, bu çeşitlenmeler, özellikle masal, hikȃye, destan, efsane ve fıkra gibi edebȋ metinler ve geleneksel oyunlar (danslar) ile müzik gibi unsurların metinleri bakımından varyant ve versiyonlar halinde görülebilir. Söz konusu çeşitlenmeler hem ezgi hem de söz metinlerinde olur. Bir başka ifadeyle; sözünü ve ezgisini birer metin olarak gördüğümüz türkülerde de varyant ve versiyonlar vardır.

Varyant Türkçe “Eş Metin”, versiyon ise “Benzer Metin” olarak ifade edilmektedir.  Varyant birbirine benzeyen, ancak bariz farkları olan metinlere deniyor. Bunu ifade ederken de eş ifadesiyle birbirinin aynısı kastedilmez. Tersine bariz farkları işaret ettiğini belirtmemiz gerekir. Türkçe “Benzer Metin” olarak ifade ettiğimiz “Versiyon” ise küçük farklılıkları ifade etmektedir.

“Çökertmeden çıktım da Halilim aman başım selamet” ve “Her gün serhoş şu Aydın’ın uşağı” sözleriyle başlayan Muğla ve Aydın’dan derlenmiş türküler ezgi bakımından versiyon, yani benzer metinlerdir. Yine ezgi bakımından bu ikisinin versiyonu olarak gördüğümüz Balıkesir ve Elazığ’da okunan “İki keklik bir kayada ötüyor” sözleriyle başlayan türküler söz bakımından varyant veya versiyon olarak nitelenemez.

Şunu unutmamak gerekir ki, Türk kültürü binası içinde gerçekleşen metin özellikli unsurlar; temel özellikler veya iskelet olarak aynı; ancak bölümler veya motifler bakımından çok küçük veya bariz farklılıklarla üretildiği yerden yakın ve uzak çevreye doğru yayılırlar. Buna kültürel difüzyon denir.

Aynı veya yakın kültür bölgelerinde varyantlar, yani eş metinler az versiyonlar, yani benzer metinler fazla görülür. Bir kültür bölgesinden başka bir kültür bölgesine, özellikle de uzak kültür bölgelerine gidildikçe bu durumun tersi görülür. Yani mevcut veya bulunduğunuz yahut esas aldığınız kültür bölgesindeki metinlerle, uzak kültür bölgesindeki metinlerin mukayesesinde, varyantların yani eş metinlerin arttığını versiyonların, yani benzer metinlerin azaldığını görürüz.

Türküler açısından da durum böyledir. Bu sebeple Türk kültür sahası içinde gerçekleşen türkülerin mahalli veya bölgesel olaylara istinaden yakılmış olanları dışında kalanların benzer olması son derece normaldir. Kaldı ki bazen, olaya istinaden yakılmış türkülerin varyant veya versiyonlarını dahi uzak kültür bölgelerinde, hikȃyeleriyle birlikte görmek mümkündür. Toplum muhayyilesi bunları üretebilmekte ve kendisine mal edebilmektedir. Bu da son derece doğaldır. Doğu Anadolu’dan balkanlara kadar uzanan bölgelerde çeşitli “Yemen” türküleriyle, “Çanakkale” türküleri önemli örneklerdir.

Yukarıdaki ifadelerden şu çıkarımlara varmak mükündür:

1.           Türküler Türk’ün geleneğine dayalı olarak üretilmiş ezgi ve söz metinleridir.

2.           Türküler ezgi ve söz bakımından geçmişten miras yoluyla gelen kalıp ezgi ve kalıp sözlere dayalı olabilirler.

3.           Türküler üretildikleri yerlerden başka bölgelere göç edebilirler.

4.           Bütün kültür unsurlarında olduğu gibi, türkülerin de ilk formuna yahut üretildikleri yerlere ulaşmak ya da bunların ilk formunu tespit etmek son derece zordur.

5.           Türkiye söz konusu olduğunda daha çok Doğudan Batıya doğru bir yayılmanın görüldüğünü söylemek yanlış olmaz.

Şunu unutmamak gerekir ki, nerede yaşıyorsa yaşasın, nereden derlenirse derlensin, türküler Türk eseridir.

Esen kalınız…