Çimentonun Gölgesinde Bir Şehir: Elazığ ve Sanayiye Dair Bir Muhasebe

Elazığ, kadim Harput’tan miras aldığı kültürel derinliği ve doğal güzellikleriyle Doğu’nun incilerinden biri. Ancak bu şehir, merkezine bu denli yakın konumlanmış ağır bir sanayi tesisinin gölgesinde yaşıyor: Elazığ Çimento Fabrikası.

Bu fabrikanın şehir ekonomisine katkısı elbette var. Sağladığı istihdam, taşımacılıktan inşaata birçok sektöre olan etkisi göz ardı edilemez. Ancak bir şehir sadece ekonomik getirilerle değil, yaşam kalitesiyle, çevre duyarlılığıyla ve sürdürülebilir kent politikalarıyla da değerlendirilmeli.

Çevresel ve Sağlık Etkileri

Fabrikadan yayılan toz ve partikül maddeler, özellikle yaz aylarında şehrin pek çok noktasında hissediliyor. İnce partikül (PM10 ve PM2.5) seviyeleri Elazığ merkezde zaman zaman Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği sınırları aşıyor. Bu durum; astım, bronşit ve solunum yolu hastalıkları açısından özellikle çocuklar ve yaşlılar için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Ayrıca tarım arazilerine yayılan çimento tozlarının ürün verimliliğini ve kalitesini azalttığına dair köylülerin aktardığı bilgiler yıllardır gündemde. Şehir estetiğini bozan, turizm potansiyelini kısıtlayan bu sanayi tesisi artık Elazığ’a yakışmıyor.

Yerel Yönetim Ne Yapabilir?

Elazığ Belediyesi ve İl Özel İdaresi, çevresel etki değerlendirme (ÇED) raporlarını yeniden gündeme taşıyarak halk sağlığını merkeze alan bir planlama süreci başlatabilir. İşte bazı öneriler:

  1. Yer Değiştirme Planı: Çimento fabrikasının şehir merkezinden uzak, sanayi bölgelerine yakın bir alana taşınması için yatırımcıyla işbirliği yapılabilir. Bu süreç, yatırım teşvikleriyle kolaylaştırılabilir.
  2. Yeşil Alan Dönüşümü: Fabrikanın bulunduğu alan, taşınma sonrası yeşil alana çevrilerek halkın kullanımına açılabilir. Bu, aynı zamanda Elazığ’ın yeşil alan oranını artıracaktır.
  3. Halk Katılımı: Konuya dair halk oylaması yapılması, yerel demokrasinin güçlendirilmesi açısından da önemli bir adım olur.
  4. İzleme Mekanizması: Belediye bünyesinde bağımsız bir çevre izleme birimi kurularak partikül ve hava kalitesi düzenli olarak kamuoyuyla paylaşılmalı.

Yurtiçi Örnekler ve Kaynaklar

Türkiye’de daha önce benzer dönüşüm örnekleri yaşandı. Örneğin Ankara’da eski şehir içi sanayi bölgeleri zamanla şehir dışına taşınarak kentsel dönüşüme açıldı. Kayseri ve Eskişehir’de de bu tür fabrika taşınmaları, hem çevre hem şehircilik açısından olumlu sonuçlar doğurdu.

  • Çevre ve Şehircilik Bakanlığı – "Hava Kalitesi İzleme Raporları"
  • Türkiye Belediyeler Birliği – "Sürdürülebilir Şehircilik Rehberi"
  • TMMOB Çevre Mühendisleri Odası – “Sanayi Tesislerinin Kentsel Alana Etkisi Raporları'' 

Sonuç:

Bir şehri yaşanabilir kılan yalnızca fabrikaları değil; temiz havası, sağlıklı insanları ve sürdürülebilir geleceğe dair umududur. Elazığ’ın çimento fabrikasıyla olan ilişkisi artık bir karar noktasına gelmiştir. Şehir, geleceğini dumanlı bir sanayi geçmişiyle mi; yoksa yeşil, sağlıklı ve çağdaş bir vizyonla mı kuracak?

Dostluk güzeldir ama dostun zor zamanında nereye düştüğünü görmek daha öğreticidir.