Kıymetli okurlar...

Yağmur'da ıslanmak başka, yağmur tanelerini hissetmek başkadır...
Oy yüzdendir ki; Elazığlı olmak başka, Elazığlı olupda İHANET içinde olmak başkadır. Yıllardır İLİKLERİNE kadar SÖMÜRÜLMESİNE rağmen Elâzığ'ın; hala MENFAATLERİ uğruna SÖMÜRENLERİN ÇANAĞINI yalayanlar var...
Hala BU MEMLEKETİN havasını-suyunu teneffüs edip EKMEĞİNİ yediği halde; İHANET içerisinde olduğu AŞİKâR olanların arkasında ELİNDE MENDİLLE dolaşıp her an HALAY çekmeye hazır NANKÖRLER var... ve HALA memleketi KASABAYA çeviren, MİLLETİN SIRTINDAN VASIF/MAKAM kazanan ve MİLLETİN-ELAZIĞ'IN hakkını savunması gerekirken; aldığı MAAŞI çatır çatır yiyerek- Elâzığ'a ve MİLLETE sırtını dönenlere tabiri caizse KUYRUK olup; ZERRE menfaat uğruna BUKALEMUNLUK yapanlar var. KANINI içmekle yetinmeyip, MEMLEKETİN İLİKLERİNİ emerek; memlekete bir ÇİVİ çaktıramayan, memlekete bir FABRİKA açtıramayan, memleketin SORUNLARINI çözeceği yerde SORUNLARI KANGRENLEŞTİRENLERE ceketlerinin önünü ilikleyip YAĞDANLIK-YALAKALIK edenler var.
GERÇEKTE; Memleketin BEKASINDAN çok MİDESİNİN ve CÜZDANININ çapını düşünenlerin MEMLEKETİ bu hale getirenlere ettiği YAĞDANLIK-ŞAKŞAKÇILIK elbet bir gün MENFAAT hasıl olunca bitecektir.. Baki olan ELAZIĞ'dır, baki olan MİLLETTİR...
Bu MİLLET: yıllardır Elazığ'a gelip sadece BAKAN'ları ORCİK'le, 8 KÖŞE ŞAPKA ile karşılayanlara, Elazığ'ın sorunları DOSYA-DOSYA sunulmasına rağmen bu dosyalara sadece BAKAN olanlara elbet hesap soracaktır...

UÇURUMUN kenarına gelmiş bir memlekette halen her şey YOLUNDAYMIŞ gibi bir hava estirenlerin artık HAVASININ sönme vakti gelmiştir diye düşünüyorum. Velhasıl kelam; memleketin ANASI ağlamış, verilen 'SÖZLER' tutulmamış, OVALAR kurumuş... Halen; SEÇİLENLERİN bu MEMLEKETE sahip çıkacakları sanılıyor. Bunların MEMLEKET SEVDASI; Kömürhan'ı GEÇENE kadar... Kimsenin HİÇ ŞÜPHESİ olmasın; ELAZIĞ YERİNDE sayacak, verilen SÖZLER LAFTA kalacak, bu milletin GÖZÜNÜN içine baka baka YALAN söyleyenler bu DÜMENİN başından AYRILMAYACAK... Hiç kimse BOŞ HAYALLERE kapılıp ELAZIĞ'ın üzerindeki KARA BULUTLARIN DAĞILACAĞINI düşünmesin...! Ayrıca; AZİZ şehrin, "sözde" AZİZ...! YÖNETİCİLERİ, sizler; LAFA gelince ÜSTÜNÜZE yok... Taş üstün TAŞ bırakmıyorsunuz.. Memleketin DAĞLAR GİBİ sorunlarına ÇÖZÜM bulmak yerine BİRİLERİNE YARANMAK için AÇILIŞ-MAÇILIŞ-KERMES-FİDAN DİKİŞ-YOKUŞTAN İNİŞ, KURDELE KESİŞ.....! Ne kadar 'ADİ' bir durum değil mi? Son olarak; bu memlekette, 'DOĞRU'ya sırf MENFAAT ve çıkarları için 'EĞRİ' diyenlerin olması ne acı...Sırf; PARASI-MALI-MÜLKÜ-MAKAMI olan ancak ADAM olmayanların 'ADAM' sınıfında gösterilmesi... Yaratılanların EN ŞEREFLİSİ olmasına rağmen ÇIKARLARI için YARATILANLARIN en ALÇAĞI durumuna düşmesi... Ağzınla kuş tutsan, PARAN saymakla bitmese, ALTINDAN saraylarda otursan bir gün 'HIK' deyip gideceksin... Bu üç günlük dünyada MENFAAT için ALÇALMAYA, çıkarlar için İNSANLARI aldatmaya, MAKAM içim millete YALAN söylemeye değmez... Üç kuruş helal kazanç, ALLAH'a tam manasıyla KULLUK yapmak yetiyor... ÇANAĞINA bir tane KEMİK ATACAK diye kimsenin bilmem neresini yalayarak edinilecek MAKAM-PARA yerin dibine girsin.. İnsana kalacak İNSANLIĞI, ADAMLIĞIDIR vesselam..!