Değerli okurlar...  

  Uzun süredir elde olmayan nedenlerden dolayı köşe yazmaya fırsat bulamadım. Elazığ gündemi o kadar yoğun ki; yoğun derken ‘BOŞ’ tarafından yoğun... Keşke ‘dolu’ tarafından yoğun olsa da bizde BOŞ’una kıt aklımızı yormasak. Affınıza sığınarak bu hafta ki köşe yazımızda çağın ‘illet’ ve çaresi bulunmayan bir hastalıktan ‘YALAKALIK’tan bahsetmek istiyorum. Tabi nereden çıktı bu konu diye soran kıymetli okurlarımız olacaktır; inanın bu hastalığın pençesine düşenlerin sayısı o kadar çoğaldı ki, bu konuyu yazmamak mümkün değil. Affınıza sığınarak ve kafanızı daha fazla şişirmeden yazımıza geçelim... 

   Yapabilen için dünyanın en karlı mesleği... Diploma, eğitim, kurs hiçbir şey gerekmez. Son derece etkin ve garantili menfaat sağlar. Olmayan ahlaktan, karakterden, kişilikten, utanma ve arlanma duygusundan fedakarlık etmeleri yeterli. Yani; Yalakalığın ırkı, dini ya da mezhebi yok... 

  Yalakalık ve yağcılık; kendisine saygısını kaybetmiş insanların kendi çıkarları uğruna başkalarına gereksiz ya da hak etmediği iltifatlarda bulunmasıdır. Kısaca DALKAVUKluktur... Toplumda; yağcı, yağdanlık, dalkavuk, şakşakçı, şaklabanlık, kemik yalayıcılık, yaltaklık, omurgasızlık, yanar dönerlik v.s.... uzayıp giden bir çeşitlilik vardır. 
  Yalakalık bir meslek olmadığı halde tanımlanmamış potansiyel bir kişisel zafiyettir. Aristokratik sistemlerde, siyasette, iş dünyasına, güç sahiplerine kadar bu işten ekmek yiyen ve bir lokma ekmek uğruna insana yakışmayacak şekilde;  

KÖPEK gibi havlayan,  

EŞEK gibi zırlayan,  

AT gibi kişneyen,  

Nihayetinde papağan gibi mukallit, YILAN gibi sürüngen vs. tüm hayvanlardan rol çalarlar.   

Tabi öyle Yalaka deyip geçmemek de lazım... Niye mi; 

Bir defa NEFİS sahibi bir insan için çok zor, NEFSİ olmayan için de kolay bir meslektir... 

ABD'deki Brown Üniversitesi'nin bu konudaki bir bilimsel araştırması Neuroscience dergisinde yayımlanmış: “Bazı insanlar, 'yalakalık' geniyle doğuyor. Beynin bir yanı söyleneni yaptırıyor, diğer yanı tecrübelere dayalı hareket ettiriyor. DARP-32 adlı geni taşıyanlar beyninin sadece söyleneni yapma kısmını kullanıyor.” 

Yani yalakalık doğuştan geliyor!.  

   Uzun lafın kısası; 

Küçük beyinleri ile kendi çıkarları doğrultusunda yalakalık yapanlar, 

Birgün kişiliklerini kaybettiklerini fark ederler... 

Ünlü düşünür, Steve Reich

Gerçekten büyük olmayan büyük adamlar 

Etraflarını küçük adamlarla doldururlar... 

Yalakalığı meslek edinen insanlar; 

Hep güçlünün yanında olup, korkak ve kaypak olurlar, 

Güç kaybolduğu zamanda döner fırıldak olurlar... 

Değerli okurlar, yazımızı uzatmayalım ve Ömer HAYYAM’ın bir dörtlüğü ile bitirelim; 

Varsın hayat yalakalara şans tanısın; 
Ben onuruma fiyat biçmem... 
Yaşadığım kadar daha yaşasam asla, 
Tükürülecek eli öpmem...