Türkiye genelinde ve ilimizde de geniş şube ağı bulunan ve şirket bilgilerinin yer aldığı Kamuyu Aydınlatma Platformu (KAP) üzerinde faaliyet alanın “Gıda ve ihtiyaç sektöründe faaliyet gösteren …A.Ş. her türlü gıda ve tüketim mallarının perakende ve perakende tüketimine yönelik toptan satışını yapmaktadır.” şeklinde belirlendiği bir firmadan geçtiğimiz gün alışveriş yaparken, altın satışı yapıldığına dair market içinde dövizlerle karşılaştım. Adını veremeyeceğim firma belli ki, faaliyet alanında yer alan ihtiyaç sektöründe satış yapmadığı ürün bırakmayacak.
Türkiye’de perakende sektörünün toplam ticaret hacmindeki paylar gelenekselden organize perakendeciliğe yani zincir marketlere doğru artış olduğu gözlenmektedir. Yüksek pazar payına sahip zincir marketler tek alıcı konumuna gelmesinden dolayı rekabette eşitsizliğe ve bunun sonucu olarak da tüketici refahına olumsuz etkilere yol açmaktadır. Diğer yandan esnafların da sınırlı ürün portföyü satışını da olumsuz etkileyecek geniş ürün yelpazesi hizmeti sunmaktadır. Gerçi pandemi zamanlarında bazı sınırlamalar getirilmişti ancak onlar da unutuldu gitti. Gıdadan(bakliyat, balık, yumurta, et ve süt ürünleri, paketli ürünler, vs.) zücaciyeye, hayvan mamasından elektronik ürünlere, deterjan ürünlerinden pastaneye, hazır yemekten kırtasiyeye, oyuncaktan milli piyango biletine kadar ürün ölçeği geniş olan bu zincir marketler adeta bir balina gibi tüm sektörlere göz dikmiş durumda. Son olarak da altın satışı bunlara eklendi işte.
Peki kuyumcuların bu duruma tepkisi nedir? Henüz belirgin ve anlamlı bir ses çıktığına şahitlik etmedik. Ancak altın satışı konusunda kimler yetkilidir sorusunun cevabı sınırı belirlemeye yetecektir.
14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesinin birinci fıkrasına ve 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 446. maddesine dayanılarak hazırlanan Kuyum Ticareti Hakkında Yönetmeliği kuyum ticaretindeki usul ve esasları düzenlemektedir.
Bu yönetmeliğe göre kuyum, işlenmiş kıymetli madenleri, kıymetli taşları ve kıymetli eşyaları kapsar. Kuyumcu ise, gerçek kişi kuyum işletmelerinde tacir veya esnaf ve sanatkârı, tüzel kişi kuyum işletmelerinde ve şubelerde ise kuyum ticareti faaliyetlerini yürüten yetkili temsilcilerini tarif eder. Kuyum işletmesi ise, perakende kuyum ticareti ile iştigal eden işletmeyi ifade eder.
Ticaret Bakanlığının Kuyum Ticareti Bilgi Sistemi (KTBS) üzerinden sıkça sorulan sorularda yönetmeliği tekrarlayan nitelikte kuyum ticaretiyle, diğer bir ifadeyle, yalnızca işlenmiş altın ya da işlenmiş altın ile birlikte diğer kuyum alımı ve perakende satımına yönelik faaliyetler ile iştigal eden gerçek veya tüzel kişi tacirler ile esnaf ve sanatkârlar, işletmeleri adına yetki belgesi almak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Yine yönetmelikte yer alan tanımlarda meslek odası ifade edilmiş olup kuyum işletmesinin meslek odasına kayıtlı olmasının yetki belgesi verilmesi şartı olduğu anlaşılmaktadır.
Şimdi bahsi geçen zincir marketin bu usul şartlarını yerine getirip getirmediği öncelikli cevaplanması gereken bir meseledir. Ancak buna olumlu cevap verilmesi yeterli olacak mıdır? Zaten bankaların da gram ve külçe altın satışı yapması kuyumculara bir darbe vurmuşken, zincir marketlerin eklenmesi ise daha sıkıntılı günlerin habercisi olacak gibi.
Oysa yetkiler alınsa dahi işin hukuki olarak haksız rekabet boyutu gündeme gelmesi muhtemeldir. Türk Ticaret Kanunu 54. maddesi uyarınca haksız rekabete ilişkin yapılan düzenlemeler bütün katılanların menfaatini, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasını amaçlamaktadır. Ticaret Bakanlığı burada meseleye çözüm getirecek makamdır. Ancak geçtiğimiz günlerde bir denetimsizlik ve nepotizm örneği olan otel işletmesinde meydana gelen yangında 78 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi hadisesinde Turizm Bakanlığının gösterdiği sorumluluk örneği Ticaret Bakanlığından da ortaya çıkmazsa tabi.
Ülkemizde sinema sektöründe Altın Portakal ismiyle ünlenmiş bir ödül organizasyonu bulunmakta olup, tedbir alınmadığı taktirde, bu gidişle kuyumcular altın satmakta zorlandığında zincir marketler gibi portakal mı satmak zorunda kalacak?