Türkiye Süper Liginde bu hafta ezeli rekabette düdük çalacak hakem Slovenya Futbol Federasyonundan Slavko VINCIC olacak. Bu rekabette en son 1970yılında yabancı hakem düdük çalmış.

            Hukuken bu duruma şöyle bir şerh düşmekte fayda var. Merkez Hakem Kurulu(MHK) Talimatı’nın 30. maddesine göre, Türkiye’de maç yönetmek isteyen hakemlerin 1 Mayıs - 30 Haziran 2024 tarihleri arasında vizesini yaptırmış ve 31 Mayıs 2024 tarihine kadar vize ücretini yatırmış olması gerekiyor. Yabancı hakemler bu süreci tamamlamadıkları için hukuken sahaya çıkmaları mümkün değil. Yine adı geçen talimata göre de, Türkiye’de hakemlik yapacak isimlerin MHK tarafından açılan hakemlik kurslarına katılması ve başarıyla tamamlaması gerekiyor. Yabancı hakemler için böyle bir süreç işletilmediği için, MHK’nin doğrudan bir yabancı hakemi Süper Lig maçına ataması mevcut talimatlara aykırılık oluşturmakta.

            Gerçi Türkiye Cumhuriyeti, Anayasasına göre laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Hal böyleyken Türk hakemlerinin uluslararası turnuvalarda görev alıyor olmalarına karşın bir futbol müsabakasında yeterlilikleri sorgulanacak manaya gelen yabancı hakem görevlendirmesini ülkemizde birçok sektöre ve hatta kamuya da uyarlanması konusunda bir düşünce oluşması kaçınılmaz hale geliyor.

            İthalatın sınırları çeşitli hale gelmiş durumda. Ülkemizde kayıt dışı ekonominin aktörlerinden biri de kaçak göçmen ve işçilerdir. Bazı esnaf ve tüccarlarımız kayıt dışı işçi çalıştırma konusunda çok hevesli ve tatminkar durumda. Hatta Ermenistan’dan bile kaçak işçi ülkemizde mevcut. Yeri geldi farklı sebepler ile yurtdışına çıkan doktorların yerine ithal doktorlar çalışmaya başladı. Üretim olarak yeterli olamadığımızdan zaman zaman belirli yetkilerle donatılanlara sığırdan tutun karkas et ve birçok gıda ürününü ithal ediyoruz maalesef. Tabi ki katma değer oluşturulan hususlar eleştirimiz dışında.

            Bu ithalat çeşitliliğinin ana sebepleri, şaibenin ortadan kalkması, yetersizlik, ihtiyaç, katma değer oluşturma, vs. İktisat demek kıt kaynakların en verimli şekilde kullanımıdır özetle.

            Halkın yerel yönetimler konusunda ihtiyaçlarının yerine gelmesinde yöneticilerin iktisat temelli yönetim planını ihtiyaçlar ölçütünde oluşturup uygulaması beklenir. En az maliyetle en verimli ve kaliteli hizmet beklenen çıktıdır. Futbol federasyonun mantığı ile İçişleri Bakanlığı da hareket edecek olursa, her ne kadar anayasaya da elverişli olmadığı halde, belediye hizmetlerinin özellikle ihalelerde daha düşük meblağlarla daha iyi hizmet ve sonucun ortaya çıkmasını, yollarının sorunsuz olmasını, sularının akmasını, en olumsuz hava koşullarında dahi altyapısının sorunsuz çalışmasını, en basitinden belediyeye işçi alımında hakkaniyetli seçim yapılmasını, şeffaf bir şekilde hizmet yürütülmesini, daha sağlıklı ve kaliteli kentleşme politikalarını oluşturacak yönetim potansiyelini bünyesinde barındıran ithal belediye başkanı mı getirmesi gerekecek?