Şubat ayının son gününde Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde gerçekleşen buluşmada ABD başkanı TRUMP ile Ukrayna başkanı ZELENSKİ bir araya geldiler. Buluşma olağan diplomatik görüşme dilinden uzaktı ve aleni şekilde kamuoyuna yansıtıldı.
ABD’nin Ukrayna-Rusya savaşında Ukrayna’ya olan desteği Avrupa Birliği ile beraber ciddi seviyede. Tabi ABD açısından bu destekler TRUMP öncesi BIDEN yönetimi sayesindeydi. Yönetim değişikliği ile beraber TRUMP, bu konuda BIDEN’a hakaret edecek şekilde ZELENSKI’ye destek vermeyeceklerini ima ederek Ukrayna’nın zor durumda olduklarını ifade etti. Yardım edebilmeleri için de zaten esas görüşme sebebi olan Ukrayna’da bulunan kıymetli maden ve minerallere ilişkin anlaşma koşulu olduğu bilinen bir gerçekti.
Bir ülkenin kaderinin başka ülkeler tarafından bu şekilde belirlenmeye çalışılması bize yüz yıl öncesinden tanıdık gelmektedir. 1919’tan sonra ülkemiz Ukrayna’nın halinden çok da farklı görünmüyordu. Hatta çok daha kötüydü. Ama başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere yüce Türk Milleti, o dönem yapılan kurtuluş mücadelesinde Ukrayna’nın bugünkü durumuna düşmemek için savaştı ve zafer kazandılar.
ABD bugün TRUMP yönetimi ile bir yandan barışı tesis edeceğim derken diğer yandan Kanada, Panama Kanalı ve Grönland’a ilişkin ele geçirme açıklamaları tartışmaları bitmeden Gazze’ye dair benzer mahiyette niyeti, dünya siyasetinde çalkantılı bir süreci şimdiden okumamıza sebep olmaktadır.
Ukrayna’ya devlet başkanı nezdinde göstermiş olduğu muamele tüm Ukrayna halkına verilen bir mesaj olduğu aşikar. ABD’nin bu tutumu açıkça kibrinin zirvesinde olduğuna delalet etmektedir. Ancak kibrin en büyük hasmı da Allah’tır. Bunu da unutmayalım ve gelecekte ne göreceğiz bekleyelim.
Ukrayna ise, Rusya’nın emperyal girişimleri ile dünya coğrafyasında tekrar eski günlerine dönmesine engel olunmak için ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin verdiği sözlerin ve desteklerin etkisiyle adeta ileri karakol görevini üstlendi. Ancak görülmektedir ki, kendi halkını bu uğurda heba etmekte ve verilen destekler de azalmaktadır. Artık destek sözü için de Ukrayna’nın sömürgeleştirilmesi dayatması ile karşı karşıya.
ZELENSKİ, ABD ziyareti öncesinde Türkiye’ye gelerek birtakım temaslarda bulundu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın tuttuğu şemsiyenin altında poz vererek bu ziyarete bir anı kazandırdı.
Belli ki, Suriye’den sonra Ukrayna da dünya siyasetinde kartların dağıtılmasında önemli bir nokta haline geldi. Ukrayna başkanı ZELENSKI’nin bu çare arayışlarında paradigmayı değiştirecek bir kart oyuna sürecek olsa ve Müslüman olduğunu açıklasa Ukrayna halkından karşılık bulur mu ve dünyada nasıl yankı bulur?