Turizm sektörü, ülkemizde olduğu gibi ilimiz Elâzığ ekonomisi için de büyük bir öneme sahiptir. Ancak, bu alanda bazı temel sorunlarla karşı karşıyayız. Öncelikle tanıtım reklam eksikliğimiz başta olmak üzere, yetersiz yatırım, ulaşım, destinasyon sağlayamama gibi temel etmenler turizm sektöründe bizleri sekteye uğratmaktadır. Aziz Şehrimizin birçok turizm değeri bulunmakla birlikte, son keşiflerimizden kanyonlarımız yeni trend turizmimin gözbebeği konumundadır. Karaleylek ve Saklıkapı kanyonlarının keşfedildiği günden bugüne yaklaşık olarak 5 yıl geçti. Tabi geçen bu süre zarfında neler oldu neler yaşandı biraz bahsetmek lazım... Öncelikle böylesine önemli bir doğal güzelliğin şehrimiz adına kazandırıldığı için emeği geçen herkese teşekkürlerimi bildiririm. Karaleylek ve Saklıkapı kanyonu emin olun Anadolu coğrafyası üzerinde eşi benzeri olmayan güzelliklere sahip. Bölgenin çok geniş ve zorlu bir coğrafyada olması, turizme kazandırılması noktasındaki çalışmaları biraz geciktirdi.
Kanyonların problemleri nelerdir diye sorarsanız? İlk başta hiç şüphesiz yol dememiz lazım. Kanyona ulaşım sağlamak için ilk önce Elâzığ’dan Baskil’e gelmeniz lazım daha kanyondan önce asıl problem Baskil yolu…
Karayolları bünyesinde olan bu yolumuz inşallah kısa bir sürede tamamlanır. Baskil ilçesinden itibaren kanyona ulaşılması için gereken 35 km’lik yolun büyük bir kısmı asfalt ama yetersiz... Ve son 6 km’lik yol ise tamamen stabilize buranında bir an önce tamamlanması gerekiyor.
Şehrimizin vizyonunu değiştirebilecek bir potansiyele sahip olan kanyonlarımızın bir başka sorunu ise yeterli medya ve tanıtımının sağlanamaması. Bunlar başlıca sorunlarımız şeklinde sıralayabiliriz.
Şimdi gelelim probleme; asıl sorun son zamanlarda kanyonların olduğu bölgede sıklıkla karşılaştığımız avcılık faaliyetleri. Evet yolumuz, suyumuz, tanıtımımız, tesisimiz her şeyimiz dört dörtlük oldu derken, av faaliyetleri başımıza çıktı...
Geçtiğimiz aylarda kanyonların olduğu bölge milli park ilan edilmişti. Dolayısıyla avcılık faaliyetlerin kısıtlanması gerekir diye düşünürken tam tersi bu yıl kaçak avlanma daha da arttı... Geçenlerde dağcılık faaliyetleri için kanyonlara yürüyüşe gelen ekip kanyon içinde silahlı ve sağa sola hayvanlara ateş eden bir grupla karşılaştıklarını, ayrıca çok rahatsız olduklarını ilettiler. Bunun dışında yine benim şahit olduğum bu şekilde dört, beş farklı karşılaşma olmuştur. Daha bu pazartesi turizm bölgesi olan bir alanda, yani kanyonlar da avcılar bir dağ keçisini yaralıyor, dağ keçisi kaçarken Muşar dağı civarlarında düşüp ölüyor. (Görseller ve video elimde.)
Şimdi böyle riskli bir ortamda kim gider doğa yürüyüşüne? Saçmanın nereden geleceği belli değil. Varsayalım ki burası av sahasına açık bölge. Bu bir av faaliyeti için yeterli sebep olmamalı, derhal av sahasına kapatılmalı.
Düşünsenize Trabzon Uzungöl’de avcılar dört dönüyor veya Palandöken dağında saçmalar havada uçuşuyor…
Bir daha gider misiniz? 2019 yılı dönemin valisi sayın Çetin Oktay Kaldırım; Harput Buzluk mağaraları mevki civarlarını turizm alanı sebebiyle av sahasına kapatmıştı. Yetkililerden ricamız lütfen en kısa sürede bu bölgeyi de av sahasına kapatılsın. (Bu arada konudan bağımsız belirtmek isterim ki milli parklar bölge müdürlüğü ve Elâzığ şube müdürlüğü ciddi anlamda işlerinde büyük hassasiyet gösteriyorlar.)
Bu konuda en büyük sorumluluk Baskil Kaymakamlığına düşüyor. Bu durumdan mütevellit başta Baskil Kaymakamlığı hassas davranmalı, yetersiz jandarma devriyelerini arttırmalı...
Doğayı koru, sev, yaşat sloganımızla yazımıza son veriyoruz.