Bu dönemin önemli isimlerinden, Tabir yerinde ise, bu coğrafyanın ‘abide şahsiyeti’
Bu yazılarımızda Dede Nüzhed ‘in şahsında; 1.nci TBMM’sini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile olan yakınlığını, Cumhuriyetin kazanımlarını ve özellikle de Dede Nüzhed ‘in, “derin bir tasavvuf kültürüne sahip oluşu, Harput’ta metfun İmam Efendi ile olan yakınlığını…” bir çerçeve içerisinde ifade etmek istiyorum.
Aslen Çemişgezekli olan Ahmet Nüzhet Saraçoğlu (1862-1942) Şehrimizde, ‘Nüzhet Dede’ olarak bilinir. İmparatorluğun son dönem Padişahları; Abdülaziz (1861-1876), V. Murat (1876-1876)
11. Abdülhamit (1876-1909), V. Mehmet Reşat (1909- 1918) Ve V1. Mehmet Vahdettin (1918- 1922)
Hayatının önemli kesitidir! Bu dönemler, ‘edebi hareketlerin’ yoğun olduğu dönemlerdir!
Bu dönemler, ‘siyasi çalkantıların’ imparatorluğu içten içe kemirdiği dönemlerdir!
Nüzhet Dede, İmparatorluktan Milli Devlete geçiş sürecini; O sürecin bütün sıkıntılarını duyan ve yaşayan bir şahsiyettir.
İlk ve Orta Öğretimini, Çemişgezek’te tamamlar… 13 Aralık 1887 tarihinde, ilk memuriyet hayatına,
‘Dersim Noteri’ olarak başlayacaktır… Çemişgezek Kaymakam Vekilliği yaptığı yıllarda,
TBMM’nin 1. Dönem Ergani Milletvekili olur… Atatürk’ün yakınında yer alır… Bu dönemle ilgili çok canlı hatıraları vardır! ‘Hicivleriyle…’ ön plana çıkacaktır… Harput’ta meftun, İmam Efendi ile akrandır… Bu büyük Veli’ye bağlı kalmış; Sohbetlerinde bulunmuştur.
Uluslararası 12. Hazar Şiir Akşamları, (23-25 Eylül 2004) ‘Dede Nüzhet’ anısına yapılmıştır…
Şiirleri, Sanatı, Edebi Şahsiyeti hakkında; toplantılar düzenlenmiştir…
Nüzhet Dede, ‘cesareti, sözünü asla esirgemeyişi ve hicivleri’ ile halkın sevgisini kazanmıştır…
Şöhretten sürekli kaçmıştır! Dede, ‘soğukkanlı ve metanet sahibidir’
Şöyle der; “Bebekliğimde ağlamışımdır. Ancak kendimi bildikten sonra, Ağladığımı hatırlamıyorum” der! Dede Nüzhet ’in, 80 yılı bulan yaşam öyküsünde; Asrın olanca sıkıntılarına karşı, nasıl dirençli olduğunu görebiliriz… O bir iman ve aksiyon insanıdır!
İlk Meclis, İdealist bir meclistir! Bir inanç etrafında toplanılmıştır; “Memleketin esaretten kurtarılması” Olağanüstü şartların meclisidir… Vekiller, sıkıntıları omuzlamışlar!
Kahraman bir meclistir… Kültür seviyesi çok yüksektir! TBMM, kurucu bir meclistir… Dirayetli ve liyakatli bir meclistir! İlk Anayasa’yı çıkaran meclistir… ‘milli devleti’ kuran meclistir!
O meclis, günümüzde de ‘takdirle yâd edilmektedir!’ Böyle bir yüksek moralle Cumhuriyetin ilanına gidilecektir. Gazi Atatürk’ün sevdiği iki kavram vardır; “İrade-i Milliye!” ve “Hâkimiyeti Milliye…” Sivas’ta çıkarılan gazete, “İrade-i Milliye” Ankara’da çıkarılacak gazetenin adı ise, “Hâkimiyeti Milliye…”
İnsana değer veren, onu merkeze alan, ‘erdemli bir bakış ve düşünce…’ Cumhuriyeti bu millete kazandıracaktır. “Seçme ve Seçilme hakkı, Milletin İradesinde…” Cumhuriyetle birlikte bizler, o iradeyi teneffüs ediyoruz.
Dede Nüzhed ’in Mustafa Kemal Atatürk’e yazdığı şiir tarihi bir vesika özelliği taşıt.
“Tarihte ser-varaktır, ser safha-yı cemalin.
Kandîl-i nûr-i haktır; ey Mustafa, kemalin.
Estikçe bad-ı nusret, İslam’a geldi kuvvet,
Verdi semaya ziynet, mevci kızıl hilâlin.
Başından eksik olmaz, seng-i Bela Bilal’in
Bak sayende daimdir, Ezanı Zülcelal'in
Ey Kâbe’nin hadimi, vey ülkemin hamisi
Kâfirleri ürkütür, bile senin hayalin.
Her kişver-i Müslüman, Efkan-ü Hind-ü İran
Akvam-ı ehl-i iman, nalende-yi visalin.
Envar-ı şems-i âlem, kapansın da velakin,
Ayineler kırılsın, göstermesin zevalin.
Bu hak-i pake karşı, ettin feda hayatın
İmdadına yetiştin, bu halk-ı bi-mecalin.
Hariçte sildin ahir, her fitne vü fesadı
Sayende yok vücudu, dâhilde ihtilalin
Sende o hüsn-i niyet, bende bu dua varken,
Hanki teres bükermiş, ol kadd-i nev-nihalin?
Nüzhet, dilin dolaşmış, giysû-yi dil şikâre;
Ol ukdeyi çözer mi, bu nazm-ı bî-mealin?
1- Ser-varak: Baş sayfa, 2- Safha-yı cemal: Güzel yüzünün görüntüleri, 3-Bâd-ı nusret:İlahi yardım yeli 4- Mevc: Dalgalanma, 5- Kızıl hilâl: Al bayrak, 6- Seng-i Bela:Bela taşı, 7- Kişver-İ Müslüman: Müslüman ülkesi 8- Akvam: Kavimler, 9- Nalende-yi visalin: Seni görmek için çırpınır, 10- Envar-ı şems-i âlem: Güneşin ışıkları, 11- Hak-i pak: Temiz toprak, kutlu vatan,12- Bi-mecal: Güçsüz ve sahipsiz 13- Kadd-i nev-nihal: Taze fidan boylu, 14-Giysû-yi dil şikâr:Saçları örgülü ceylan, 15- Ukde: Düğüm, 16- Nazm-ı bî-meal: Bu manasız şiirler.