SEN TÜRKÜLERİNİ SÖYLE

TRT’de yayınlanan ‘Sen Türkülerini Söyle’ müzik programının finalinde mahalli sanatçımız Yalçın Turhan’ın oğlu Ömer Ahmet Turhan birinci oldu. Spiker, Ömer Ahmet’in Rakibini tanıtırken ‘’Urfalı sıra geceleri terbiyesiyle yetişen’’ diyerek bahsetti. Hemşehrimiz Ömer Ahmet’i tanıtırken ise, ‘’Harput müziğinden, Kürsübaşı’ndan ve Harput Musikisi’nin ustalarından’’ bahsetti. Bir tek cümlenin sonunda Elazığ dedi. Buradaki önemli nokta ne bilimisiz? Harput bir marka…

Elazığ’dan çok Harput’un adı biliniyor. Yetkililerimizin, bu durumu artık bir fırsata çevirmeleri lazım! Tanıtımlar ve reklamlarda Harput’umuzu öncelikle kullanılmalıyız. Harput’un Türkülerini, bu türküleri büyük bir ustalıkla söyleyen sanatçıları, Kürsübaşı geleneğini, tarihini, yemeklerini, tabii güzelliklerini, mistik havasını ve mübarek zatların kabirlerini tanıtım, tanıttırmamız gerekiyor...

Tüm bunlar çok iyi kullanılarak yıllardır beklediğimiz turizm patlamasını Harput üzerinden gerçekleştirebiliriz. Sanatçı kardeşimiz Ömer Ahmet Turhan bu yolu açtı ve bu gerçeği yarışmada tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Ben yarışmayı izlerken ve durum iki ikiyken son jürinin vereceği kararı beklerken heyecandan bayılacaktım. İçimden bir ses son jürinin müzikten iyi anlayan usta biri olduğunu ve kesin oyunu Ömer’den yana kullanacağını söyledi ve öyle de oldu. Tebrikler Ömer Ahmet Turhan, teşekkürler böyle bir evladı yetiştirip bu gururu bize yaşatan Yalçın Turhan dostum…

****       ****     ****     ****

TELE TAZİYE

Mahsus mu yapiler anlamadım gitti? Hiç taziyeden de yazı çıkar mı? Millet beni görünce çıki işte… Hem de bizzat taziye sahipleri gelip bana anlatiler! Demek ki yazmam için bile bile bana anlatiler… Ben de dikkatle dinlim ve sonra yazim. Alın size bir taziye yazısı daha..

Elazığ’da aday adayıysanız tanımasanız da reklamız için de olsa kalkıp taziyeye gidersiz herhalde değil mi? Zamanın da bunun örneklerini çok gördük. Hadi iki veya üç gün içerisinde oldu ya taziyeye yetişemediniz, ne yaparsanız?

Bulursuz taziye sahibinin telefon numarasını ararsız, ‘’Bizim mahalle size çok uzak yetişemedik onun için daha böyle telefonla taziyemi kabul edin’’ der çıkarsız. Peki bizim aday adayı ne mi yapmış? Tutmuş bir tane sekreter, sekreter taziye sahibini arıyor ve ‘’Sayın aday adayımız ….. Bey taziyelerini suni deyip’’ telefonu kapati. İşte burada duracaksız!  

Rahmetli popüler biri değilse telefonla hem de sekretere aratarak, popüler kodaman biri ise koşa koşa ta mezarlığa bile gidip belki de yalandan gözyaşı bile dökmeler! Beyler bak ayıp oli. Hepimiz bu memleketin çocuğuyuz bugünün yarını da var. Üç gün sonra yine yüz yüze bakacağız. Ya sekretere aratmayın ya da bir zahmet kalkıp gidin ve bizzat taziye verin. O da olmadı kendiniz telefon açın. Bu olayı taziye sahibinin siteminden dolayı ve isteğiyle yazdım. Adam çok bozulmuştu.

****       ****     ****     ****

ÖLBE!

Cumartesi gecesi telefonum çaldı. Ariyan bir arkadaş dedi ki, ‘’Gardaş senin tanışın vardır bana çok acil bir ilaç lazım kızım kullanacak ben bulamim’’ dedi. İlacın adını verdi ve bende sağı solu arayıp tanış eczanelere sordum, yok işte yok ilaç yok. Yav diyim Gardaş sağlık şehri olmaya aday bir şehirde zamlanacak diye basit bir ilacı niye alamik? Halbuki zamlı fiyatına bile razıyız…

Depoları da ariler yine yok. Aslında var da ama yok. Sebebini bu işin kurtlarına sordum. Aldığım cevap şu, “Çarşamba’ya kadar fiyatlar güncellenecek” güncellenme de zamlanma onu da belirteyim onun için ağzınızla kuş tutsanız bu ilaca ulaşamazsınız. Peki bu saatten sonra biz ne yapacağız? Onu da açıklıyayım. Çok öncelerde Harput’un eski muhtarı Feyzi Kahraman bize, ‘’Gelin sizi bir yere götürem’’ demişti. Biz de peşine takılıp gittik, bizi up uzun derin, ıssız bir vadinin içine soktu. Biraz gezdik dolaştık ve bu vadiden zor bela çıktık. Muhtar dönüp bize, ‘’Buranın adının Ölbe Vadisi’’ olduğunu söyledi. Diyeceksiz ki bu vadinin adıyla ilacın ne alakası var? Hadi o zaman onu da yazam…

Sağlık şehri olmaya aday bir şehirde zamlı fiyatına bile razı olarak bir ilacı bulamisek hasta olduğumuz da ya da hastamız olduğunda ilaç aramayıp başımızı alıp Ölbe Vadisi’ne gidip ölmeyi bekliyek. Zaten ilaç vermeyenler, zammı bekleyenler bize şifreyi veriler; Ölbe!

HAFTANIN FOTOĞRAFI:

(Teknoloji Çağı'nda Elazığ'ın sokakları... )