HASTA ZİYARETİ
Siz hiç, önemli bir hastalığı olan birini ziyaret ettiğinizde, karnınıza ağrılar girecek kadar güldünüz mü? Ya da şöyle ifade edeyim: Moral vermek için gittiğiniz hasta, sizi gülmekten kırıp geçirdi mi?
İşte ben, bu durumu son günlerde iki kez yaşadım...
Tedavisine İstanbul’da başlanıp Elazığ’da devam edilen çok değerli sanatçımız Abdullah Şekeroğlu’nu ziyaret ettiğimizde, usta mizahçımız Şekeroğlu bize moral ve yaşama sevinci aşılayarak çok güzel bir şekilde ağırladı.
Geçmişten bugüne uzanan süreçte yaşadığı mizahi hatıraları ve güncel olaylara dair esprili yorumları, bizim için kahkahalarla dolu bir hasta ziyareti anısı olarak hafızamızdaki yerini aldı.
Memleket sevdalısı sanatçımız öyle büyük bir sevdaya kapılmış ki hastalığını bile bu topraklarda geçirmek için soluğu memleketinde almış. Hasta olmadan önce, tamamı Elazığ’da çekilen Andaç filmi için “Şehrimin reklamı olsun, şehrime bir sinema filmi armağan edeyim,” diyerek tabiri caizse tüm gövdesini taşın altına koymuş.
Şimdi en büyük hayali; filmin bir an önce televizyon kanallarından birinde gösterime girmesi ve bu projeye harcadığı maddi-manevi emeğin karşılığını bir an önce alması. Bazı arkadaşları bu konuda gerekli girişimleri başlatmış ve milletvekillerimizden birinin vasıtasıyla çözüm sürecini başlatmışlar. İnşallah sorun bir an önce çözülür ve şehrin diğer ileri gelenleri de bu girişimlere destek olurlar.
Yıllarca mizahıyla ve sanatıyla bizleri güldüren, şehrimizin değerli sanatçısını geçirdiği bu zor günlerde biz de güldürebiliriz. Cenab-ı Allah, usta sanatçımıza acil şifalar versin…
**** **** **** **** **** ****
ZEKAT VE BADEM ŞEKERİ
Zekâtın tam detaylarını bilmem! Çünkü, Diyanetin ve İmamların işi…
Benim bildiğim mesleğim gereği kıymetli metallerin tartılması, fiyatlarının tespit edilip ve düşen zekâtın belirlenmesidir.
Yıllardır tanış veya tanış olmayanların getirdikleri altınları tartıp, zekatlarını belirledik.
Tuttum bu sene bu iş için gelen samimi dostlarıma şakadan hediye badem şekeri alın hesaplayam demeye başladım!
Baktım şaka ciddileşti…
Duyan dostlar bana şekeri alıp gelmeye başladılar.
Lafın kısası ramazan başlayalı badem şekeri manyağı oldum.
Hatta fazlalıkları yanıma alıp, iftar davetlerine gittiğim yerlere yanım da götürmeye bile başladım.
Emeğimin karşılığını herkesle paylaştım. Badem şekeri götürmediğim arkadaşlar, ‘’Yav Gardaş bugün zekat hesaplamadın mı?’’ diye merak edip sormaya başladılar.
Anlayacağınız bu ramazan "badem şekeri elden, yemesi bizden" gibi bir durum oldu.
Allah tüm hayırseverlerin hayırlarını kabul etsin. Şaka bir yana isteyen herkes gelsin. İsterse badem şekeri getirmesinler, biz tartıp hesaplamaya devam edeceğiz. Yalnız badem şekerli olunca baya bir keyifli olduğunu da belirteyim…
**** **** **** **** **** ****
GURME
Gardaş döni dolaşi bütün mizahi olaylar beni buli…
Ağız tadıyla sakin bir iftar yapamayacak mıyım?
Lüks bir mekana iftara davetliydim. Orucumuzu açtık, çayımızı yudumlik…
Mekan sahibi o kadar insan içinde, beni seçerek, ‘’Mekanımız nasıl? Yemekler nasıl? Memnun kaldınız mı? Sorusunu bana yöneltti…
Sanki ben gurmeyim!
Hem niye öyle tehlikeli bir iş yapisin Gardaş?
Elazığ’daki çoğu lokanta da yemek yiyip, iyi kötü çoğu hakkında bilgi sahibiyim.
Hadi kalktım başladım yorumlamaya, köşem de yazmaya…
Bana demezler mi sen gurme misin?
Mekanın reklamını mı yapisin?
Hele çıkar evrakların bir görek. İşin yoksa bu yaştan sonra git derdin anlat! Yok gardaş yok…
Gelip bana mekanız hakkında, yemekleriz hakkında soru sormayın. Cevap vermem, köşemde de sizi yazmam…
HAFTANIN FOTOĞRAFI:
Elazığ'ın meşhur badem şekeri...