EL-MA
Buradan bazı kendini bilmezlere seslenim…
Elazığ ve Malatya’nın arasını bozmaya çalışmayın, biz bir aileyiz yeri gelir tartışırız yeri gelir barışırız. Olup bitenler aile içerisinde kalır. O kadar iç içeyiz ki etle tırnak gibiyiz. İki şehirde birbiriyle akraba olan bir sürü kişi vardır. İki şehrin insanları birbirlerine yenge, enişte, kirve, dayı oğlu, ezem oğlu, bibim oğlu ve emim oğlu diye seslenir. Malatya’da canı sıkılan Harput’a, Elazığ’da ise canı sıkılan Kernek’e çay içmeye gider. Biz iki şehir arasında asla fark gözetmeyiz. Hatta batıdan Elazığ’a gelirken Gürün’den geçip Malatya il sınırına girdiğimiz vakit ahan da yol bitti, memlekete geldik ve hava değişti deriz. Bakmayın top yüzünden atışmalarımıza 90 dakika bağırırız. Küser gibi yaparız siyaset cambazları da bu durumundan kendilerine oy devşirmeye çalışır ama bizim küskünlüğümüz stadyumdan çıkana kadardır. Sonrasında hayat devam eder, herkes işine gücüne bakar. Fırat’ın iki yakasındaki Elazığ ve Malatyalılar ayrı kalmamak için üst üste yapılan üç köprüyle bağlarını koparmamaya Gardaş olarak bu dünyadan göçmeye kararlıdırlar. Lütfen iki şehrin arasını bozmak için kendinizi yormayın. Zira buna gücünüz yetmez. Müsaade etmeyiz!
**** **** **** ****
SAZAN
Sazan balığı üreten bir şehir olduk çıktık. Civar illere yavru sazan balığı yardımı yapmadığımız yer kalmadı. Hem de milyon tane sazan yavrularını tek tek sayıp net rakam verip teslim edik. Ben en çok bu balık yavrularını teslim alıp götürenlere acim. Neticede çoğu memur ve sayıp teslim alıp sayıp teslim edilerdir. Allah korusun bir tane eksik çıksa ahan da zimmetine balık geçirdi derler. Acaba yavru sazanları taneyle değil de kiloyla alıp verseler daha rahat olmaz mı? Aklıma takılan bir şey daha var. Balıkların sevkin de niye çok büyük tedbirler aliler. Bir defasın da fotoğraflarını görmüştüm beş altı görevli yanların da birkaç tanede jandarma sazanları suya salilerdi. Şaka bir yana Elazığ’dan çevre illere yavru sazan gönderilmesi güzel bir olay. Balık gönderik, elektrik gönderik, ve bir de altınlarımızı çıkarıp gönderirsek değmeyin keyfimize, havamızdan geçilmez. Kazandığımız paralarla şehrin bir sürü eksiğini gideririz...
**** **** **** ****
YUH!
Bahçeden geldim, sıcak bir duş ve iki posta çamaşırdan sonra açtım yerel kanalı…
Salçalı Köfte ve Gastronomi Festivali kapsamında Koray Avcı sahne almış, türküleriyle gençleri coşturmaya çalişidi. Bizim gençler sakin sakin Korayı izlerken, bir ara Koray haydi gençler, ‘Yuh’ deyin dedi. Bizim gençlerden cılız bir ‘Yuh’ çıktı, Koray tekrarlattı ama gene kısık bir ‘Yuh’ neyse üçüncüde iyi bir ‘Yuh’ çıktı. Ne yazık ki gençlerimiz uzun zamandır kimseye ‘Yuh’ çekmediği için üçüncü denemede diyebildiler. Gençler gözünüzü seveyim biraz antrenman yapın ara sıra birilerine yuh çekin. Yoksa paslanacaksınız. Bakın her zaman Korayı bulamazsız. O uğraştı belki başkaları onun kadar uğraşmaz siz de paslanır gidersiz. Hadi hep beraber bir yuh çekelim yuh! Bu yuhun muhatabı yok kimse üzerine alınmasın. Havaya yuh çektik. İyi çalışırsak zamanı gelince sesimiz daha gür çıkar. Yuh Elazığ düşmanlarına karşı kullanacağımız bir slogandır. Yanlış yorumlamayasınız! Hadi gelin ilk yuhu yeni stadyumumuzun tuvaletlerini, lavabolarını kırıp döken musluklarını bile parçalayan kamu malına zarar veren Batman Petrolspor’un kendini bilmez taraftarlarına çekelim! Bunu da belirtmekte fayda var, benim sözüm stadımız da olay çıkaranlara…
Aslında ev sahibi takımlar, deplasman takımı tribünlerin de ki tuvaletleri kapatsa bu kendini bilmez taraftarlar da altlarına yapsa ne iyi olur değil mi?
**** **** **** ****
PLAKET
Çedene ısmarlamaktan anam ağlandı. İl dışından gelenlerin çedene durağı oldum. Sosyal medya da köşe yazılarım da sürekli Çedene’yi yazdım. Yetmedi gazeteci İbrahim MENENGİÇ’in, MENENGİÇ olan soyadını aramız da çedene yaptım. Tabi bu şakaydı…
Ferhat EVSEN’i festival için destekledim, daha ne yapam bilmim ki…
Elazığ Lokantacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Zülfü TARHAN’dan bir plaket de ben alam. Yok Gardaş yok resmen Tarhan Başkan’a bozuldum ve küstüm. Neyse başkanım müsait olduğun bir gün uğrada benim çedeneden de bir tat. Bu arada Ferhat BAŞKAN her ödüle layık plaketini tebrik ederim.
HAFTANIN FOTOĞRAFI:
(Yavru Sazanların itinayla suya salınması…)