BÖLGE BİNALARI!

Orman Bölge Müdürlüğü Binası’nın girişinde ufacık bir kapı yaptılar ve yapımı aylarca sürdü. Yeni bina acaba kaç yıl sürer?...

Kaç yıl sürerse sürsün de niye aynı cadde de yapıli o da ayrı bir konu! Hani Kamu Binaları, Zübeyde Hanım Caddesi’nden kalkacaktı? Hani oralar Millet Bahçesi olacaktı? Hani ağaçlar ormana dönecekti yurdumda? İçimden Yav he he diyesim geldi…

Bu şehirde bir türlü kafam da çözemediğim iki konu var. Hem de ilgili bölge müdürlükleri yıllardır Elazığ’da olmasına rağmen kafamda çözemediğim iki konu…

Biri Orman Bölge Müdürlüğü diğeri ise Devlet Su İşleri…

Bu iki kurumun bölge müdürlükleri şehrimiz de olmasına rağmen şehrin etrafında ki dağlar çıplak, ovaları susuz. En iyi yaptıkları iş yeni binalar yapmak! Yalnız buradan bir teşekkür edeyim, iki kurumumuzda aynı hizada yeni binalarını yaparak vatandaşları büyük bir zahmetten kurtariler! Eğer şehir dışında yapılsaydı bu binalar vatandaşlar zorluk çekerdi. Onlar da bunu göz önüne alarak, kendileri için değil vatandaş için biri hemen eski binasının karşısına, diğeri de bir kırtik gerisine yeni binalarını yaparak ve hiçbir masraftan kaçınmayarak vatandaşı büyük bir zahmetten kurtariler. Bu binalardan biri bitti diğeri de bitince şehrimizin bütün ovaları suya, dağları da ağaca kavuşacak!

***  ***  ***

KİTAPSIZ

Yok Gardaş yok böyle olmi! Arkadaş grubumla gezerken, otururken sağıma soluma bakim arkadaşlarımın hepsi kitaplı bir ben kitapsızım…

Hatta o gün tesadüfen, kitap satılan bir yerde otururken, bir anne Ahçik romanını, çocuğu ise Elazığ Fıkraları’nı almış ve yanımıza gelip Ahçik Romanı’nın yazarı Yücel ÇAKMAK ve Elazığ Fıkraları’nın yazarı Ekrem KATI’ya kitaplarını imzalatiler. Onlarda da hava bir milyon ben de hava sıfır. İki yazar bir de dönüp benim gözlerimin içine bakarak pis pis sırıttılar! O an fıttırdım ve kafaya koydum bende kitap yazıp kitapsızlıktan kurtulacağım. Zaten memlekette kitapsız bir ben kalmışım. Yazan yazana…

Ne diyisiz yazam mı? Alır mısız? Yoksa kitaplar küpüm de şişer de sobayı mı alıştırırım? Çabuk karar verin kitap yazam mı yazmıyam mı?

Bir korkum daha var, geçen sene kitap fuarında Elazığlı yazarları en arka köşeye atmışlardı ve protokol de Elazığlı yazarların stantlarını hep pas geçip fazla önemsememişlerdi işte ondan da korhim. Ya gene Elazığlı yazarlara önem vermezlerse! Başkalarını bilmem ama şahsen ben çok bozulup protokole küserim.

***  ***  ***

ABDÜLKADİR!

Harput’ta yer alan Balakgazi Tesisleri’nde Badem Şekeri tezgâhı kuran Abdulkadir ÖRSEL daha beni Harput’a sokmi…

Sebebini ise şöyle açıklıyor, ‘’Abe sen geldiğin geceler burada soğuktan durilmi tezgâh da sinek avlik, sen gelme ki biz iş yapak bende senin badem şekerin iş yeren yolluyam.’’ Ne diyisiz ben Harput’a gidem mi? Gitmiyem mi? Ben gitmeyince Abdülkadir’in işleri ve hava düzelir mi? Neyse birkaç gün deniyem, bakalım Abdülkadir’in işleri ve hava düzelecek mi neticeyi bildiririm. Gerçi bildirmeme de gerek yok Harput’ta geceleri hava ısınmışsa badem şekeri tezgahının önünde kalabalık olmuşsa bilin ki o hafta ben Harput’a gitmemişimdir…

***  ***  ***

FETHİ SEKİN FERİBOTU

Yer İzmir, tarih 30 Haziran...

Feribot İskelesi’ne girince gözüm adı Fethi SEKİN olan feribotu aradı. Feribotlardan birine şehidimizin adının verildiğini önceden duymuştum. O an feribotu iskele de göremeyince üzüldüm ve bineceğimiz feribota doğru ilerlerken kaçırdık ve diğer feribotu beklemeye başladık...

Her iş te bir hayır vardır diye düşünürken karşıdan bineceğimiz feribotun geldiğini gördüm. İskeleye doğru yaklaşan feribot iyice yaklaşınca bir baktım ki üstünde FETHİ SEKİN yazi, sevinçle sahile doğru gidince görevli arkadaş, ‘’Abi yasak sarı çizgileri geçme’’ dedi. Kamerayı açıp video çekerken farkında olmadan sınırı geçmişim ama çekimi de yapmıştım. Feribotun üst tarafına çıkıp bir de ismin altında selfie yapayım derken selfie de ismin ters çıktığını gördüm. Yanı başımda duran bir arkadaştan fotoğrafımı çekmesini rica ettim ve telefonu arkadaşa uzattım, fotoğrafımı çeken arkadaşa, ‘’Gardaş feribotta adı yazılı olan kişi benim hemşerim’’ dedim ve Elazığ’ın şehidi olduğunu ekledim. Şehidimize Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun...

HAFTANIN FOTOĞRAFI: