Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanlığı, 2024 yılı bütçe yasa teklifini TBMM’ye sundu. Önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülecek olan bütçe ciddi büyüklükteki faiz ödemesi ve önemli “bütçe açığı” ile dikkat çekmektedir. Bütçede öngörülen açık 2.6 trilyon lira, faiz ödemesi ise 1.2 trilyon lira ile rekor kırmıştır. Bu açık nedeniyle oluşan bütçe harcamalarını karşılayabilmek için Hazine’nin 2024 yılında 2.6 trilyon lira ilave borçlanma zorunda kalacak olması bütçe yükünün ağırlaştığını ortaya koymaktadır. Buna göre, merkezi yönetim bütçe giderleri 11 trilyon 39 milyar lira, gelirleri ise 8 trilyon 437 milyar lira olarak öngörülmüştür. Bütçe yükünün büyümesi nedeniyle 2.6 trilyon lirayı aşan bütçe açığı rekor bir düzeye ulaşmıştır. Bütçeden bu dönem için depreme 1 trilyon 28 milyar lira tutarında bir kaynak ayrılıyor. 2024 yılı bütçesinden yüzde 14.6 oranıyla en büyük pay “eğitime” ayrılmıştır.

Meclise sunulan bütçe yasa teklifine göre, önümüzdeki yıl tahmin edilen vergi gelirlerinde yüzde 71 dolayında bir artış söz konusu olacaktır. 2024 Bütçesinde en büyük gelirin 2 trilyon 498 milyar lira ile Katma Değer Vergisinden (KDV) sağlanması bekleniyor. Özel Tüketim Vergisindeki (ÖTV) artışla birlikte dolaylı vergilerin vergi gelirleri içindeki payı büyümeye devam edecek gibi görülüyor. Gelir ve Kurumlar Vergisi, KDV ve ÖTV gelirlerinde bu yıla göre önemli artışlar hedefleniyor.

                                            2023 Yılı Tahmini            2024 Hedefi       Artış (%)

 

- Kurumlar Vergisi                         782                          1.276   63,2

- Gelir Vergisi                                  696                          1.189   70,8

- KDV                                                 1.372                      2.498   82

- ÖTV                                                 817                          1.404   71.8

 

Diğer vergi gelirlerinden 1 trilyon 41.5 milyar lira gelir öngörülmüştür.

Görüldüğü gibi, hedeflenen vergi gelirleriyle halkın da vergi yükü önemli bir oranda artmıştır. Halk gelecek yıl da KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerin altında ezilmeye devam edecek. Vergi gelirlerindeki artışın önemli bir bölümü yüksek fiyat artışları, özellikle akaryakıta zam olarak halka yansıyacaktır. Bu da gelecek yılın çok kolay geçmeyeceği anlamına gelecektir.

Bütçenin yatırım ve üretime yeteri kadar kaynak ayırmada yetersiz kalması, özellikle bütçe açığını kapatmak için yüksek faizle ilave borçlanma zorunda olması ve en önemlisi vergi gelirleri içindeki dolaylı vergilerin payında gerileme görülmemesi tartışılan bütçenin olumsuz yüzünü yansıtmaktadır. Her yıl artan bütçe açıkları nedeniyle kamunun iç-dış borç tutarının 6 trilyon lirayı geçmesi ve buna bağlı olarak bütçe yükünün her yıl ağırlaşması işimizin ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır. Çözüm; devrin tasarruf devri olduğunu unutmadan kesinlikle kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesi, öte yandan yerli ve yabancı sermayenin yatırım ve üretime yönelmesinin teşvik edilmesi sağlanmalıdır.