Ankara’ya ziyarette bulunanlar, ziyaret ettikleri kişilerle yan yana gelerek boydan çekilen fotoğraf altına “istişarede bulunduk” yazarak sosyal medyasında yayınlamak moda oldu.

İstişarede bulunmak…

Bu aralar çok moda olan, bu cümle, yani istişarede bulunmak da işi bilene sormak, konuyu farklı bakış açılarından ele alarak en doğru sonuca ulaşmak anlamına gelir.

Yine yıllar öncesine gittim bu kelimeyle…

Yıllar önce yerel haftalık Yenigün Gazetesi’nde muhabirlik yaparken, Merhum Süleyman Demirel Elazığ’a gelmişti. Bu ziyareti adım adım takip ettim. Valilik makamında bir gazeteci büyüğümüz yanıma yaklaşarak, “Yücelciğim şimdi ben Demirel’in yanına giderek gazetemi takdim edeceğim. Sen benim makineyle bir iki kare fotoğraf çeker misin?” dedi. Ellerim titreyerek bir iki kare fotoğraf çektim.

O dönem aylık olarak yayınlanan gazetenin manşetinde, “Başbakan Demirel, Elazığ’ın sorunlarını bizimle istişare etti” diye manşette haber, göbekte ise benim çektiğim foto…

Bu hafta da sizlerle bir anımızı paylaşarak, istişarede bulunduk.

*******              *******             ********

Yemen Türküsü aldı başını gitti.

Türkümüz bir an dillerde söylenirken, sahiplenme konusunda paylaşılmaya başlanıldı.

Arkadaşımız Aygün Çam, Türkünün Elazığ Türküsü olduğunu belgeleyip yerel ve ulusal haberlerle tüm yurda duyurdu. Çam, TRT’deki bir yanlışı düzeltmeye çalışmıştır. Yayınlanan belgeleri Elazığ Müzik Kamuoyu zaten bilmekteydi. Sevgili Çam’da bunu bilerek, sadece TRT’ye hatırlatma yaptı. Yani yapılması gerekeni yaptı.

Ama birileri çıktı Aygün Çam’a destek olması gerekirken aklı sıra olayı başka mecralara çekti.

Bu beyefendi yukarıda paragrafta kullandığım ‘yıllar önce’ kelimesini yazarak, bize de yani şahsıma da bir gönderme yapmıştı.

Efendim bildiğiniz üzere benim “AHÇİK” adlı bir romanım var. Bu romanımı ‘Ahçik’ adlı türkümüzden kurgulamıştım. 2007 yılında yayımlanan bu roman sonrası yaptığım sohbetlerde Ahçik Türküsünde yaşanan olayların 1880’lı yıllarda yaşandığı ama hikaye hakkında fazla bir bilgi bulunmadığından söz etmiştim. Ve türküden hareket ederek olayı 1915 yılında yaşanan Tehcir olayıyla kurguladığımı beyan ettim. O dönem bu sözlerimi duymayan kalmadı. Bu beyefendi 2021 yılında internet üzerinde yayın yaptığı bir yazıda bizim kulağımızı çekmiş.

Beyefendi; “Bir Harput Müziği araştırmacısı olarak diyorum ki; “Ahciği yolladım Urum eline” adlı Elazığ türküsünün hiçbir öyküsü yoktur. Son yıllarda birbirinden alıntı yapılarak paylaşılan yazılar tamamen 2000’lerde ortaya atılan kurgu ve uydurma senaryodur.” diyerek ilmini konuşturmuş… Bu cümlelerle yetinmemiş, “Bunu, “Öykü” diye yayan Elazığlı arkadaşı zamanında yüzüne karşı da eleştirdim. Kendisi Harput Müziği ve kültürüyle doğrudan alakalı bir kişi değildir.” diye bizi küçümsemiş…

Aygün Çam ben bu sözleri ciddiye alıp muhatap almadım.

Sana bir ağabey olarak tavsiyem sen de ciddiye alma… Sen doğru bildiğin yolda yürü… Meyve veren ağaç her zaman taşlanır.

 *******              *******             ********

Elazığ'da zabıta ekiplerince dilencilere yönelik operasyon gerçekleştirildi. Bir dilencinin bir saatte 750 lira toplaması, görenleri hayretler içerisinde bırakmıştı. Aylık 23.250 TL…

Yani asgari ücretten fazla…

Öte yandan ulusal TV’de bir dilenci ise kazancının 300 bin lira olduğu yönde açıklamada bulunmuştu. Dilencilik başlı başına bir gelir kapısı olmuş durumda… Bence Halk Eğitim Merkezleri veya Belediyeler dilencilik konusunda kurs vererek sertifika vermeli ve kazançlar vergilendirilmelidir.

*******              *******             ********

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, F.Ü. yeni Hastane yerinin kendisine yanlış bilgilendirildiğini ifade ederek, “Biz İl Milletvekillerinin yer konusunda eksik ve yanlış yönlendirilmeleri, yanlış bilgilendirilmeleri bu sürecin sağlıklı yürütülmediği ve bu sürecin arkasında farklı kişisel beklentilerin olduğu şüphesine varmama sebep olmuştur.” iddia etmişti. Gürsel, “Bu arsa olduğu konusunda bizlere yanlış ve eksik bilgi verildiğini MHP Elazığ Milletvekilimiz Semih Işıkver ile de konuştuk ve bu konuda teyitleştik.” dedi.

Diğer ilimiz milletvekillerine de mi acaba aynı bilgilendirme yapıldı?

Eğer yapıldıysa demek ki milletvekilleri tanınmıyor. Veya dikkate alınmıyorlar.

O zaman milletvekilliği kimliğini sonlandıralım.