14 Mayıs 2023’de ülkemizin 13. Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçim’inde oy kullanmak üzere sandık başına gideceğiz. Cumhurbaşkanlığı için adaylar bilinen isimler ama milletvekilliği için ismini ilk defa duyduğumuz aday adayları mevcut. TURAN Gazetesindeki köşe yazımda bugün “İthal Adaylar” başlığı ile vermek istediğim mesajla, gerçekten de ismini hiç duymadığımız, aday olduğu şehirlerle ilgili hiçbir açıklamasını okumadığımız yani şehre yabancı olan kişilerin aday adaylığı konusunu vurgulamaktır. Ayrıca yazımın son bölümünde 2023 seçimlerinin öneminden de bahsedeceğim.
Şehirleri ile tek bağının nüfus kimlik kartında şehrinin yazması olan bazı kişilerin aday olduğunu duymaktayız. Eğer şehre vekil aday adayı olmuşsa bir kişi, ilin vekil sayısına göre partilerinin genel başkanlarının uygun görmesi halinde aday listesine yazılabilmektedir. Vekil adayı olduğu şehirde son yıllarda hiç yaşamamış, şehirdeki sıkıntılı durumları, sokakları, mahalleleri, esnafları bilmeyen, depremleri, selleri kısaca afetleri yaşamamış kimselerin aday olması ne kadar doğrudur, tartışılır.
Aday olmadan önce şehrin rüzgârını, güneşini almayan kişiler, yönetime tabi olduklarında hangi yönden rüzgârın eseceğini ve güneşin geleceğini hesaplayamazlar.
Siyasi partiler son yıllarda şehirle bütünleşmiş, şehirdeki sorunları dile getiren ve her zorlukta vatandaşları ile birlikte olan kişileri vekil seçmek yerine maalesef en çok kendilerine yarayacak paralı bağışçıları aday göstermiştir. Bu tip adayların da derdi şehir olmadığı için ortaya çıkan sonuçlar ortadır.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli büyük depremleri yaşadıktan sonra, seçimin ve sonrasının ekonomik anlamda ülkemiz için çok zor olacağını tahmin edebilmekteyiz. Ülkemizi yönetmeye tabi olan liderlerin yanında en önemli görev il vekillerine düşmektedir. Vekiller bildiğiniz üzere sadece ilin vekili değil ülkemizin tüm sorunlarına yeri geldiğinde katkı sağlayacak insanlardır. Dolayısıyla İl vekillerinin İl’de geçmişlerinin olması, bu geçmişin sadece kimlik kartında değil geçmiş zamanda şehre katkısı olan ve ülkeyi yönetmeye de liyakatinin ereceği kişilerin arasından olması elzemdir.
Yaşadığımız şehir Elazığ’ın küçük veya çoğu insanın birbirini tanıdığı bir şehir olması sebebiyle, son zamanlarda yapılan tüm seçimlerdeki vekil aday adaylarını çok iyi tanımaktayız. Yıllardır aday olup bir türlü vekil olamayan, sadece seçim zamanları ismini duyduğumuz birkaç aday adayı profili de mevcuttur ilimizde. Siyasetin ve aday olmanın kişilerde değişik ruh durumu yarattığını hem büyüklerimizden hem de tecrübelerimizden hep görmekteyiz.
Umarım önümüzdeki seçimde siyasi parti temsilcileri ithal adayları şehirler için makul görmez, o şehrin depreminde şehirde olan, her sarsıntıda ailesi, çalışanı ve patronu ile etkilenen, her sıkıntıda kendi imkânları dâhilinde çözümler üreten vatansever insanlar arasından bir seçim yapılır.
Tabii ki sadece ithal aday olup olmaması takıntımız yok, kaliteli, liyakatli şehre gerçekten katkı sunacak birileri varsa vekil olması taraftarıyım. Mevzu, geçen seçimden bu yana şehre en ufak katkısı olmamış kişilerin tercih edilmemesidir. Aynı zamanda çok sık rastladığımız veya duyduğumuz bir durum olan vekillerin sözü ve sohbetinde tutarsız davranışları durumunu da istemiyoruz. Seçtiğimiz kişilerin şehri ve içinde yaşayanları Şehrül-Emin emaneti olarak bilmesi ve bu emanete ihanet etmemesi, o yerin güvenilen idarecisi olması, idare ederken Hazreti Ömer gibi adil, Hazreti Ebu Bekir gibi sadık, Hazreti Ali gibi vefalı ve yiğit olması elbette duamızdır. Hizmet ederken de halka, hakka hizmet ettiğini bilen olmadır.
Halkın önünde dinimizi kendi çıkarları için kullanmayan, siyasetin rüzgârında duruma ve zamana göre savrulmayacak ülkesinin ve şehrinin menfaatlerini kendi menfaatinden önde bilecek vekillere ihtiyacımız var.
Ülkemizin bulunduğu coğrafi konum itibarıyla göçmen sorunu ile karşı karşıya kalınması, Hatay gibi sınır illerimizde depremden etkilenen insanlarımızın şehirlerini terk etmeleri gibi acı durumların sık sık dile getirilmesi ile sınır değişim tehlikesi, adalet, ekonomi, derin yoksulluk, çarpık kentleşme, israf, uyuşturucu bağımlığının üst seviyelere erişmesi ve üniversiteli işsizlik gibi birçok önemli sorunların çözüm beklediği yeni 600 milletvekilinin işlerinin kolay olmadığını biliyoruz. Umarım bir an önce sorunsuz bir seçim dönemi geçirilir ve deprem bölgelerinde henüz sarılmayan bazı önemli yaralar için dermanlar bulunur.
ESEN kalınız…
