Ankara ELBİRFED etkinliği olarak; yazıp yönettiğim “Elazığ Divan Meclisi” adlı müzikli sahne gösterisini 6 mart 2024 tarihinde, AHBV “Itrȋ Kongre ve Kültür Merkezi”nde sahneledik. Geniş katılımlı ve başarılı bir sahneleme oldu.
1973’ten itibaren sahnelerde birlikte olduğumuz sanatçı arkadaşlarımız da bu projede sahne aldılar.
Altını çizerek belirtmeliyim ki, bu etkinlik bir konser veya alışılagelmiş bir “Kürsübaşı Gecesi” değildi. Tiyatral bölümlerin bulunduğu, bir divȃn meclisiydi ve müzik icracıları hem duayen Harput icracıları hem de Devletin sanatçılarıydı.
Günümüzde Harput müziğinin duayenlerinden Zülküf Altan, Zülfü Demirtaş, Adnan Çilesiz, Yalçın Turhan, Osman Bulut ve daha birçok usta ile onların takipçileri ve de tiyatro ustaları var. Bu ustaların arkasından gençler de geliyor. Mesela yakın zamanda, TRT kurumunun halk müziği yarışmasında birinci olan, değerli sanatçı Yalçın Turhan’ın oğlu Ömer Ahmet Turhan da söz konusu genç kardeşlerimden biri. Onu gönülden tebrik ediyorum. Desteklenmesi ve daha iyi yerlere gelmesi için çaba sarfetmemiz lazım.
Bu projede bulunmayanlardan bazılarının gönül koyacağını da biliyordum. Çoğu yakın arkadaşım olan bu değerlerin tamamının, bir konser veya alışılagelmiş bir “Kürsübaşı Gecesi” olmayan bu projede yer alması mümkün değildi.
Bu projede, kökleri “Toy” adı verilen devlet meclislerine ve şamanların ritüellerine, Yesevȋ meclislerine ve dahi “Kırklar Cemi”ne dayanan; Türk kültüründe ahilik, yarenlik, sıra gecesi ve arifȃne adı verilen dayanışma, yardımlaşma ve eğitim kurumlarının arifler meclisinden, Elȃzığ’a ait olanını sergiledik.
Bizim meclisimiz kış aylarında, bir kürsü etrafında yapılan, esas mecraından çıkıp, yalnızca müzik icrasına evrilmiş “Kürsübaşı” adlı meclise indirgenemez.
Çünkü bu meclis, Çanakkale’de gözünü kırpmadan şehadete yürüyenlerin, Vatanımızın işgâl edildiği dönemde işgȃle karşı duranların, Kuvayı Milliye ve Atatürk'ün yanında yer alan “Satveti Milliye Gazetesi”ni Elazığ’da çıkaranların; Mondros Mütarekesi sonrasında Vilayat-ı Şarkiyye Müdafaa-ȋ Hukuk-ȋ Millȋye Cemiyeti'nin ilk şubelerinden birini Elâzığ’da kuranların meclisidir.
Bu mecliste şehrin kanaat önderleri, âlimler, kurra hafızlar, usta okuyucular ve musikişinaslar bulunurdu. Toplumun sıkıntıları, ihtiyaç sahiplerinin durumu konuşulur; handa, hamamda, yolda, yolakta, çarşıda, pazarda meydana gelen sıkıntılar dile getirilir ve Devlete başvurmadan bu sıkıntılar halledilmeye çalışılırdı. Bu mecliste musiki en sonda ve gerektiğinde yapılırdı. Yani bu meclis yalnız bir musikȋ meclisi değildi.
Programda Çubuk Bey’den Balak Gazi’ye; Büyük Atatürk’ün “Hocam” ve “Ağabey” diye hitap ettiği “Yakup Şevki Paşa”dan Millȋ mücadelede görev yapan Elazığlı “Ömer Efe”ye; Kıbrıs’taki “Şehit İlhanlar”dan Kıbrıs Barış Harekatı’nda Rumların makineli tüfek yuvasını tek başına imha ederek fethin yolunu açan kahraman şehidimiz “Topçu Asteğmen Mustafa Uygur”a” kadar bazı kahramanlarımızı yȃd ettik.
Efendim, bütün güzel işler hem takdir hem de tenkit görür. Yapıcı tenkitler baş üstüne. Ancak, bilindiği üzere, insanımız güzel bir iş yaptığında; bilen bilmeyen, bir katma değer üretmeyen, bir icraat yapmayan insanlar menfi tenkide başlar. Ben niye yokum diyenlerden, ben yoksam kötüdür diye düşünenlere varıncaya kadar.
Biz “İki dinle, bir konuş” düsturundan sevgi, saygı, dayanışma ve yardımlaşmaya kadar Elȃzığ edep ve erkȃnını anlattığımız bu programda kendi akademik bilgilerimizle, herkese hitap eden bir eser ortaya koyduk. Bu konuları hayal dahi edemeyecek olanların şimdiden menfi eleştiri yapması üzücü. Üstelik ve maalesef uzmanlığa saygı da yok. İki türkü söyleyen kendini müzik profesörü veya profesyonel sanatçı zannediyor. Sosyal medyadan yalan-yanlış iki kelime öğrenen, kendini “Allȃme-ȋ Cihan” sanıyor.
Mutlaka bizim de tespit ettiğimiz eksiklerimiz veya hatalarımız oldu. Ancak bizim için en değerli olan uzman görüşleridir. Programı izleyen akademisyenlerden, koro şeflerinden ve gerçekten konudan anlayan değerli hemşehrilerimizden çok güzel geri dönüşler ve yapıcı eleştiriler aldık.
Projede elbirliği ile çalışan ELBİRFED yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, sahne alan değerli sanatçılara ve bize destek veren bütün hemşehrilerimize teşekkür ediyorum.
Esen kalın…