Kıymetli TURAN Gazetesi okurları, yaklaşık 3 yıldır Covid-19 salgını ve depremlerden dolayı eğitim-öğretim faaliyetleri yüz yüze yapılamamaktadır. Geçen 3 yılda hem öğrenciler hem de öğretim üyeleri ders almaktan ve ders vermekten hoşnut değiller maalesef.

Bundan 3 yıl öncesini mumla aradığımız günlerin bir an önce gelmesi ve gelecek eğitim-öğretim döneminde öğrencilerin kampüs içerisinde cıvıl cıvıl olması en çok özlemini duyduğumuz konulardan bir tanesidir.

Ekran başında öğrencilerle temasın zor kurulması, anlatılmak istenin ve anlaşılmak istenin bir türlü üst düzeye çıkmadığı anları hep yaşamaktayız. Sınavlar da cabası, 3 yıldır yapılan sınavlarda öğrencilerin çoğu kendi içlerinde ağ kurarak yardımcı ekipmanlara başvurmaktadır. Bundan sonra ülke olarak inşallah salgın ve afet durumları yaşamayız, bu ve benzeri durumlarla karşılaştığımızda da eğitim için en son kararın online/çevrimiçi eğitim olmasını sağlarız.

Özellikle teknik uygulama eğitimlerinde çevrimiçi eğitim neredeyse imkânsız bir hal almaktadır. Mühendislik öğrencilerinin tesis, laboratuvar ve atölye görmeden mezun olması çok acı verici bir durum olmaktadır. İş hayatına atıldıklarında çok zorlanacakları aşikâr bir durumdur. Özellikle son 2-3 yılını çevrimiçi imkânlarla okuyan Mühendislik ve Teknoloji Fakültelerinden mezun mühendis unvanı alan öğrencilerin iş hayatlarına atıldıklarında meslek becerileri üzerine 6 veya 12 ay ücretli eğitim görmeleri çok isabetli olacaktır.

Teknoloji çağında yaşadığımız için elbette yaşam standartlarımızı üst düzeye çıkarmak için teknolojiye ihtiyacımız vardır. Teknolojiyi kullanırken dünyanın neresinde olursanız olun bu imkânlara ders anlatmak elbette işimizi kolaylaştırabilir. Ancak işin niceliğinin yanında niteliğinin daha önemli olduğunu biliyoruz. Yani bir analoji yaparsak, çok sayıda yemek yapıyoruz, çeşitliğimiz fazla ama bu yemekleri tatsız ve tuzsuz yaptığımızda istediğimiz haz’ı alamıyoruz. İşte çevrimiçi ders anlatmak da bunun gibi bir şey.

Tabiri caizse alan da satan da razı değil bu işleyişte, umarım en kısa zamanda dünyamız normale döner ve eksikliğini duyduğumuz kampüs içi öğrenci sayımız bir an önce artar. Ruhsuz olan kampüs ve binalarımız eski neşesine döner.

Daha donanımlı ve yetkin öğrenciler yetiştirme temennisiyle.

Esen kalınız…