HARPUT’UN ALTI KELEK!

Siz bilmezsiz!

Köprüden önce Harput ile Pertek arasında, Fırat Nehri’nde keleklerle taşımacılık yapılidi. Onun içindir ki türküler yapılmış. Harput’un altı kelek Dersim’e gidek gelek denmiş. Köprüden önce ki kelek döneminden sonra, feribot dönemi başlamış. Bu döneme ise en çok simitçiler ve martılar sevinmiş. Martılar insan elinden simit yemenin keyfini, simitçiler ise martılar sayesinde rızklarını çıkarmanın keyfini yaşamış...

Yakanın iki tarafındaki balıkçı lokantaları sayesinde yöre halkına yeni bir geçim kaynağı oluşmuş, feribot bekleyen insanlar bu lokantalarda balık ve kavurmayla karın doyurup bazıları da manzara karşısında demlenerek köprüden önce ki dönemin keyfini çıkarmış. Artan ve kapasitesi değişen feribotlar ise köprüden önce kaptanları zengin etmiş diye bir yazı yazmanın hayalini yıllardır kurup duridim...

Yani, Harput ile Pertek arasında köprü yapılmış ve bitmiş, ben ise nostaljik bir yazı yazim hayaliyle yıllardır yaşim ama nafile bu iş olmayacak gibi!

Nerden mi bu kanıya vardım? Milletvekilimiz Semih IŞIKVER, ‘’Henüz bir gelişme yok’’ deyince bu kanıya vardım. Adam olayların göbeğinde ki bir vekil, o bilmeyecekte biz mi bileceğiz? Dürüstçe gerçeği açıklamış ve aslın da ‘’Henüz bir gelişme yok’’ diyerek, ‘’Şimdilik boşuna hayal kurmayın’’ demekte istemiş olabilir... Yani benim nostaljik yazı yazmam da boş bir hayalmiş, en iyisi mi gidem martılara, simitçilere, feribotçulara ve lokantacılara müjdeyi verem.

Korkmayın! Köprü için herhangi bir gelişme yok! Milletvekilimiz Semih IŞIKVER; ‘’Müjdeyi duyuran Milletvekili arkadaşımızı suçlamak istemiyorum, belki basın yanlış okuyup müjde diye duyurmuşta olabilir.’’ Demişti. Gözlerimiz bozuk olduğu için biz köprü mevzusunu yanlış okuyup, Feribot etrafında çalışıp, evine ekmek götürmek için emek harcayan sizleri de üzüp telaşlandırmışız, özür dileriz! Diyek.

Yalnız insanlar özrümüzü anlar da martılara nasıl anlatacağım bilemim? İçiniz de kuş dili bilen var mı? Beraber gidek ve martılara müjdeyi verek, hatta hiç korkmayın böyle giderse yıllarca siz buraların keyfini sürmeye devam edersiz diyek. Nerede kalmıştık, o türkü nasıldı?

Biz yine en iyisi mi türkü söylemeye devam edek, Türküyü de yanlış okumayasız!

‘’Harput’un önü kelek,

Dersim’e gidek gelek

Eli elim de olsun,

Kapı kapı dilenek...’’

***  ***  ***

HAYIRLI OLSUN... 

Kafama koydum Gardaş, yarından tezi yok...

1995 model arabamla yollara düşüp, yeni atanan ne kadar Elazığlı Bakan Yardımcısı, Vali, Müdür, Amir varsa hepsine hayırlı olsun ziyaretine gideceğim. Hediye olarak da birer kiloluk badem şekeri paketleri yaptıracağım. Beni kabul ederler mi, etmezler mi bilemem ama ben şansımı deneyeceğim! İcap ederse nüfus kağıdımı gösterip, bakın Gardaş ben Elazığlıyım, ahan da yazi Elazığ Merkez, Kesrik Mahallesi!

65 senedir hiç durmadan dumanı tüten çimento fabrikasının dibinde ki nahnasıyla meşhur mahalledenim. Zaten ziyaretine gideceğim kişiler de zamanında bu dumanı ciğerlerine çekmiş insanlar gerek ki bileler. Bu ziyaretler nerden mi icap etti? Ne bilem işte bugünler de moda ya, bende modayı takip edim.

Zannetmeyin vekillerimizi unuttum, listem de onlar da var ama hele onlar gelip bir teşekkür etsinler sonra da ben gidip hayırlı edeyim. Zira onları oy verip seçen bizleriz. Zaten bizim ki karşılıklı nezaket ziyareti, artık oy moy geride kaldı. Bundan sonra söz konusu Elazığ!

Beraber Elazığ için bir şeyler yapmaya çalışacağız, gerisi teferruat...

***  ***  ***

KARACİĞER

Yok Gardaş yok, en kısa zaman da bir göz muayenesi yaptırmam şart oldu. O gün bir yazı okim, baktım yazmışlar Elazığ’da karciğar Faslı düzenlenecek. Ben de karciğari, karaciğer diye okim iyimi. Aslın da gözlüğüm de var ama bence karaciğer diye okumamın tek sebebi ete gelen zamlar o kadar bizi etkilemiş ki hiç aklımızdan çikmi ve her şeyi et olarak görik. Bakalım daha neleri ne olarak okuyacağız? Hani şu kümeste dolaşan tavukları fırın da hayal edik ya aynen onun gibi bir şey oldu benim karciğarı karaciğer diye okumam. Yakın da benzi solmuşu da benzin yokmuş diye okursam hiç şaşırmam.

***  ***  ***

ÜÇ, İKİ, BİR...

Eski Belediye Başkanı Hamza YANILMAZ dönemin de başlamıştı. Eski hali ve yeni hali diye dergilere gazetelere bitirilen bir işin fotoğraflarını koymak. Bugünlerde ise bu uygulamanın daha gelişmişlerini videolarını sosyal medyada izlemeye başladık... 

Önce bazı yerlerin eski döküntü halleri izlettiriliyor ve ardından üç, iki ve bir deni ve tık yeni hali ekrana geli. Öyle zannedim seçimler yaklaştıkça bu görüntüleri daha çok izleyeceğiz. Bu görüntüleri izlemek hoşuma da gidi. Bir eski hallerine bakim sonra da yeni halini izlim. İnşallah bu videoların sayısı artar da büyük depremler yaşayan şehrimizin çehresi tamamen değişir. Üç, iki ve bir sloganının bir de futbol versiyonu vardı ve Elazığspor’umuz ardı ardına şampiyonluklar yasayıp süper lige çıkmıştı. Futbol da ki üç, iki, bir de olursa çok memnun oluruz.

HAFTANIN FOTOĞRAFI: