Haber yaptık…
“Hangi Tarih Doğru?” diye de sorduk.
Kıbrıs’ta Türk Alayı Doktoru Elazığlı Binbaşı Nihat İLHAN’ın evine yapılan baskında eşi Mürüvvet ile çocukları 6 aylık Hakan, 4 yaşındaki Kutsi ve 6 yaşındaki Murat’ın Rum Çeteciler tarafından barbarca katledildikleri tarihten söz ediyorum.
Rahmet diliyorum şehitlerimize.
Gelişigüzel bir tarih değil ki bu tarih?
Unutmadığımız, unutamayacağımız, unutmamamız gereken bir tarih.
Ancak gelin görün ki farklı yazılmış, yanlış yazılmış unutmamamız gereken bu tarih!
Şehit İlhanlarımız’ın katledildikleri tarihin farklı yazıldığını gündeme taşıdık…
Elazığ Merkez İcadiye Mahallesi Şehitliği’ndeki mezartaşında “Kıbrıs Şehitleri” başlığı altında sıralanan isim ve soyadlarından sonra, en altta “23 Aralık 1963” Tarihi yazılı.
Öte yandan 24 Aralık 2008 Tarihi’nde Elazığ Şehit İlhanlar Caddesi’nde açılan şehitlerimizin isimlerinin yaşatıldığı Anıt’ta ise; şehadet tarihleri “24 Aralık 1964” olarak yazılı.
59 Yıl önce meydana gelmiş olsa da bu tarihin unutulması ve karıştırılması düşünülemez!
Kıbrıs Barbarlık Müzesi’nde ve arşivdeki belgelerde Şehitlerimizin şehadete ulaştıkları tarihin 24 Aralık 1963 olduğu kesin.
Pekâlâ, Şehitlikteki Mezartaşı’nda nasıl yanlışlık yapıldı da “23 Aralık 1963” yazıldı?
Biz geçen sene de düzeltilmesi için çağrıda bulunmuştuk ancak her ne hikmetse üzerine alan yok?
Prof. Dr. M. Necmi İLHAN’ın sosyal medyada yıl dönümü dolayısıyla yaptığı paylaşımda tarihi 21 Aralık 1963 olarak yazması konuyu bir daha gündeme getirmemize sebep oldu.
Bu nedenle bir kez daha haber yaptık Aralık’ta yayınlanan son nüshamızda.
“Hangi Tarih Doğru?” diye de sorduk.
Bu şehri yönetenlere çağrımız elbette, artık üzerinize alın ve düzeltin bu yanlışlığı lütfen!
***
20 Aralık Tarihi vefatının 83. Yıl Dönümü’ydü Harputlu Paşamızın…
Herhangi bir asker değildi o…
Kurtuluş Savaşımızda 2. Ordu Komutanı’ydı.
Daha da önemli ve bilinmesi gereken özellikleri; İtilaf Devletleri’yle imzalanan Mondros Mütarekesi’ne direnip Malta'ya sürülmüş olması ve Büyük Taarruz’un Kurmay Heyeti’nde yer almış olmasıydı!
Harput’ta dünyaya gelen, İlköğretimini Harput’ta, Orta öğretimini Elaziz Askeri Rüştiyesi’nde tamamlayan Yakup Şevki Paşa’dan söz ediyorum.
En az kendine övgüler düzen Mareşal Fevzi ÇAKMAK ile Kâzım KARABEKİR kadar ünlü olan Harputlu Paşamız ne yazık ki günümüzde memleketi Elazığ’da yeterince bilinmiyor, tanınmıyor…
Geçmişte memleketi Elazığ’da 2. Harput Caddesi’nin devamında “Yakup Şevki Caddesi”nde, ayrıca Elazığ’da yıllardır adını taşıyan “Yakup Şevki Paşa İlkokulu”nda ismi yaşatılan paşamız, 1934 Yılı’nda “SÜBAŞI” Soyadı’nı almıştı.
Harputlu ünlü Yakup Şevki SÜBAŞI Paşamızın adını taşıyan caddede Elazığ Belediyesi’nin hazırlatıp yerleştirdiği isim tabelâsına büyük harflerle yazılmış olan 2. Adı “ŞEVKİ”, ünlü ismin Soyadı sanılıyor?
Paşamızın caddede yer alan tabelâda “Yakup ŞEVKİ” olarak yanlış ve eksik yazılı olan isminin; düzeltilmesi için haber yaptık ve çağrıda bulunduk yine bu şehri yönetenlere…
Vefat ettikten sonra defnedildiği Ankara’daki Devlet Mezarlığı’nda bulunan kabrindeki mezar taşında yazılı olduğu gibi ismi düzeltilmeli dedik!
“Yakup Şevki Paşa” Caddesi ya da “Yakup Şevki SÜBAŞI” Caddesi olarak yazılmalı diye örnek verdik.
Gündeme taşıdık bu konuyu da ancak; “düzelteceğiz” diyerek gazeteniz TURAN’a haber yaptığı için teşekkür edenler, her ne hikmetse bugüne kadar hatırlamadı ve yine üzerine alan olmadı?
Bu şehri yönetenlere çağrımız elbette, artık üzerinize alın ve düzeltin bu yanlışlığı da lütfen!
***
Elazığ Belediyesi çok isâbetli bir kararla “Cumhuriyet” adını verdiği meydanda düzenleme için çalışma başlatırken, Atatürk Anıtı’nın kaldırılacağını ve muhafaza edilerek tekrar yerine konulacağını yaptığı bir bilgilendirme açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu…
Bu tür bilgilendirmeler pek nadir olduğu için, uygulamayı hayretle beraber takdir ettik!
Sonra çalışmalar tamamlandığında bundan tam 90 yıl önce Cumhuriyetimizin ilânının 10. Yılı dolayısıyla; Atatürk’ün “elinde dürbünle bir komutanın ilk heykeli” olma özelliğini taşıyan ve dönemin Halkevi -bugünkü öğretmenevi- olan binasına bakan anıtın yönünün değiştirildiğini ve kaidesinin de orijinaline oranla daha kısa ve küçük olarak inşa edildiğini gördük?
90 yıl güney yönüne bakan Atatürk Heykeli’nin şimdi kuzeye çevrilmesine ilişkin hiçbir açıklama yapmayan Elazığ Belediyesi’nden en azından bir bilgilendirme bekledik?
Gazi Caddesi’nin genişletilmesi dolayısıyla ya da kaldırımın daraltılması nedeniyle resmî tören veya geçitlerin daha geniş bir alanda yapılmasının amaçlandığı vb makûl bir gerekçe belirtilir dedik?
Son olarak; “Atatürk Nereye Bakıyor?” manşet haberimizle gündeme taşıdığımız konuya dikkât çektik!
Ancak; her ne hikmetse bugüne kadar sesleri çıkmadı ve yine üzerine alan olmadı?
Çağrılarımız şahsî değil memleket için, muhatapları da belli elbette, lütfen artık üzerinize alın ve ifrat ile tefrit misâli bazen “umursamaz”, kimi zaman da “Biz yaptık oldu?” tavırlarınızı bırakın!