MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ile ilgili sözleri çok tartışılır olsa da Bahçeli, DEM ve PKK’nın gerçek yüzünü milletin önüne koymaya çalışıyor.
Bahçeli’nin sözleri üzerine, Abdullah Öcalan’ın DEM ve PKK üzerindeki etkisi artık tartışılır hale geldi.
PKK bitiyor denildiğinde bıyık altından gülenler, şimdi iyi takip etsin.
Kayyumlar atanmasına rağmen kimse DEM ve PKK’yı dinlemedi, sokağa bile çıkmadı.
Bu PKK’nın sınırlarımız içinde bittiğine işaret değil mi?
Kayyumlardan dolayı en sıkıntılı yer olan Kızıltepe, Tunceli ve Mardin’de halk da karşılığı olmayanlar için kimse gelişmelere tepki göstermedi.
Bölge de yaşayan PKK sempatizanları bile güven sorunu yaşadığı ve umutları tükendiği için sokaklara çıkın emrine karşılık vermiyor.
Öyle ki, geçtiğimiz günlerde PKK’nın talimatı ile DEM’liler Ahmet Türk olmak üzere birçok Milletvekili Diyarbakır’da miting adı altında büyük bir kalkışma yapacaklardı, halkta karşılık bulamadıkları için yapamadılar.
Çünkü halkın umudu kalmadı. Gençlik yapılanmaları hallen var lakin, onların da umudu kalmadı, sokağa çıkmıyor.
Kürt kardeşlerimiz, barış sürecini bozan tarafın PKK ve DEM’liler olduğunu bildiği için, “savaşı benim kapıma getirme” diyor ve ‘’savaş istemiyoruz’’ cümlesini ekliyor.
Güneydoğu da görev yapan bir gazeteci aynen olayı şöyle tanımlıyor, ‘’PKK’nın son çırpınışlarını. “Öldür, öldür nereye kadar kardeşim. Çözüm üretemiyor DEM ve PKK. Abdullah Öcalan’nın sözleri tutsak olduğu için kimse dinlenmiyor kardeşim, yeter artık. Barış diyorlar biz zaten barışığız. Cumhurbaşkanı yardımcısı bazı bakanlar Kürt milletvekilleri Kürt. Bizi eyaletlere ayırsalar biz Kürtlerin kazanımı ne olacak? Elektrik parası su parası vermeyen vergisini vermeyen Kürt halkı nasıl yönetilecek? DEM kendisine yakın CHP’yi yanına alıp sadece muhalefet edeyim anlayışı ile siyaset yapıyor. Biz bıktık Kürtler üzerinden yapılan siyasetten.” Şeklinde olayları yorumlarken, adeta CHP’nin işgal altında olduğu ifade ediyor gazeteci kardeşimiz.
Evet, MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin sözleri devlet aklıdır. Bu sözler ile Erdoğan’ı ikna etmeye çalışıyor bence.
Bahçeli son açıklamasında; Kürt kardeşlerimize ayrılık olmayacağını önemine vurgu yaptı. Gelişmelere ve farkındalığa yardımcı oluyor. Cumhur ittifakı birlik içinde. Bahçeli ihanet şebekesi içinde yer alıp kendini kamufle etmeye çalışan Medya patronlarının ismini not aldığın söyledi ve CHP’ye mesajlar verdi.
Bakınız; Atatürk’ün kurduğu CHP, PKK’nın uzantısı DEM ile hareket ederken, DEM’li Tunceli Belediye başkanı Birsen Orhan Tunceli Belediyesine kayyum atandığı gece aynen şu ifadeleri kullandı. “1937 ‘de Dersimi işgal ettiler şimdi yine işgal ediyorlar buna izin vermeyeceğiz” sözünü direkt CHP’ye çakmasına rağmen CHP’den ses çıkmadı.
CHP, Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan çok uzaklaşmış işgal altındadır. Garip bir yapı haline gelmiştir DEM ile arasında bir fark yoktur. Özgür Özel DEM ile göbekten bağı açıktır. “Teröristlerin cenazesine gidenin destek verenin Allah belasını versin” diyen Özgür Özel, bugün taziyelerde boy gösteriyor. Cumhuriyete yıkmayı söyleyen DEM ile Atatürk’e işgalci diyenlerle ile iş tutuyor.
Ezcümle: Açıklamalarıyla büyük tepki alan MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin boşuna konuşmayacağını herkes bilir. Abdullah Öcalan’nın salıverilmesi hepimize ağır gelse de artık sınırların kan ile çizildiğini unutmamak gerekir. İçerdeki sorunları bitirip Sınırlarını korumayı tercih eden Türkiye, belki de elinin daha güçleneceği gerçeğinden yola çıkarak böyle bir karar almak için harekete geçti.
Merak edilen şu DEM ile Abdullah Öcalan görüşmesi sonrası Öcalan’ın sözlerinin ne kadar dinleneceği? Kaldı ki, Bahçeli Öcalan’dan barışçıl çözüm için söz almasaydı böyle bir kararı açıklar mıydı? DEM’lilerin elini sıkar mıydı?
İyi düşünelim, belki de tarih Bahçeli’yi haklı çıkaracak.
Selam Dua ve bayrak ile kalın…