İnsan ne ile ve ne için yaşar?

    Yıllar önce Tolstoy da bu soruyu sormuş ve insanın ne için yaşadığına dair düşünlerini öyküleştirerek kendine ve topluma cevap vermişti.

     Her insanın bir amacı vardır ve olmalıdır. Amaçsızlar, miskinler, kederciler, isyankarlar, kaderciler, umursamazlar, boşvermişlerin hayattan bir beklentileri olmaz. Bu tip fertler daima ve genellikle de gam içinde yaşarlar. Bir kısmı da kendini tamamen eğlenceye, işrete verir.

     İnsan başıboş yaratılmamıştır. Dünyaya gelen her fert evrende kaldığı sürece sorumlulukları ve görevleri vardır.

    İnsanı insan yapan iyi, dürüst ve doğru bir hayat sürmektir. Ailesine, topluma ve millete karşı sorumluluk ve görevlerini bilerek.

   Bilinmeli ki hayat hesapla değil nasiple yaşansa da hesaplı ve ölçülü olmak da elzemdir, kaçınılmazdır.

    Hesap ve nasip meselesi her kişiyi bulur mu? Bulursa da kişinin nasibi ne kadardır?

    Evdeki hesap yerine göre neden çarşıdakine uymaz?

    Maksadım soruları çoğaltmak değildir. Hesap ve nasip meselesinde insan gayret eder, irade koyar, kalbini temiz tutar ve yaratandan da bu nispetle ve minvalde dua ederse elbette her kişi nasibini bulur. İnsanların durumlarına, tutumlarına göre farklı bir hal içinde yüce Allah'ın takdiri zuhur eder.

     Her fert ektiğinin, yaptığının karşılığını er - geç bulur.

   İnsanla ve evrenle ilgili önemli ve yerine göre de öncelikli şeyler vardır. Sorumluluk ve emredildiği gibi yaşamak insanla ilgili olan kısımlardandır.

    İnsan nasıl bir hayat istiyor ve neyle, nasıl yaşamalıdır?

      Bir bakıma yine başa döndük.

      İnsan hayatı için Allah'ın beşeriyete çizdiği yola paralel olmak üzere beş önemli gerçek vardır.

    1. Hiçbir şey aileden değerli değildir. Her fert ailesine zaman ayırmalıdır.

    2. Hayatta babadan daha iyi bir dayanak ve danışman yoktur. Baba kültürsüz olsa dahi tecrübesi, desteği ve güveni vardır.

   3. Anneden daha şefkatlisi, merhametlisi yoktur. Anneler üzülmemelidir.

   4. Kardeşlerden daha iyi bir ortak, arkadaş yoktur. Kardeşler birbirleri için birer güçtür, kuvvettir.

   5. Hiçbir arkadaşın eşinden daha değerli değildir. Bir insanın hanımı evin her şeyidir. Bu sebeple yuvayı dişi kuş yapar, çocukları anneler yetiştirir. Babalar da hayata hazırlar.

       

                  ***

    Anne beni anlayan yok

    Omuzumda yüklerim çok

    Başımı biraz göğsüne koysam anne!

                          ***

     Alnında ter

     Gözünde ışık,

     Gönlünde gurur

     Olursa işte böyle olur baba!

                         ***

     Bir eşi olmalı insanın

     Varlığını hissedebilmek için

     Parmakları titremeli

     İncitmemek için!...

                          ***

      Umutsuz zamanlarda umut

      Üzgün günlerde sevinç

      Güleriz oynaşırız

      Kardeşiz çünkü biz!

                           ***

       Anne, baba, kardeş paylaşımla

       Sevgi çiçeğiyle bağlıdır ve huzurun bulunduğu yerdir, sevgi yumağıdır AİLE!

                          ***

         Sevgi, saygı orada

         Mutluluklar dorukta

         Huzur hep bu bollukta!

                          ***

         İyi, sevgili, sevinçli, mutlu. Başarılarla yaşanan ve aydınlık yüzler ile gülen aile fertlerinin yüzlerine, gönüllerine dalga dalga güzellik yayılsın!

     Ailelerde başlayan bu yansıma temennileri kalpten kalbe, şehirden şehre ulaşsın!

     Amaç mutlu ve iyilikler içinde yaşamak değil mi?

     O halde sorumluluk içinde her fert ve aile gayenin idrakine varmalıdır.

                         ***     ***

     Günümüzde fertler, cemiyet ve toplum hayatı değerlerinden çok şeyler kaybetti.

     Güzel hasletlere idrak kalmadı. İzansız, şuursuz, anlayışsız, argo, kaba bir hayat, tarz haline gelmeye başladı.

    Mahremiyet bitti!

    Cinsellik alenileşmeye başladı, görgüsüzlük şehirlerden taştı.

     Kültür, anlayış şekil değiştirdi. İnsan hayatında çok öneme haiz olan para daha da değerli hale geldi.

     Tahammülsüzlük sabrı ezdi, yok etti!

     Kendine yetmeyi bilmeyen insan yolunu şaşırdı! Nereye gideceğini, varacağını kestirmeyen günlük değişen moda misali ne yapmayacağını bilmiyor! Ne yapacağıysa açık: kuralsız, anlık ve kısa da olsa hazzı, hazları yaşamak...

     Toplumun, insanlığın kurtuluşu kendi gerçek kimliğine dönmesidir. Sahte, ışıltılı, yerine göre ödünç hayatlara benzeyen bu tarz yaşam halinin bu ahvalde varacağı durak yeni buhranlardır.

    Toplum yerinde, sade, iyi, güzel ve mutlu bir hayat sürmek istiyorsa özentilerden, ütopik tarzlardan uzaklaşıp aile sevgi sarmalında huzura kavuşmalıdır!

     İyi yaşamak her ferdin hakkıdır ve elindedir. Fertler kimliğini kaybetmemeli, milli, vicdani, yerli ve yürekleri toplum ve vatan sevgisiyle çarpmalıdır!