ELAZIĞ’IN VEKİLİ /DENİZ TURAN
    Yaklaşan seçimlerde bir kritik viraj daha aşıldı. Partilerin aday adayı listeleri belli olurken bu isimlerden bazıları heyecan yaratırken, kimisi merak uyandırdı. Yıllardır siyasetin içerisinde farklı görevler almış, kimine göre başarılı, kimine göre de başarısız olan, Elazığ deyimi ile “Eski Kurtlar” da sahaya inmeye başladı. Elazığ’a hizmet noktasında ise çıta eskiye oranla yükselmesi gerekirken, bazı vatandaşlar için ise kendi desteklediği partilerinden olması yeterli bir tercih sebebi olabiliyor. Takım partileri derken aslında insanımızın takım tutar gibi parti tutmalarını kast ediyorum. Hiçbir eleştiriyi kabul etmeyen, yanlışa yanlış, doğruya doğru diyemeyen bir kısım seçmen kitlemizin olduğunu kabul etmemiz lazım. 
    Elazığ, yaşamış olduğu 24 Ocak 2020 depreminden sonra ciddi bir yara almıştır. Daha yaraları yeni yeni sarılmaya başlarken, 6 Şubat 2023 yılında yaşadığımız büyük deprem felaketinde de etkilenerek, binlerce binası ağır hasar almış ve oturulamaz hale gelmiştir. Vaziyet bu durumda iken seçilecek vekillerimize çok daha fazla görev düşmektedir. Yıllardır seçimlerde tercihini iktidar yanında kullanan ilimiz, son milletvekili seçimlerinde muhalefetten de bir isim meclise göndererek, farkı bizzat yaşamış ve yaşamaktadır. Mesele Elazığ’ın hakkının hakkıyla savunulabilmesidir. 
    Elazığ’ın vekili olmak aslında kolaydır. Bizim halkımız sesini fazla çıkarmaz. Devletine ve milletine bağlıdır. Gerektiğinde eti gram ile alır, kanının asaletinden asla taviz vermez. Porsiyonu küçülttüğünde şükür eder… 
Ancak bu insanların bu ruh halini kullanarak, siyasi kariyer yapmak gerçek Elazığlıya yakışmaz. Seçim zamanı göstermelik yatırımcıyla poz verip, işsizlikten kırılan halka gülerek el sallamak ne kul katında ne de Allah katında reva görülmez. Elazığlı samimiyet ister. Elazığlı vefa ister. Çünkü Elazığ hem vefalı hem de samimidir.
    Mevcut vekiller arasında ve aday adayları arasında Elazığ’a hakkıyla hizmet edebilecek. Elazığ’ın derdiyle dertlenip, sevinci ile sevinecek kişiler olduğuna inanıyorum. Tabi ki her vatandaş gibi bir oyum vardır ve kime vereceğim ise benim kararım olacaktır. Ancak verdiğim oy sonrasında o kişinin bu memlekete hizmet noktasında sorumlu olacağımın da farkındayım. Elazığ’a hizmet vermeyen, kendi şahsi menfaatlerini her şeyin üstünde tutan bir kimseye de oy verdiğimde, bunun bir hesabı olacağını unutmamam gerekir. Hiç yoksa Yüce Allah’a hesap vereceğiz. 
    Bu seçim öncesinde genç adayların çokluğu da dikkatimi çekti. Listeye girmeden kuvvetli bir referans sahibi olma isteğinden midir? Yoksa başka bir düşünce mi vardır bilinmez! Gençlere şans verilmesi güzel olabilir; ancak gerekli eğitim ve donanımı olduğunu bu halka bildirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Sultan Mehmet, İstanbul’u fetih etmeden önce çok mükemmel bir eğitim almıştı. Birkaç yabancı dil bilmekle beraber, fetih sırasında kullanılan topların çizimlerini bizzat kendisi yapabilecek kadar mühendislik bilgisine sahipti… 
Reklam panolarında eğitim bilgileri olan genç adaylar inanın bir seçmen olarak daha fazla ilgimi çekecektir. 
    Her şey Elazığ için, umarım Elazığ’ın vekili olacak insanlar bu ile hizmet ederler…