Bağlanma: Çocuk ile bakım veren kişi arasında gelişen ilişkide, çocuğun bakım veren kişiyle oluşturduğu yakınlık, özellikle stres durumlarında belirginleşen, tutarlılığı ve sürekliliği olan duygusal bir bağdır.

Doğum anından itibaren anne ile bebek arasındaki bağ kurulmaya başlanır. Ekstrem durumlar dışında annenin doğumdan hemen sonra ilk kolostrum sütünü bebeğine vermesiyle güvenli bağlanmanın ilk adımı atılmış olur.

Nedir bu güvenli bağlanma? Neden bu kadar önemli?

Erken çocukluk döneminde kritik olarak belirlenen dönemler ve kazanımlar vardır. Güvenli bağlanma bir kazanımdan ziyade sağlıklı bir hayat serüveni için erken yapılmış bir sigortadır.

Erken çocukluk yıllarında kurulan güvenli bağın kalitesi ilerleyen yıllarda bireylerin yaşamlarında sürdürdükleri ilişkilerine de yön vermektedir. (Akran iletişimi, sosyal iletişim becerisi, öz güven, kararlı ve tutarlı bir kişilik, organize beceriler, eş seçimi, ebeveynlikte sağlıklı bir model aktarımı gibi birçok etkeni içinde barındırır).

GÜVENLİ BAĞLANMA İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

Güvenli bağ denilince nedense akla hep ilk gelen anne oluyor. Fakat güvenli bağlanma sadece anne ile sınırlı değildir. Bebeğe bakım verenlerin tutarlı bir şekilde organize olarak geliştireceği bir bağdır.

Bebekler ilk aylarda iletişimini ağlama yolu ile kurarlar. Bebeğiniz her ağladığında mutlaka onun yanında olup onun isteklerine cevap vermelisiniz. (Çocuğunuz ‘Annem-babam benim her ihtiyaç duyduğumda yanımda, bana tutarlı bir şekilde davranıyorlar ben bunlara güvenebilirim, bunlar beni yarı yolda bırakıp bana kötü duygular yaşatmaz’ diyor).

Bebeğinizin bakımını mecbur olduğunuz için karşılamak çocuğunuzda bu duyguların sezişini sağlayacağı için onda kötü duygular oluşmasını sağlar ve çocuğunuz sürekli ağlar bir türlü sakinleşmez. Bunun için lütfen bebeğinize tüm yorgunluğunuza rağmen her seferinde güzel duygularla yaklaşın.

Ve siz sevgili babalar bebeğinizle ilk aylarda mutlaka ama mutlaka tensel temasın sıklığını arttırın. (Bebeğinizi çıplak göğsünüze yatırıp ona ninniler, şarkılar söyleyin. Onun tenini okşayıp varlığınızı hissettirin). Eşinizle olan iletişiminiz ve desteğinizde güvenli bağlanmanın bütünlüğünü sağlamış olacaksınız.

Bebeğinizi bol bol kucaklayıp onunla hem tensel temas sağlayıp hem de göz teması kurmalısınız. (Ama hocam sürekli kucağıma alırsam kucağa alışacak bu çocuk ben her dakika nasıl kucaklayayım düşüncesindeyseniz eğer çocuğunuzla kopuk bir bağ kurma yolundasınızdır. Kucağa alıp sevebiliyorken bol bol kucağa alın, çocuğunuz kucağa değil sevgiye alışır).

Bebeğinizle aynı odada uyuyun. O uyuyana kadar mutlaka yanında kalıp ona kendi sesinizle şarkılar, ninniler, masallar söylemelisiniz. (Yaşı kaç olursa olsun erken çocukluk döneminde bunu devam ettirin).

Bebeğinizin yüzüne sık sık bakıp yüz ifadelerinizle duygularınızı yansıtmalısınız.

Bebeğinizle nasıl olsa anlamaz diye sakın iletişim kurmaktan geri durmayın çünkü sevgili J. Locke amcamızın da dediği gibi çocuklar boş bir levha olarak dünyaya gelir siz ne verirseniz onu alır. Bol bol konuşun bebeğinizle ve hep aynı kelimeleri kullanmaktan ziyade farklı kelime kalıplarını kullanın.

Bebeğinizle Cee-eee oyunlarını sıklıkla oynayın. Çocuğunuz kişi-nesne sürekliliğini kazandığı zaman sizin orada olacağınızı anlayacak ve oyun yoluyla güvenini kazanmış olacaksınız.

Çocuğunuza 0-3 yaş arasında ev içinde yaşayan bireyler dışında bakım verilmemesine ve sürekli bakıcısının değişmemesine özen göstermelisiniz. Bu güveni zedeleyecek ve güvensiz bağlanma sorununu beraberinde getirecektir. (Sürekli bakım verenin değişmesine çalışan annelerin daha çok dikkat etmesi gerekir).

Çocuğunuzla uzun uzun doya doya vakit geçirin. Eğer çocuğunuz sizinle daha fazla oyun oynamak için ısrar ediyorsa siz çocuğunuzla yeterince vakit geçirmiyorsunuz ve onun ilgi ve oyun ihtiyacını karşılamıyorsunuz demektir.

Çocuğunuza verdiğiniz sözleri tutun ve tutamayacağınız sözleri vermeyin lütfen. Çocuk güvenli bağlandığı zaman annesinin markete gideceğini ve söylenilen zamanda döneceğini bilir ve annesi ortama dönene kadar annesini protesto etmeden bekler. Ve annesi döndükten sonra da güler yüzle annesini karşılar.

GÜVENLİ BAĞLANAN ÇOCUK

Ebeveynlerinden kolaylıkla ayrılabilirler.

İhtiyaç duydukları zamanı belirtip, ihtiyaçlarını açıkça ifade edebilirler.

Korktuklarında ilk olarak ebeveynlerinin onları sakinleştirmesini bekleyebilirler.

Ebeveynlerinin dönmesini pozitif duygularla bekler, döndüklerinde güler yüzle karşılarlar. Herhangi bir itme ya da reddetme gibi davranışlar sergilemezler.

Aktarılan her şeyi daha hızlı kavrarlar ve değişime açık olurlar.

Okul dönemlerinde sosyal, girişken, özgüvenli, kolay iletişim kuran ve uyumlu özellikler sergilerler.

Kendilerine güvenleri oldukça yüksektir.

Yetişkinlik döneminde arkadaş ve eşle bağ kurmada oldukça iyidirler.

GÜVENSİZ BAĞLANAN ÇOCUK

Eğer çocuğunuz güvenli bağlanma modeline sahip olamazsa sizinle ve çevresiyle duygusal bir bağ kurmakta zorlanacaktır. (Duygusal soğukluk)

Sizinle sürekli inatlaşacak, hırçın davranışlar sergileyecektir.

Sizden kısa süreliğine bile olsa ayrılmak istemeyecek, sizin onu tamamen terk edip gideceğinizi düşünecektir. Bunu da ağlama ve sert davranışlar ile protesto edecektir.

Ayrılık sonrası kavuşmada ya ikircikli davranışlar sergileyecek ya da sizin varlığınızı umursamayacaktır.

Bebeğinize tutarsız bir bağlanma aşıladıysanız haliyle bebeğiniz de aynı duruma birden fazla tepkiler verebilir. Örneğin, aynı olay karşısında bir gün coşkulu bir şekilde tepki verirken, başka bir gün aynı olaya kayıtsız kalabilir.

Sizinle tensel ve duygusal temaslardan kaçınıp size yabancılık çekecektir. (Sarılmaktan, kucaklanmaktan kaçınırlar).

Duygularını açamayan bir çocuk içsel olarak birçok alanda zorlandığı duyguyla baş başa kalıp bu duyguların altında ezilip ilerleyen yıllarda size karşı bir suçlama içine girecektir.

AİLELERE ÖNERİLER

Evden çıkarken çocuğa görünmeden çıkmak, kaçmak, ya da aşağı inip hemen geliyorum diye yalan söylemek çocuğun size olan güvenini zedeler, güvensizlik duygularını pekiştirir ve ayrılığa tepkilerini artırır. O yüzden mutlaka çocuğa veda edilmelidir.

Gideceğiniz yeri ve ne zaman döneceğinizi bebeğinize açık bir dille anlatın ve bebeğinizle vedalaşın. Bebeğiniz kendisini kandırılmış ve terkedilmiş hissetmeyecektir. Şayet bebeğinizi kandırarak kaçar gibi evden çıkmanız zaten çocuğunuzla güvenli bir bağ oluşturmadığınızı gösterir. Peki güvenli bağ oluşması için geçmiş hatalarımızı telafi edemez miyiz? Kararlı ve tutarlı davranış örüntüleriyle telafisi mümkündür.

Ayrı kalınan sürenin sonunda, kavuşma anında ve sonrasında bebeğinizin sizin ilginize ihtiyacı olduğunu lütfen unutmayın ve ayrılık süresini döndükten sonra samimi bir şekilde telafi edin.

Eğer imkanınız el veriyorsa bebeğinizi kendiniz büyütün ve en kritik dönemleri hasarsız ve dolu dolu yaşayın.

Sevgili anne-babalar çocuklarınıza ne verirseniz onlarda kendi çocuklarına onu verecektir. Lütfen gelecek nesillerin sırtında kambur, yüreğinde sızı olmak yerine ayak izi gururla takip edeceği bu yolda onlara liderlik edin.