Haftanın derbisinde kazanan Elazığspor oldu. Tam bir taktik savaşının yaşandığı maçta, seyircisinin desteğini arkasına alan takımımız vasat oynadığı karşılaşmadan anlının akıyla çıkmayı başardı. Beykan’ın duran toplardaki yeteneği, Alpay’ın hırsı ve taraftarın coşkusu öne çıkan unsurlardı.
Geçen hafta farklı kazanan kadroyu bozmayan Bülent hoca, aynı isimler ve taktik dizilişle Vanspor maçına çıktı ancak karşımızda, tamamen oyun bozma, yavaşlatma ve durdurma stratejisi ile oynayan bir rakip vardı. Maçın başından itibaren, kalecisi ile zaman çalan, tempoyu düşüren Vanspor, savunmadan pas yaparak çıkmaya çalışıp boşalan orta alanda futbolu soğutarak Elazığspor ‘u durdurmaya çalıştı. Hücum bölgesinde de 3 oyuncu ile atak yaparak daha önce hiç karşılaşmadığımız bir takım oyunu gördük. Maçın genelinde bu taktik anlayış Vanspor lehine tuttu diyebiliriz. Zira etkili, yaratıcı ve hızlı oyuncularını yedek bekleten rakip teknik direktör, adeta santraç oynar gibi maç oynadı. Maçın ilk yarısında daha atak ve etkili oynayan takım Elazığspor’du. Kerim, Halil İbrahim ve Yusuf ile pozisyon bulsakta skor üretemedik. Maçın genelinde gününde olmayan Berşan ve Muhammet Gönülaçar, ilk yarıda da en etkisiz oyuncularımızdı. Muhammet’in, stoperlerin arasına çok sık girmesi 3-5 metreden pas istemesi ve oyun kurarken sadece stoperleri ve bek oyuncularını kullanması orta alanda eksik kalmamıza ve temponun düşmesine yol açtı. Berşan’ın hücumda etkisiz kalması, arkasına sürekli adam kaçırması ve top kullanırken zamanlama hataları yapması gözlerden kaçmadı.
İkinci yarıya başlarken kontra atakta penaltı ile sonuçlanan pozisyonda yenik duruma düşmemiz bütün planları alt üst etti. Penaltı pozisyonu öncesinde Berşan ‘ın yerini kaybetmesi ve Ali Keten’in yaptığı pozisyon hatası affedilir gibi değildi. İlk yarıda Beykan’ın kısa düşen pasında orta alanda topa yetişemeyen Berşan’ın rakibini kovalayamayan güçsüzlüğü ve penaltı pozisyonundaki geriye koşamama acizliği genç oyuncuya hiç yakışmadı. Okan Eken’i marke eden Ali Keten, kontra atakda rakibinin boş koşusuna acemi gibi iki ayak üstünde yakalanması savunmadaki önemli eksiklerimizdi.
Golden sonra Bülent Hoca’nın yaptığı iki değişiklik bize çok pahalıya patlayacaktı ki, Vanspor hücum oyuncularının beceriksizliği bizi adeta ipten aldı. Oyuna giren oyuncular doğru ancak, çıkan oyuncular son derece yanlıştı. Ercan- Alpay değişikliği zorunluydu ancak, Fuat ve Maksut girince çıkan oyuncu tercihleri son derece yanlıştı. Ercan çıkınca, 3’lü savunmaya dönen Bülent Hoca; savunmayı Alpay-Ali Keten- Muhammet Gönülaçar üçlüsü ile kurunca, sağ bekte Berşan’ın yerine kim oynadı çözemedik, ön liberoda kim oynadı anlamadık. İşte tam o dakikalarda kalemizde kabuslar yaşadık. Farkın açılmaması en büyük şansımızdı. Çok tutuk olan Muhammet Gönülaçar yerini Maksut yada Mikail’e bırakmalıydı. Ayrıca Berşan’ın oyundan alınmasıda doğru değildi. Evet çok kötü günündeydi Berşan ama 3’lü savunmada Berşan ve Ömer kanatlarda mutlaka olmalıydı. Zira savumada çok ağır kalan Gönülaçar o bölgede çok açıklar verdi. Bu sıkıntıyı çabuk gören Bülent Hoca, Mikail’i oyuna atarak ve Kerim’i orta alana çekerek takımı toparladı. Alpay’ın kale çizgisinden çıkardığı top ve öncesindeki atakda kestiği hücum, ardında da attığı gol günün hareketleriydi. Ali Keten’in haftalardır Berşan’ın arkasına atılan toplara kademe yapamaması, artık sıranın Alpay’a geldiğini herkese gösteriyor. Fuat Bavuk’un hareketli ve istekli oluşu ve uzun boyu karambol anlarında takıma fayda sağladı. Kaptan Beykan’ın penaltıdaki soğuk kanlılığı ve Alpay’ın golündeki asisti kalitesine yakışır cinstendi.
Haftalardır yapılan uyarılar neticesinde maç boyunca üstüne düşeni yapan seyircilerimize teşekkür etmeyi de ihmal etmeyelim. Gerçekten sabırlı bir şekilde takımlarını desteklediler ve o kadar tahrike rağmen ceza almamak için sabrettiler. Bu bilinç her zaman maç kazandırır, böyle devam büyük Elazığspor’un büyük taraftarları….