Gelir dağılımı, bir ekonomide ortaya çıkan gelirin ve geliri elde edenlere nasıl paylaştırıldığını gösteren ekonomik göstergedir. Gelir dağılımı, ülkeler düzeyinde gelirin sosyal sınıflar arasındaki dağılımıdır. Gelir dağılımında oluşabilecek; eşitsizlik, toplumsal huzursuzluk ve sosyal adaletsizlik gibi etmenlerde kaymaya yol açabilmektedir. Son yıllarda uygulanan ekonomi politikalarının sonucu olarak bu eşitsizlik daha da derinleşmeye başladı.

  Teknik olarak gelir dağılımını ölçmek için Gini katsayısı kullanılmakta ve bunun ölçümü “0 ile 1” arasında değerler ile yapılmaktadır. Adil bir gelir dağılımında bu değer 0’a yakın çıkarken adaletsiz bir dağılım oluştuğunda ise 1 rakamına yaklaşır. Türkiye’de, 2024 Yılı Gini katsayısı 0,433 olarak açıklanmıştır ve bu sonuç Avrupa ülkelerine göre gelir dağılım verilerinde eşitsiz olduğumuzun belirtisidir. 
   Gelir dağılımının kendiliğinden düzelmesi genel olarak mümkün değildir. Burada devletin uyguladığı ekonomi, bütçe ve harcama politikaları ve bilhassa vergi politikaları devreye girerek eşitsizliği düzeltmesi gerekmektedir. Gelir dağılımındaki dengesizlik sonucu servetin çoğunluğu yüksek gelirlilere kayacaktır. Sabit gelirli çalışanlar, küçük sermayeli serbest meslek sahipleri, emekliler, gelirleri düşük olduğu için ve enflasyonun hızla arttığı bir ekonomide tasarruf ve servet birikimi sağlayamayacaklardır. Sonuç olarak adaletsiz bir gelir dağılımı daha da derinleşecektir.
   Gelir seviyesi düşük kişiler ve enflasyon karşısında tasarrufları eriyen kişiler, tüketim alışkanlıklarını değiştirmediği sürece ve tasarruflarını değerlendirme yöntemleri aynı kaldıkça bu dengesizlik aleyhlerine artacaktır. 
    Borsa İstanbul bu yaz canlılığına devam etmesiyle, BİST tarihi zirveleri denemektedir. Yeni ekonomiye olan uyum sağlandıkça bu hisselere de beklentiler artacaktır. Diğer yatırım araçlarında beklenen performansı göremeyen tasarruf sahipleri son haftalarda hisse senetlerine rağbet göstermeye başladılar. Yüksek enflasyon devam ettiği sürece belirli hisse senetleri getiri sağlamaya devam edecektir.
  Bilindiği üzere 19 Temmuz akşamı Moody’s Türkiye için not değerlemesi sonucunu açıklayacaktır.  Türkiye değerleme açısından halen yatırım yapılabilir seviyeye ulaşamamış olduğundan, notlardan olumlu değerlendirmeler beklenmektedir. Doğrudan yatırımların gelebilmesi için bu not artırımlarının oluşması gerekmektedir.
   Gelecek yıl NATO zirvesinin Türkiye’de yapılma kararı bu notlar için bir değerleme olabilir. Gri listeden çıkan Türkiye piyasalarına toplam portföy girişi 1 milyar 661 milyon TL olmasıyla not artırımlarından sonra bu rakamlar daha da artacaktır. Hukukun üstünlüğü alanında yapacağımız reformlarla doğrudan yatırımlarında artacağını göreceğiz.

Hayırlı haftalar dilerim…