Trafik, karmaşık ve sürekli hareket hâlinde olan bir olgudur. Araç kullanırken sürücüler çoğunlukla hayati öneme haiz kararlar almak durumunda kalmaktadır. Trafikte güvenle seyahat etmek için yüksek seviyede konsantrasyon şarttır. Bunun için de hem zihnen hem de bedenen güçlü ve zinde olmak gerekmektedir.  

Uykusuz bir sürücü âniden ortaya çıkan ve tehlikeli durumlar karşısında daha yavaş tepki vermekte, bu da kazalara yol açmaktadır. Başka bir ifadeyle dalgın, uykusuz ve yorgun bir sürücü, zinde bir sürücü ile aynı tepkileri verememekte, doğru kararlar alamamakta, bu da hem kendisinin hem de başkalarının hayatlarını tehlikeye sokmakta veya maddi hasarlı kazalara sebebiyet vermektedir. İşte bütün bu olumsuzlukları önleyebilmek adına, kanunlar tarafından sürücülerin araç kullanma sürelerine kısıtlama getirilmiştir. Özellikle uzun yolda ticari amaçla yük ve yolcu taşımacılığı yaparak şoförlük mesleğini icra eden sürücüler, her şeyden önce kendi can güvenlikleri için mutlaka çalışma ve dinlenme sürelerine uymalıdırlar. 

Yolculuk öncesinde, düzenli ve kaliteli uyku almaya özen göstermeli, uykusuz kalmamaya, kendini fazla yormamaya dikkat etmelidir. Aksi takdirde hem konsantrasyonda hem de karar verme ve muhakeme etme becerilerinde önemli bir düşüş yaşanması kaçınılmaz olur. Bu da zaman kaybına, yaralanmalara, maddi hasarlara ve ölümlere yol açabilecek durumların oluşmasına zemin hazırlar. 

Özellikle uzun yolculuklarda mola vermek, sürücünün dikkatini toplaması ve yeniden konsantrasyon sağlaması için çok önemlidir. Mola yerinde kısa yürüyüş yaparak vücudu esnetmek, yağlı ve ağır olmayan yiyecekler yemek; gazlı ve alkollü olmayan içecekler tüketmek, yüzü yıkamak kişinin ruh hâlini olumlu etkileyecek ve bu da sürüş performansını artıracaktır. Bununla birlikte, eğer sürücünün uykusu geldiyse yapılacak en iyi şey uygun ve güvenli bir yerde mola vererek, kısa süre de olsa uyumak ve vücudun kendini toparlamasına olanak sağlamaktır. Bu şekilde sürücü hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini daha zinde hissedecektir. 

Çoğu sürücü, yolda verilen molaları zaman kaybı olarak görmekte, gidilecek yere en kısa sürede varmayı bir marifet saymaktadır. Oysaki bahsedilen bu kısa molalar hayat kurtarıcı niteliktedir. 

Sonuç;

Trafik, çağdaş yaşamın zorunlu kıldığı ve bütün insanların bir arada bulunduğu bir olgudur. Trafiğin güvenli ve rahat olabilmesi için kurallara uymak gereklidir. Her bir trafik kuralının bilimsel araştırmalar ve tecrübeler ışığında oluşturulduğu gerçeğinden hareketle, bütün trafik kurallarına riayet edilmeli, hiçbir kural önemsiz görülmemeli ve bu kurallara karşı ciddi duyarlılık gösterilmelidir. Önemli olan, insanların can ve mal güvenliğinin sağlanması olduğundan, belirlenen trafik kurallarına uymanın her şeyden önce bir vatandaşlık görevi olduğu da unutulmamalıdır.

Trafikte tehlike arz eden ve kazalara sebebiyet veren en önemli faktör insandır. Uykusuz ve yorgun olarak araç kullanmak hem kendinin hem de başkalarının can ve mal güvenliğini bilerek veya bilmeyerek tehlikeye atmak demektir. Trafik kurallarını göz ardı etmek ve nice canları tehlikeye atmak, sorumluluk sahibi bir vatandaşın yapacağı tutum ve davranış değildir. 

Şener DANYILDIZ

Yapımcı, Yönetmen, Şair, Yazar

[email protected]