SU AKAR ELAZIĞ BAKAR

Geçtiğimiz günlerde Elazığ’da suya %50 zam gelince yine yaramı deştiler. 4 senedir gazete ve dergiler de köşe yazmaktayım. Bu köşe yazılarımı iki kitapta toplayıp yayınladım. Ellerin de kitabım olanlar veya kitaplarımı okuyanlar kesin görmüşlerdir. En çok değindiğim konuların başında Elazığ’ın suyla imtihanı gelmektedir. Bu hafta köşeme haftanın fotoğrafı olarak etrafı sularla çevrili olan şehrimizi gösteren bir harita resmi koydum. Amacım herkes görsün ve bilsin Elazığ nasıl bir coğrafya da ve suyun göbeğin de. Şehir bu su bolluğuna rağmen yıllardır nasıl su diye kıvrani herkes bilsin. Halimize gülmüyesiz ha! Suç, bu şehrin insanlarının tümünde değil. Suç, bu şehrin imkânlarını kullanamayan ve sahip çıkmayan eski seçilmişlerinde ve atanmışlarındadır. 50 seneden fazladır şehirde barajlar var ve yüz yıllardır göller var. Binlerce yıldır nehirler var ama ne yazık ki orta da çözülemeyen bir içme ve sulama suyu problemimiz var. Susuzlukla boğuşurken bir gün akan bir gün akmayan şehir suyuna 6 ayda bir zam yapılıp duri. Yıllardır bolca ulaşamadığımız suya yapılan zamlara mı gülek, yoksa ağlanacak halimize mi gülek? Hadi gelin 40 senedir bitmeyen ama halen bittiği iddia edilen Kuzova sulama projesine de gülelim. Hadi gelin birkaç Milyon TL elektrik parası yüzünden imha edilen Uluova sulamasına da gülelim. Hadi gelin akmayan derelerin önüne yapılan içme suyu projesine de gülün…

 ****       ****     ****     ****

HARPUT TÜRKÜ AKŞAMLARI

Geçtiğimiz günlerde şehrimizde düzenlenen, Hazar Şiir Akşamları’nın açılış konuşmasın da Valimizin dili sürçtü ve Hazar Şiir Akşamları yerine yanlışlıkla Harput deyip anın da düzeltti. Bu olaydan dolayı benim de aklıma bir fikir geldi. Acaba ileride bir gün Hazar Şiir Akşamları gibi bir de Harput Türkü akşamları düzenlenemez mi? Dünyanın her yerinden sanatçılar Harput’ta toplansa isteyenler Harput türkülerini seslendirse yarışmalar düzenlenip en iyilere ödüller verilse, hatta uluslararası olsa. Türküleri başarıyla icra eden Harput Senfoni Orkestrasını da bu fırsatla izlesek.

Fena olmaz yani…

Sayın valimizi Allah mı söyletti ne?

İnşallah bu dil sürçmesi hayırlara vesile olur ve biz de bu işin mimarı olacak valimizi her zaman hayırla yâd ederiz.

****       ****     ****     ****

BEKÂRLIĞA VEDA

Aslında Kanal 23’ten Muhammed Eren Uç ile benim bahçenin önünden geçip de uğramadığın zaman bir filimler çevirdiğini anlamam lazımdı. Değerli BEKO-DER (Bekârları Koruma Derneği) üyem Sayın Aygün Çam meğerse drone ile çekim yapik, yeni kanyonlar keşfetmeye gidik, bizim memleket filmini çekmeye Gidik, Fırat'ın semahlarını söylik ayağıyla altan altan evlilik temellerini atmaya gidimiş…  

Biz de yatmışız derneğe ihanetini anlamamışız!

Canın sağ olsun Gardaş! Derneğe bekar adam mı yok? Buluruz yerine bir bekâr, telafi ederiz.

Bak dönüp dönmeyesin ha!

Bizim birinci kuralımız, hiç evlenmemiş olmak bilisin değil mi?

Yapacak bir şey yok. Yeni hayatın hayırlı olsun, Allah bir yastık da kocatsın eski bekâr yeni evli Aygün Çam…

Not: Yazı da bahsi geçen dernek mizahidir, ciddiye alıp üye filan olmaya gelmiyesiz.

****       ****     ****     ****

SAATÇI EYÜP BABA

Boyu küçük, gönlü büyük yüzlerce seveni olan Saatçı Eyüp…

Nam-ı diğer Eyüp Baba…

Aniden vefat edince Eyüp Baba sevenlerini yasa boğdu. Onu tanıyanlarla karşılaştığım zaman, herkes ile acı tatlı anıları olduğunu gördüm. Bir tanesini sizler için seçtim. Eyüp Baba bir gazinoya eğlenmeye gider. Nasıl olmuşsa hesapta bir şeyler olmuş. Bu duruma çok kızan Eyüp Baba sinirlenip, ‘’Ahan da gidip tabancamı alıp gelim’’ der. Bir müddet sonra yanında 1.90’lık iki arkadaşıyla dönüp gelince, herkes Eyüp babanın tabancasının iki arkadaşı olduğunu anlar ve kahkahaya boğulurlar. O andan itibaren gece Eyüp babayı misafir edip uğurlarlar. Gönüllerde taht kuran herkesin sevdiği Eyüp Baba çok güzel anılar bırakarak bu dünyadan göçüp gitti. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun…

HAFTANIN FOTOĞRAFI:

Ada şehri Elazığ…