Mart ayı BİST işlemcilerinin işlem hacimlerinde zirve yapmayı sevdikleri aylardan biridir. Yerel seçimler ayın son gününde yapılacağı için seçim havası ile Mart ayı adeta tüm finansal ürünlerde ayılar ile boğaların sert savaşına sahne olacak gibi…

Geçen haftada altın ve dövize alımları hız kesmedi. Bu esnada BİST dışı yatırım arayışlarında fonlarda talepler artmaya başladı; altın-döviz-yurtdışı endeksler, coin, faiz fonları talep edilenler arasındaydı.

BİST hisseleri arasında döviz pozisyonu fazla olan; şirketler, altın üreten şirketler, ihracatçı şirketler, faizin kaynağı Banka hisselerimiz, teknoloji ve yapay zekâ üreten şirketlerimiz bulunduğu için her dönem kendine has bir sektör veya sektörler yatırımcının gözdesi olmaktadır. Borsa İstanbul yatırımcısı finansal okuryazarlık konusunda verilen eğitimler sonucu piyasalarda çeşitli finansal ürünlere rahat işlem yapmaktadır.

Şubat ayı enflasyonu hala 65 üzeri beklentileri ile yukarı hareket devam etmekte olup, bir müddet daha yükselişine devam edebilir. Yüksek enflasyon ortamında yatırımcıların birikimlerini korumak amacıyla yön aramaları gayet normal. Bu yön arayışı bile net kazanç sağlamayabilir, bir ürüne kitlesel bir talep patlaması oluşunca o ürüne kısıtlamalar veya vergi gelebilir ve önceden düşük fiyattan alanların spekülasyonlarına maruz kalabilirler. Beklenen oranlarda yükselmeler olmayabilir.

Ekonomisini düzgün raylara yerleştirmeye çalışan bir yönetimin altına ve dövize giden birikimlere sessiz kalacağını zannetmek mümkün olmayacaktır.

Orta vadeli planda belirtilen “BİST halka arzlar daha fazla teşvik edilecek” çalışması ciddiyetle devam edecektir. Bunun için BİST yatırımcısını başka ürünlere yönlendirmemeliyiz; çünkü geçtiğimiz aylarda bunun sıkıntısını hep birlikte yaşadık; hatırlarsak iki ay halka açılacak şirket sunulamamıştı…

BİST şirketleri finansal ihtiyaçlarını biz ortaklarından da sağlamaktadır. Şirketlerin bedelli sermaye artırımına finans yine biz ortaklarından sağlanmaktadır. Halka arz edilen firmalara sağladığımız finansman ile borçlarını ödemekte ve yeni yatırımlara projelere taze nakit sağlamış bulunmaktayız.

Bir spor şirketimiz son üç ayda iki defa bedelli sermaye artırımı yaptı, bir kere %100 ve bunun üzerine %150 bedelli sermaye artırımı uyguladı ve bileşik bir gelir elde etti. Bu spor şirketleri konusunu ayrı bir yazıda gündeme alabiliriz. Ülkemiz genelinde ekonomik sorun ve tedirginlik yaşarken oynayacak yabancı futbolcu sayısının azaltılması lazımken, sayının artışı gündeme gelmektedir. Futbolcuların paraları Euro üzerinden verilmektedir. Ülke halkı seçim sonrası Döviz ve Altın prim yapacak diye halen tüm hızıyla bu ürünleri talep etmekte olup, spor kulüpleri de tüm hızıyla Euro borçlanıp futbolcu artırmanın peşindeler.

Esas sorun birikimi olmayan kişilerin ne olacağı, aldığı ücret veya maaş ile geçimini sağlayamayan temel ihtiyaçlarını gideremeyen çalışan veya emeklilerin ne yapacağı konusudur.

Yaklaşan seçimlerde adayların vaatlerinde sosyal belediyecilik, dayanışma ekonomisi, temiz bir çevre, düzenli bir trafik akışı sağlama, araç park yeri sorunlarının giderilmesi, dinlenme alanları, sosyal ve kültürel aktiviteler, çağa uyum sağlayan ve teknolojik kütüphanelerin oluşturulacağı, ayrıca öğrencilerin barınma, yemek ve sosyal faaliyetlerini öne çıkaran; Sağlık destekleri, çeşitli sporların yapılacağı açık ve kapalı spor alanlarının yapılmasını projelendirenler halkın teveccühünü kazanacaktır.

Bu proje ve politikaları bu ekonomik ortamda uygulamak kolay olmayacağı için buna bütçe bulabilecek kişiler öne çıkacaktır.

Enflasyonun çift haneli ve üç haneli olmasını kimse istemez! Bununla mücadele edileceği kesin…

Mali bir anestezi uygularken işlerinde devamı için herkesin desteği gereklidir. Politikalar yürütülürken tüm alanlarda bunu besleyen unsurlara neşter atılacak beraberinde bu elbette canımızı yakacak. Bu durumun hafif atlatılmasına ise yerel yönetimlerin sosyal belediyecilik politikaları faydalı olacaktır.

Hayırlı haftalar dilerim…