ÖZEL HABER

“BİRİLERİ ORADA SALTANAT SÜRÜYOR!”

MHP Elazığ İl Genel Meclis Üyesi, İpekyolu Gençlik Merkezi’nden şikâyetçi…

MHP Elazığ İl Genel Meclis Üyesi Osman DİLEK, Elazığ’da 2021 Ocak ayında açılışı gerçekleştirilen, denetimi İl Özel İdaresi’ne, yönetimi ise özel bir vakfa ait olan “İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezi”nde yürütülen çalışmaların ve projelerin açık ve şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmasını istedi.

DİLEK, Gazeteniz TURAN’a yaptığı özel açıklamada, İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezinin Elazığ için hayırlı ve düzgün bir hizmet olduğunu, ancak bir vakıf tarafından yönetilen merkezdeki çalışmaların kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini kaydetti.  

İl Genel Meclis Üyesi Osman DİLEK’in, İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezi ile ilgili açıklamasında şu ifâdelerde bulundu…

‘’BU HİZMET GELDİ DİYE AĞALARIN, BEYLERİN HİZMETİNE Mİ SUNACAĞIZ?’’
‘’Bu yatırımın Elazığ’da olması, bu bölgede, bu yörede, Türkiye genelindeki gençlerin gelip burada bazı etkinliklere katılması, Elazığ için bir katma değerdir. Biz zaman zaman buradaki eksikleri, yanlışları dile getirdiğimiz zaman bir kesim tarafından farklı bir algı oluşturuluyor. ‘Bu hizmet buraya gelmeseydi başka yere gidecekti. Hizmeti biz getirdik’ deniliyor. Hizmeti getirenlerden, başta devletimizden Allah razı olsun. Buna kimsenin itirazı yok. Şimdi bu yatırım buraya geldi diye ağaların, beylerin hizmetine mi sunacağız? Bunları mı nemalandıracağız? Burası, Özel İdarenin uhdesine geçti. Meclis kararımız da vardır. Oranın işletme hakkı Yatırım A.Ş üzerinden, İl Özel İdaresi’nin kontrolünde. Özel İdare oraya bir müdür atar, resmi bir şekilde görevlendirir. Aslan gibi Fırat Üniversitesi var burada. Plan, proje için gerekli çalışmalar için Fırat Üniversitesi’nden faydalanılabilinir. Ticaret ve Sanayi Odasından, Organize Sanayi Bölgesinden faydalanılabilinir. Ortak akıl, fikir yürütülebilir. Ama buradaki çok farklı...’’

‘’YÖNETİCİNİN HİÇ BİR RESMÎ VASFI YOK!..’’
‘’Buradaki farklılık şudur; İpekyolu Vakfı var. Rivayete göre söylüyorum; bu İpekyolu vakfı birisini görevlendirmiş burada. Adam buranın mülk sahibi olsa, bu kadar rahat hareket edemez. Mesela eğitimler için müracaatlar oluyor, 30 kişinin eğitim görmesi gerekirken 100 kişi yapmışlar: Bu mülakatı kim yapıyor? Elemeyi kim yapıyor? Oradaki vakfın görevlendirdiği zat yapıyor. Kriter ne? Buranın Millî Eğitimi yok mu? Buranın üniversitesi veya Valiliğin bu işle ilgili görevlendirdiği insanlar orada mülakat yapabilir. Ama şimdi bu işleri yapan adamın hiçbir resmî vasfı yok. Sadece Gençlik Spor Müdürlüğü’nde görevli memur. Bu adamı müdür olarak atayın, Genel Sekreter olarak atayın, Genel Başkan olarak atayın. Orada ne olduğunu bilelim. Biz devlete bağlıyız. Biz devlete saygı duyan insanlarız. Devletimizin görevlendirdiği amire de sonuna kadar sahip çıkarız. Ama burada farklı şeylerin olması akla mantığa uymuyor.’’

“DEVLETİN MALINA SAHİP ÇIKMAK MECBURİYETİNDEYİZ, BU MERKEZ BEYTÜLMAL’DIR’’
‘’Orada Özel İdarenin fonlardan yaptırdığı güneş enerjisi sistemi vardı. Bunun belirli bir geliri var. İpekyolu Gençlik Merkezi’nin tükettiği bir elektrik var. Kim ödüyor bunun parasını? Bugüne kadar hangi projeyi getirdiniz? O proje üzerinden oranın masraflarını karşıladınız? Soruyoruz, bunun cevabı yok. Hangi projenin parasıyla merkezin giderlerini karşıladıklarına dair belgeleri koysunlar ortaya. Bu ülkede, bu memlekette devletin malına sahip çıkmak mecburiyetindeyiz. Bu merkez beytülmal’dır. Ben bugüne kadar elle tutulur bir proje görmedim. Burada zaman zaman sayın valimi çağırıyorlar, orada 3-5 metrekare alana bitki ekiyorlar. Onu da basına servis ediyorlar. Hizmet yapın. Keşke Elazığ’a, bölgeye yetecek kadar ürün üretip, vatandaşa, köylüye verebilseniz. Biz bununla iftihar ederiz. Ama göz boyuyorsunuz. Birileri orada saltanat sürüyor.”

‘’ÖZEL İDARE’NİN HİÇ BİR SÖZ HAKKI YOK!’’
‘’Adam, Gençlik Spor Müdürlüğü’nde Memur. Geçici görevle buraya tayin edilmiş. Bir görevi var. Ama gidin bakın özel idarenin orayla ilgili hiçbir söz hakkı yok. Biz kendimize bir şey istemiyoruz. Bu milletin malı halka açık olacak. İnsanlar oraya girsinler, oturabilsinler, gezebilsinler, sorabilsinler. Yani illa belirli bir kesim insanlara mı açacaksınız orayı. ‘Ben olmasaydım bu yatırım buraya gelmezdi’ diyor. Nereye gidecekti, Yunanistan’a mı yapacaktınız? Bingöl’e yapsaydınız. Bingöl de bizim şehrimiz. Yani Elazığ’a yapıldı diye sömürecek misiniz sonuna kadar? Böyle bir hakkınız var mı?’’

‘’VALİ BEY’E SESLENİYORUM, KAMUOYU BİLGİLENSİN!..’’
Mülk devletimizin. Özel idare, bu millete yatırıma gidecek, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan 6 Milyon TL kredi çekip bağışladı oraya. Spor Toto’dan geldi. DAP’tan geldi. Bunlar da devlet kurumu. Niçin bu parayı verdi? Vakfı sevdiği için mi? Elazığ’a yatırım geldiği için verdi. Bunları kendi üzerlerine mal edip, burada siyasi nemalanmalar veyahut da farklı nemalandırmalara biz karşıyız. Biz bunu defalarca söyledik. Dedik ki bizim amacımız şudur. Bu amacın dışına çıkıldığı zaman kamuoyunu bilgilendiririz. Ben Vali bey’e de sesleniyorum, kaç defa da söyledik. Oranın içtihadı, işleyişiyle ilgili bize bilgi verin.  Kamuoyuna bilgi verin. Kamuoyu bilgilensin. Bir defa bir brifing verdiler, biz tatmin olmadık. Doyurucu bir açıklama yapılmadı. Kamuoyuna da kapalı yapıldı. Açık yapın. Millet gelsin. Buranın şeffaf olması lazım. Vakıf dahi olsa şeffaf olması lazım. Kimin ne yaptığı bilinsin. Kimin ne görevde olduğu bilinsin. Orada kafada bir sürü soru işareti olan işler oluyor. Siz şüpheye mahâl iş yaparsanız, bu bizim hatamız değil.’’