Her yıl Haziran ayının üçüncü Pazar günü çoğu Batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de babalar günü olarak kutlanır. Diğer özel günlerde olduğu gibi bugünün de kendine özel bir hikâyesi vardır.

             Bugün ile ilgili anlatılan hikâye şöyledir: ‘’Bu özel güne ilham veren isim altı çocuğunu annelerinin yokluğunda tek başına büyüten Amerikalı savaş gazisi W. Jackson Smart’dır. Kızı olan S. Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünür ve Babalar Günü’nün kutlanması için hükümete teklifte bulunur. Düşünce kabul görür ve ilk Babalar Günü 19 Haziran 1910’da (Haziran ayının üçüncü pazar günü) kutlanır.1924 yılında ABD’de kutlamaları destekler ve 1966 yılında ise her yıl haziran ayının üçüncü pazarının Babalar Günü olarak kutlanacağını açıklayan bir bildiri yayımlanır. 1972 yılında ise Babalar Günü yasal olarak ABD’de resmî tatil ilan edilir.’’

               Türkiye de ise 1981 yılından itibaren Babalar Günü kutlamaları günümüze kadar devam eder. Baba figürünün ve babaların çocukların hayatlarında derin iz bıraktığını, Türk Edebiyatının güçlü şairlerinin dizelerinde sık sık rastlarız.

               Şair Can Yücel, “Hayatta en çok babamı sevdim”  şiirinde babasına özlemi ve keyifle geçen günleri dizelerinde anlatırken; Cemal Süreyya, hüzün katarak dizelerine başlar,

                         Sizin hiç babanız öldü mü?
                         Benim bir kere öldü, kör oldum.
                         Yıkadılar, aldılar, götürdüler…

Aynı hüznü Necip Fazıl Kısakürek’in mısralarında da görürüz,

                       Eve dönmez bir akşam;
                       Ve gün yüzlü çocuğu,
                       Sorar: Nerede babam?

                       Bakarlar, oldu, bitti;
                       Gelir, derler çocuğa,
                       Baban attaya gitti…

Hem şiiri ile hem de türküsü ile Elazığlı babaları anlatan en güzel şiirlerden biri de Fatih Kısaparmak’ın ‘benim babam’ şiiridir:

                      Bu adam benim babam
                      Sekiz köşe kasketiyle
                      Omuzunda sekosuyla hey!
                      Cebinde yok parası
                      Bafra'dır cigarası
                      Yüreğindedir yarası
                      Altı çocuk büyütmüş
                      Bir işçi maaşıyla
                      Bu adam benim babam hey!...

Çocuklar özellikle başarısında ve dara düştüğünde babalarını görmek isterler yanında. O, yanında değilse hayıflanır, üzülür ve bir yanı yine eksik kalır. Napolyon Bonapart, imparatorluk tacını başına geçirirken, tören sırasında yanında bulunan kardeşinin kulağına eğilir, “Şimdi burada babam olmalıydı,” demiştir… Tüm babaların babalar günü kutlu olsun…