Sivrice’nin çehresi değişti. TOKİ Konutlarının yapımı esnasında göl kıyısına inen sokaklar yok olurken, uzun yıllardır var olan birçok ağaç kesilerek, birçok parkı yok ettiler...
İmara aykırı cadde ve sokaklar yapılırken 3.5 metrelik yollardan ara mahallelere itfaiye araçları bile giremiyor. Küçük bir yangına bile müdahale edilmeyecek gibi…
Turizm merkezi olarak planlanan Sivrice’ye TOKİ tarafından 4 katlı her katta 4 daire olacak şekilde turizme uyumsuz konutlar yapılıyor. Yaz sezonuna girerken yollar ise çukurlaştı…
SİVRİCE’NİN İMARA AYKIRI ‘MAHKEMELİK’ TOKİ KONUTLARI!
Elazığ’da 24 Ocak 2020'de yaşanan, 41 kişinin hayatını kaybettiği 6,8 büyüklüğündeki depremin ardından, evleri yıkılan veya ağır hasar gören depremzedelerin yaraları sarılmaya çalışılıyor. Konut ihtiyacının karşılanması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Sivrice'de yapılan ‘göl manzaralı’ TOKİ konutlarında yaşanan sıkıntılar bitmiyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın talimatıyla TOKİ tarafından yaptırılan deprem konutlarındaki sorunlar her geçen gün artarken, sorunlar nedeniyle ne yapacağını şaşıran vatandaşlar çaresizlik içinde kıvranıyor. Depremin merkez üssü Sivrice ilçesinde yapılan göl manzaralı 305 konut, 86 iş yeri ile 2 cami gündeme geldiğinde, isteyene istediği yerde, komşuları ve aileleriyle birlikte oturma imkânı sunulacağı, komşuluk ilişkilerinin özellikle dikkate alınacağı belirtilmişti, lakin şimdiler yaşanan ciddi sıkıntılar bu güzel temennilerin sözde kalmasına sebep oldu.
DEPREMİN MERKEZ ÜSSÜNDE SORUNLAR YUMAĞI TOKİ KONUTLARI!
6,8’lik depremin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’ın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Eski Bakanı Murat KURUM’un koordinesinde yapılan TOKİ konutları ile ilgili yaşanan sıkıntılarla ilgili TURAN’a konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sivrice Eski Belediye Başkanı Metin ÖZTÜRK, “Bu konuyu mahkemeye taşıyan benim, ben şikâyet ettim. Sivrice Gölbaşı Mahallesi’nde yapılan 1 etap TOKİ konutlarının planını, projesini kim nasıl yapmışsa Sivrice’nin sosyal yapısına uymayan bir proje.” dedi.
METİN ÖZTÜRK: “BAKAN MURAT KURUM’UN DEDİĞİ ŞEKİLDE YAPILMADI!’’
‘’Cadde ve sokaklar imar kanununa ‘aykırı’ olarak yapılmış durumda. İmar kanununda en dar ara sokakların 7 metre, kaldırım ve diğer yerlerinde 14 metre olması lazım. 3 buçuk metre ara yol yapmışlar, ara mahallelerde bir yangın çıksa araba girecek yer yok’’ diyen ÖZTÜRK, sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Bakan (Murat KURUM) Sivrice’ye 4 defa geldi, bize söz verdi. Sayın Bakan’ın söylediklerinin hiçbirisi yok! Bu projeyi gerçekten bir mimar mı, şehir plancısı mı çizmiş yani rastgele mi çizilmiş belli değil. Eğer proje Murat KURUM’un dediği gibi yapılsaydı biz Gölbaşı sakinleri olarak karar almıştık; mahallemizin adını Murat KURUM Mahallesi yapacaktık. Murat KURUM’un (eski Bakan) dediği şekilde yapılmadı. Murat KURUM demişti ki; alt katlar taş kaplama olacak, üst katlar ahşap kaplama olacak. Ahşap zaten hiç yok, taş kaplama da 5-10 tane de var, işçilikten zaten vazgeçtik ne yerleşim ne imar planı ne mimarı proje uygun değil.
“KONUYU MAHKEMEYE TAŞIDIM!”
‘’Bu konuda TOKİ’yi, çalışanlarını, müteahhit firmayı Çevre Müdürlüğü elemanlarını ben bizzat Cumhuriyet Savcılığı’na ‘devleti dolandırmaktan’ aralık ayında şikâyetçi oldum. Geçen mart ayında Savcılığa ek bir dilekçe daha verdim. Şu ana kadar ses seda çıkmadı. Yani ikinci ve üçüncü etabı nasıl yaparlar bilmiyorum. İkinci etap şu anda inşaat halinde, bol miktarda kazı yaptılar. 4 katlı, her katta 4 daire yapıyorlar. Sivrice’nin sosyolojik yapısına uygun değil. Arsa çoktu, isteseler herkese müstakil 250-300 metrekare içinde 60-70 metrekare dubleks yani tamamı 120-140 metre olan müstakil evler yapılabilirdi. İlk projede bu şekildeymiş sonradan her ne olduysa Sivrice’de ki yerel yöneticiler de sahip çıkmadı, dönemin Çevre Şehircilik Müdürü Mustafa PİRİNÇÇİ burayı böyle berbat etti gitti. Zaten Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat KURUM’da onu görevden aldı. Duyduğuma göre bazı siyasiler, Mustafa PİRİNÇÇİ’nin iyi çalıştığını söyleyerek, görevden alınmaması yönünde Murat KURUM’dan bir talepte bulunmuş. Görevden alınan Eski Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Mustafa PİRİNÇÇİ ise şu anda Elazığ Belediyesi’nde Hayvan Hastanesi’nde başıboş hayvanlarla ilgileniyor.
“GÖL KENARINA İNEN BİRTEK SOKAK YOK!”
Bunlar Sivrice’yi perişan ettiler, ilçe gölün kenarında yapılan birinci etaptan göl kenarına inen bir tek sokak yok. Bizim parkımız vardı, içinde 80 yaşında ağaçlar vardı. Parkı tamamen kaldırmışlar, ağaçları kestiler, gelip oraya ev yaptılar, altına dükkân yaptılar, jandarmanın yerini tekrar jandarmaya yaptılar, halbuki jandarmaya ait olan yer park yapılsaydı göl kenarına kadar mükemmel bir alan olurdu. Jandarmayı tekrar eski yerine koydular oysa Azot Fabrikası’nın orada yer vardı. Orası jandarma içinde uygundu. Yani şimdi Sivrice’de altında oturacak bir ağaç ve park yok. 70 metrekare kullanım alanı olan evler, dükkân yaptılar çarşı yapmışlar. 80 tane dükkândan 5-10 tanesini vatandaş aldı diğerleri öylece duruyor camları çerçeveleri kırılmış halde duruyor.
“DÜKKANLARIN MALİYETİNİ ÇOK YÜKSEK ÇIKARTTILAR!”
Yapılan dükkanların maliyetlerinin çok yüksek çıkarıldığına dikkat çeken ÖZTÜRK, “Düşünebiliyor musunuz; dükkân yapmışlar 4 tarafı cam! 3 – 3.5 metre yerden yukarıya doğru cam. Kırılsa o cam ve o camı takacak usta zor bulunur Elazığ’da. Ayriyeten evlerimiz usulüne uygun yapılmış olsaydı hiçbir sorun olmayacaktı. Bu haliyle evlerin hiçbir özelliği yok. Ama kayak merkezine çıkarken sırtınızı Sivrice’ye ve göle dönüp hatıra resmi çekerseniz tam kartpostallık bir görünüm var. 2 adet cami yapıldı, gelin görün ki bunların projelerini çizenlerin mimar olup olmadığından endişeliyim!
“PROJEYİ ÇİZEN MİMARLARI KLONLASINLAR!”
Bu çevre düzeni imar planını gerçekten bir mimar çizmişse o mimarları kaybetmesinler klonlasınlar, bir müzeye koyup saklasınlar ileride lazım olur. Bir mimarlık bürosunda çalışan bir çaycı bile bu planı çizmez. Şikâyet dilekçem savcılıkta duruyor.
“ÇEVRE DÜZENLEMESİ İÇİN 25-30 MİLYON TL HEBÂ EDİLMİŞ!”
Ayrıca çevre düzenlemesi yapmışlar, Van’dan buraya çim getirdiler. Halbuki topraklı çim bizim Gölbaşı Mahallesi’nde dolu. Artı buraya Palmiye ağacı diktiler. Palmiye ağaçları bilindiği üzere Akdeniz iklimine uygundur, ekilen palmiye ağaçlarının hiçbiri Sivrice büyümedi ve çöp olup kurudu. Burada yapılan çevre düzenlemesinin maliyeti, ağaç getirmiş dikmişler değişik türden bunun devlete maliyeti 20-25 Milyon TL civarında ve bu ağaçların yüzde 80’i kurudu. Çevre düzenlemesi adı altında yapılan bu çalışma devleti bile bile zarara uğratmaktır. Van’dan Sivrice’ye hiç çim getirilir mi? Gölbaşı’nda çim mi yok, dolu!’’ diye konuştu.
HÜSNÜ GÜLER: “ÇATI OLUKLARI SİLİKONLA YAPIŞTIRILMIŞ!”
TOKİ’lerde yaşanan sorunları çarpıcı örneklerle dile getiren Hüsnü GÜLER ise, “Sağ olsunlar bize Sivrice’de ev yaptılar, şimdi biz mesuliyetli kimseyi bulamıyoruz. Derdimizi anlatacağımız kimse yok. Çatılar akıyor, kiremitler kaymış, çatı oluklarını silikonla yapıştırmışlar. Çatı akınca aşağıya su veriyor, su alıca kabarmalar oluyor. Kabaran yerlere ulaşamıyoruz’’ dedi.
“PROBLEM ÇOK FAKAT İLGİLENEN YOK…”
“Klozetlerin muslukları bozuk. Piyasada bu muslukları bulalım kendimiz değişelim dedik, artık nasıl bir musluk takmışlarsa bu musluklardan piyasada yok’’ diyen GÜLER, sözlerini şöyle sürdürdü: “O kadar çok sıkıntımız var ki ne yapacağımızı bilmiyoruz. Sorunları bildirmek için telefon açıyoruz ve bize ‘biz yapıp teslim ettik, mesuliyet bizden gitti’ diyorlar. Peki, vatandaş ne yapacak, derdini kime anlatacak? Evet, yaptınız teslim ettiniz ama problem çok ve ilgilenen yok.” Diye konuştu.