Market fiyatları hızla yükseldi, vatandaşın alım gücü ciddi şekilde geriledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verileri, vatandaşın gıda sepetinin giderek küçüldüğünü ortaya koydu. 2024 yılı başında yapılan asgari ücret zammı, yüksek enflasyon ve hızla artan gıda fiyatları karşısında yetersiz kalırken, özellikle düşük gelirli kesimlerin mutfağı doğrudan etkilendi. Market raflarındaki fiyatlar üretici fiyatlarını kat kat aşarken; yurttaşların sofralarına koydukları ekmek, yumurta ve sebze miktarında ciddi düşüşler yaşandı.
TZOB verileri, üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkının daha da açıldığını gösteriyor. Çiftçiden uygun
fiyatlara alınan ürünler, market raflarında fahiş fiyatlarla tüketiciye sunuluyor. Mazot, gübre, yem ve enerji fiyatlarındaki artışla birlikte üretici maliyetleri artarken, tüketiciye yansıyan fiyat artışları çok daha sert gerçekleşiyor. TZOB;un hazırladığı rapora göre, asgari ücretle geçimini sağlayan bir vatandaş geçen yıla oranla mutfağından tam 716 kilo beyaz lahana, 822 adet yumurta ve 195 kilo kabak eksiltmek zorunda kaldı.
Geçtiğimiz yıl Ramazan ayı başlangıcı ile bu yıl Ramazan ayı başlangıcını karşılaştıran TZOB, beyaz lahanada yüzde 160 lik rekor bir fiyat artışı olduğunu belirledi. Beyaz lahanayı yüzde 94,1 artışla kabak ve yüzde 80,9 ile limon takip etti.
"DON AFETİ GIDA FİYATLARINI DAHA DA ARTIRABİLİR"
TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar yaptığı açıklamada, son yaşanan don afetinin çiftçileri büyük zarara
uğrattığını vurgulayarak, gıda fiyatlarının daha da yükselebileceğine dikkat çekti: İki yıl önce şubat ayında bu bölge depremin merkezindeydi. Henüz depremin yaraları tam olarak sarılmadan yaşanan bu afet, bölgedeki çiftçilerimize ve ülke tarımına büyük zarar verdi. Kesin raporlar henüz tamamlanmasa da hasar oranlarının yüzde 100 lere ulaştığı bölgeler olduğunu biliyoruz. Don afetinden zarar gören üreticilerimizi kaybetmemek adına, bölgedeki çiftçilerimizin kredi borçları faizsiz ertelenmeli ve yetkili kurumlar tarafından zararları telafi edecek yardımlar yapılmalıdır. Bu durum yalnızca üreticiyi değil, tüketiciyi de doğrudan etkileyecek. Ramazan ayıyla birlikte mevcut yüksek gıda fiyatlarının daha da artmasından endişe ediyoruz.