İzzet TUMAY - Elazığ’daki sağlık çalışanları Avrupa’ya göç etmek için toplantı düzenledi… Türkiye’de son yıllarda yüzlerce doktor istifa ederek, yurt dışına göç ediyor. Yurt dışına giden hemşirelerin ise %55,7’si ekonomik sebepler, %25,8’i psikolojik ve fiziksel şiddet, %48,9’u mesleğe yönelik sorunlar nedeniyle Türkiye’yi terk ediyor…Şiddet, ekonomik sıkıntılar ve zorlu çalışma koşulları sağlık çalışanlarını ve hekimleri adeta yıldırdı. Daha iyi ekonomik koşullarda ve rahat bir ortamda çalışmak için yüzlerce sağlık çalışanı Türkiye'den ayrılıp, Avrupa’nın yolunu tutuyor…
Türkiye’den yurt dışına giden hekim sayıları her sene yükselişini sürdürürken, 2020 yılında 931, 2021 yılında bin 405, 2022 yılında ise bin 344'ü uzman, bin 341'i pratisyen olmak üzere son 3 yılda toplam 5 bin 21 hekim yurt dışına gitti…
Türkiye'den yurt dışına göç eden doktor sayısı patlamış durumda. Kalanlar da gidebilmek için birer birer istifa edip yabancı dil öğreniyor. Peki neden böyle bir yol seçiyorlar? Türkiye gündeminin üst sıralarında bir süredir yurt dışına göç eden doktorlar ve sağlık çalışanları konusu var. Yaşadıkları sıkıntıların yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Gidiyorlarsa gitsinler' tepkisiyle karşılaşan doktorlar, sağlıkta şiddet, güvensizlik, yoğun iş yükü ve ücretlerin yetersizliği gibi konularda düzenlemeler talep ediyordu. Bu taleplerle ilgili şu ana kadar doktorları tatmin eden bir adım ise atılmış değil. Geçtiğimiz günlerde de Elazığ’dan yurt dışına çalışmaya gitmek isteyen sağlık çalışanları için bir toplantı düzenledi.
Gazeteniz TURAN Elazığ’da düzenlenen toplantıyı ve sağlık çalışanlarının yaşadığı zor çalışma koşullarını Kamu Sağlık-Sen Genel Başkanı Ümit KARATAŞ’a sordu. Gazeteniz TURAN’a Elazığ ve ülke genelinde sağlık alanında yaşanan sorun ve sıkıntılarla ilgili açıklamalarda bulunan Kamu Sağlık-Sen Genel Başkanı Ümit KARATAŞ şöyle konuştu; ‘’Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, emeğin karşılığının alınamaması, gittikçe ağırlaşan çalışma koşulları ve sağlıkçıların karşılaştığı şiddet olayları da üst üste gelince maalesef bir kısım meslektaşımız çareyi yurtdışına gitmekte buluyor’’ diyerek sağlı alanında yaşanan ‘vahim’ duruma dikkat çeken KARATAŞ, şöyle konuştu: ‘’Liyakata dayalı atamalar yok. Liyakate dayalı atamalar olmayınca gelen kişiler yetersizliklerini kapatmak adına başarılı hekimleri değersizleştirme çabalarına giriyorlar. Hekimler de bu yıldırma çabalarından kaçma eğiliminde oluyorlar. Yine arşiv araştırması adı altında yürütülen soruşturmalar ile uzun süre atamaları yapılmayan ve bu nedenle işsizlik sorunu yaşayanlar oluyor. Hekim emeğinin değersizleştirilmesi, emeğin karşılığının alınamaması, gittikçe ağırlaşan çalışma koşulları ve sağlıkçıların karşılaştığı şiddet olayları da üst üste gelince maalesef bir kısım meslektaşımız çareyi yurtdışına gitmekte buluyor. Bunların her biri büyük bir değer ve gitmeleri Türkiye için birer kayıp oluyor.’’ Dedi.
‘’%80 ORANINDA ENFLASYON VE SAĞLIK’TA ŞİDDET CEZALARI YETERSİZ...’’
Enflasyonun beyin göçüyle doğrudan ilişkili olduğunu sözlerine ekleyen Ümit KARATAŞ ayriyeten sağlık çalışanlarının yaşadığı şiddetlerin bir türlü dinmediğini vurgulayarak açıklamalarını şöyle sürdürdü; ‘’Elbette enflasyona odaklanmadan önce enflasyonun nedenlerine daha fazla bakmak gerekiyor. Enflasyonu yaratan en önemli faktör Türkiye'nin kötü ekonomi politikası. Aksi takdirde, şu anda dünyada yaşanan genel enflasyon nedeniyle diğer ülkelerden yüksek miktarda beyin göçü olduğunu gözlemlemiyoruz. Ancak Türkiye'de yaşanan enflasyon, dünyada yaşanan enflasyonun çok üzerinde. Bu sorunun bu kadar çoğalmasına neden olan en önemli şey aslında kötü ekonomi politikası. Türkiye'de yaşanan enflasyon diğer ülkelerden çok farklı bir süreç izliyor. Türkiye'de enerji fiyatlarındaki önemli bir artış var. Yine Avrupa ya da Amerika'daki gıda fiyatlarındaki artışla kıyaslanamayacak kadar ülkede yüksek bir enflasyon var. Türkiye’de resmi olarak yüzde 80'e yakın bir tüketici enflasyonu var. Ancak, bağımsız araştırma kurumlarının raporlarına göre enflasyon oranı neredeyse yüzde 80. Ayrıca doktorların hasta yakınlarından gördüğü şiddet ve taciz ile bu kişilerin yeteri kadar ceza almaması, sağlık çalışanlarının motivasyonlarını kaybetmelerinde önemli faktörler arasında gösteriliyor.’’ Dedi.
‘’HEMŞİRELERİN YÜZDE 76’DAN FAZLASI YURT DIŞINDA ÇALIŞMAK İSTİYOR!’’
Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) Sağlık Verileri 2022’ye göre, Türkiye’nin 100 bin nüfusa düşen toplam hemşire sayısında 43 ülke arasında sondan üçüncü sırada yer aldığını belirten KARATAŞ; ‘’ Hemşirelerin yüzde 76’dan fazlası yurt dışında çalışmak istiyor. Dünyada sağlık çalışanlarının yüzde 59’unu hemşireler oluştururken ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 19 oranında. Sağlık Bakanlığı’nın Sağlık İstatistikleri 2021 yıllığına göre, ülkemizde çalışan 1 milyon 251 bin 922 sağlık personelinin 232 bin 442’sini hemşireler oluşturuyor. Bilindiği üzere son iki yılda yapılan atamalarla ülkemizde hemşire sayısı 292 bine ulaştı. Nüfus başına hemşire sayısında bizden kötü iki ülke var, bu ülkeler Meksika ve Kolombiya. Türkiye’de 100 nüfus başına 3 bin 434 hemşire düşüyor. 43 OECD ülkesi arasında 100 bin nüfus başına hemşire sayısının en iyi olduğu İsviçre’de bu oran kişi başına bin 871 hemşiredir.’’ Dedi.
‘’HEMŞİRELERİN % 55,7’Sİ EKONOMİK SEBEPLER YÜZÜNDEN GEÇİNEMİYOR!’’
Sözlerine yapılan anket çalışmalarından veriler vererek devam eden Ümit KARATAŞ; ‘’8 bin 274 hemşire üzerinde yapılan en güncel anket çalışmasına göre, hemşirelerin sadece % 23,7’si Türkiye’de hemşirelik yapmak istiyor. Çalışmaya katılan hemşirelerin % 55,7’si ekonomik sebepler, % 25,8’i psikolojik ve fiziksel şiddet, %48,9’u mesleğe yönelik sorunlar nedeniyle göç etmek istediklerini ifade ediyor. %61,5’i ise emekleri karşısında hak ettikleri maaşı alamadığını belirtiyor. Hemşireler Almanya, İngiltere, ABD gibi hemşire sayısı yeterli olmayan, gelir düzeyi yüksek ülkelere göç ediyorlar. Maalesef giden hemşireler kıdemli, deneyimli. Değer görmedikleri yerde kalmıyor, göçüyorlar. Şu an çalışan hemşirelerin yaklaşık dörtte biri yurtdışına gitmek için girişimde bulunmuş. Ya dil kursuna gidiyor ya ülkeye başvuru yapmış ya kabul almış. Bununla ilgili birtakım şirketler var. Hatta örneğin Almanya, İngiltere, Malta’dan hemşirelik okullarına eğitimin yarısını burada, öbür yarısının orada yapılması teklifleri geliyor.’’ Dedi.
‘’DOKTORLARIN YURT DIŞINI TERCİH ETMELERİNDE EN BAŞTA GELEN SEBEP ŞİDDET!’’
Hekimlerin yurt dışına göç etmesinde şiddet olaylarının etkisinin büyük olduğunu vurgulayan Ümit KARATAŞ; ‘’2022'nin ilk iki günlük 354 doktor yurtları için sicil kaydı yapılacak. Mesela 2021'de bu rakamlar, ilk iki ayda 166'ydı. Yani 2022'nin ilk iki kattan fazlası 2021'in aynısı olmayan iki kattan fazlası. Yurt dışını özellikle yeni mezunlar ve genç tercih ediyor. Çünkü hekimlere ayda en az 10 günlük nöbet ve bu nöbetlerle 36 saate kadar çıkabiliyor. Diğer bir temel sebep ise ödemelerin ve eğitimlerin kısa sürede öğrenilmesi. Uzman doktorların yurt dışı tercih etmelerinde en başta gelen sebep ise şiddettir. Bu göçün en önemli nedenlerinden biri de sağlıkta şiddet. Sağlıkta şiddet hekimleri yıldırdı. İkincisi ise ekonomik nedenler. Daha iyi ekonomik koşullar, önünü görebileceği daha rahat bir ortamda çalışmak, çocuklarına iyi bir eğitim vermek, ya da Türkiye'de gelecek göremedikleri için ayrılma yoluna gidiyorlar. Bir diğer neden ise artık istismar haline gelen malpraktis (doktorun veya ilgili sağlık kuruluşunun ilgisizliği, özensizliği, deneyimsizliği ve bilgisizliği nedeni ile açılan davalar) davalarının çok artması. Hekimler daha fazla hasta bakın, günde 100 hasta, 5 dakikada bir hasta yoğunluğunda hastalarıyla mı uğraşsınlar, davalarla mı uğraşsınlar.’’ Dedi.
‘’BEKLEMEK İSTEMEYEN, UMUDUNU KAYBEDEN YURT DIŞINA YÖNELİYOR!’’
Türkiye’den yurt dışına giden hekimlerin her sene arttığını ve atamalarda büyük sorunlar yaşandığını vurgulayan Ümit KARATAŞ; ‘’2022 yılında bin 344’ü uzman, bin 341’i pratisyen olmak üzere toplam 2 bin 685 hekim yurtdışına gitti. 2021 yılında bin 405 hekim yurtdışına giderken, 2020 yılında, 931 hekim yurt dışına göç etmişti. Göründüğü gibi 2022 yılında bu sayı yaklaşık iki katına çıkmış. Geçmiş yıllarda yeni mezun ve pratisyen ağırlıklı başvurular yapılırken, 2022 yılının Şubat ayından itibaren ise uzman hekim başvurularında patlama yaşandı. Uzmanlarda ilk sırayı 85 başvuru ile Radyoloji alırken, onu 48 başvuru ile Kadın Hastalıkları, 47 başvuru ile Ruh Sağlığı ve Hastalıkları, 46 başvuru ile Kardiyoloji takip etti. Tüm uzmanlık dallarından gidenlerin içinde öne çıkan başvurular şöyle: Kulak Burun Boğaz 34, Kalp Damar Cerrahisi 13, Tıbbi Patoloji 22. Yıl sonuna kadar gitmek için başvuru sayılarının 3 binlere ulaşacak. Çünkü günde ortalama 7 başvuru vardı. Eskiden yeni mezunlar, pratisyen hekimler ağırlıktaydı, Şubat ayından itibaren başvuruların %50'si uzman hekimlere, orta yaş hekimler, hatta akademisyenlere kaydı. Yıl itibariyle baktığımızda 2 bin 685, önceki yıl rakamlarını neredeyse ikiye katlamış. Bu rakamlar neredeyse 20 Tıp Fakültesi'nin bir yıllık mezunu kadar. Birde atamalarda çeşitli sorunlar mevcut. Mahkemeler güvenlik soruşturmalarını iptal etmelerine rağmen, arşiv taraması adı altında Sağlık Bakanlığında kurulmuş olan 7-8 kişilik komisyon gençlerin atamalarını geciktiriyor. Eskiden, 1990'lı yıllarda bir mezun en geç 6 ile 8 haftada göreve başlardı. Ama şimdi 8-10 ay bekleyen hekimler var. Beklemek istemeyen, umudunu kaybeden yurt dışına yöneliyor. Bir nedende yurt dışına giden doktorlar, arkadaşlarına yurt dışına çıkmanın, iş bulmanın yollarını öğretiyorlar. Bürokratik süreci anlatıyorlar. Bu 1960'lardaki Almanya'ya göçü hatırlatıyor. Giden kişi ailesi ve arkadaşları için de yol açıyor. Köprü oluşturuyor.’’ Dedi.
‘’ÜLKEMİZDE ÇALIŞMA SAATLERİ ÇOK FAZLA!’’
Ülkemizdeki çalışma saatlerinin fazlalığına dikkat çekerek açıklamalarını sürdüren Ümit KARATAŞ; ‘’Haftalık ortalama çalışma saatinde ise Türkiye 34 ülke içinde ikinci sırada. OECD’nin 2020 yılı verilerine göre Türkiye’de istihdamdakiler haftalık ortalama 45,6 saat çalışıyor. Zirvedeki Kolombiya’da ise bu oran 47,6 saat iken OECD ortalaması 37. Haftalık ortalama çalışma saati diğer ülkelerde şöyle: İsrail 40,6; ABD ve Yunanistan 38,7; Fransa 36,5; İspanya 36,4; İngiltere 36,3; Almanya 34,3 ve son sıradaki Hollanda’da 29,5 saat.’’ Diye konuştu.