İzzet TUMAY- Elazığ Stratejik Araştırmalar Derneği Başkan Av. Murat Erdoğan, Hasar tespit raporlarına karşı itiraz edilecek davaların açılmasının iki tane temel şartının olduğunu, bunlardan birincisinin hak sahibi olmak, ikincisinin ise yıkım kararı olduğunu, eğer hak sahipliği kararı ve yıkım kararı vatandaşın elinde varsa o zaman ağır ve orta hasarlı binalara karşı raporun değiştirilmesi yönünde dava açılabileceğini söyledi.
Deprem bölgesi Elazığ’da hasar tespit raporu itirazları ve şartları ile bir çok önemli konuda TURAN’a konuşan Erdoğan, şunları söyledi: ‘’Elazığ Valiliği Deprem Hasar Tespiti itirazları ile ilgili sonuçları yayınladı. Akabinde bizlere çok sayıda telefon gelmeye başladı. Arayanların çoğunda ‘evim ağırdan hafif hasara döndü’, ‘itiraz etmiştim ağır hasarlıydı ancak yine hafif hasarda kaldı’ ya da ‘ben başvuru yapamadım bundan sonra dava açabilir miyim?’ şeklinde sorular var. Çünkü idare tarafından ‘artık bizim yapacak bir şeyimiz yok, gidip dava açabilirsiniz’ diye vatandaşa cevap veriyor.
Şimdi Afet Yasası’nın 13. Maddesi yine 4864 sayılı maddesine göre hasar tespitleriyle ilgili raporlara 30 gün içinde itiraz edilir. 30 gün içindeki itirazlardan sonra idare bu itirazları değerlendirerek kesin sonuçları açıklar.
DAVA AÇILMASININ 2 TANE TEMEL ŞARTI VAR
Hasar tespit raporlarına karşı itiraz edilecek davaların açılmasının iki tane temel şartı var. Birincisi hak sahibi olmak, ikincisi ise yıkım kararının olması. Eğer hak sahipliği kararı ve yıkım kararı vatandaşın elinde varsa o zaman ağır ve orta hasarlı binalara karşı raporun değiştirilmesi yönünde dava açabilirsiniz.
2 TEMEL ŞART YOKSA AÇILAN DAVA KESİNLİKLE REDDEDİLİR
Eğer bu ikisinden birisi yoksa açılacak olan dava kesin olarak reddedilecektir. Çünkü idare tek başına olan hasar tespit raporlarına karşı dava yolunun olmadığını söylüyor ve bu şekilde açılan davaları reddediyor. Gelelim ikinci kısma; evi hasarsız olan ya da hiç hasar almayan kişilerin dava açma yolu yoktur. Her ne kadar idare gidin dava açın diyorsa da hafif hasarlı ve hasarı olmayan ya da hiç raporu bulunmayan yerlere karşı dava açma yolu kapalıdır. Çünkü bunlar için ne hak sahipliği vardır ne de yıkım kararı vardır ve tek başına da rapora itiraz edilmez. Bundan sonra ki süreçte ağır ve orta hasarlı binalar hak sahipliği için müracaat etsinler, yıkım kararı gelecek onları takip etsinler. İşte o zaman dava açma olanakları doğacağı için dava açabilecekler.’’