İstanbul’da Süleymaniye’den, Harput’ta Sarahatun’a, Elazığ’da İzzetpaşa’ya kadar Türk-İslâm Sanatı’nın zarafetini taşıyan ince uzun taş minarelerimizin yerini, garip ve bodur Hindistan mimarisine minareler alıyor…
Elazığ’ın Olgunlar Mahallesi’nde bulunan Beyzade Camisi’nin minareleri kentte bulunan örme minarelerin aksine Hindistan modelini anımsatması dikkat çekiyor.
Aynı zamanda müştemilatında İl Müftülüğü’nün de bulunduğu caminin minareleri Elazığ’da bulunan örme minarelerin aksine Hindistan modelini anımsatıyor. Türk kültüründe görülmeyen minare şekli kentte bulunan örme minarelerin aksine değişik şekil ve rengiyle farklı bir kültürü anımsatıyor.
ÖRME MİNARELER UNUTULUYOR
Elazığ örme minareleri şehrimize ait bir değer, kültürel ve inanç sembolü haline gelmiş çok önemli lakin daha önce hiç değinilmemiş bir mimari eser. Minareler; Minare ustalığı, İslam mimarisinin önemli unsurlarından biri. Minareler, camilerin yanında yükselen ve genellikle ezan okumak için kullanılan ince ve yüksek kuleler. Bu yapıların tasarımı, yapımı ve süslemesi çok büyük bir ustalık gerektiriyor. Minareler, İslam mimarisinde 7. yüzyıldan itibaren görülmeye başlanırken, ilk dönemlerde basit kuleler olarak inşa edilen minareler, zamanla çeşitli coğrafyalarda farklı mimari tarzlar geliştirildi. Osmanlı, Selçuklu, Memlük, Fatımi gibi farklı İslam medeniyetleri, kendilerine özgü minare tipolojileri oluşturmuşlar.
ELAZIĞ’A ÖZGÜ MİNARE MİMARİSİ; ÖRME MİNARE
Minare sanatının bu kadar geliştiği İslam dünyasında Elazığ’a özgü minare mimarisi bulunuyor. Şehre ait bu minare yapım işini başlatan 70 yıldan fazla bir zamandır yaşatan ve halen devam ettiren aile, minareciler ailesi olarak da bilinen Elazığ merkeze bağlı Mürüdü köyünden Dayı ailesi. Başta, Ahmet Dayı olmak üzere, Mehmet Dayı, Ayhan Dayı ve daha aynı aileden birçok isim örme minare ustası.
Elazığ’a özgü bu minare şekli; taş işçiliğinin yüksek sanatı ile inşa ediliyor. Dayı ailesinin yaptığı minare yapımında taşlar beyaz taş kullanılıp, Elâzığ’ın milli rengi vişne (bordo) rengi ise beyaz taşların arasından bir simetri çizerek şerefe kısmına kadar uzanıyor. Estetik açıdan oldukça zarif görülen bu mimaride minarelerin boyu çok fazla yüksek oluyor. Elazığ’ın birçok köyünde Mürüdülü Dayı ailesinin yaptığı minareler yer alırken, sadece Elazığ ile sınırlı kalmayan Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz’in birçok bölgesinde Elazığ mimarisi örnekli minareler bulunuyor.
Kültürümüze özgü örme minare mimarisi varken son zamanlarda kentte Hindistan mimarisine benzeyen, Türk kültürü ile hiçbir şekilde bağdaşmayan minareler yükselmeye başladı. Özellikle Olgunlar mahallesinde bulunan Beyzade Camisi’nin minaresi kültürümüzde görülmeyen minare şekli olduğu görülürken, vatandaşlar bundan sonraki süreçte kendi inanç kültürümüze uygun minarelerin yükselmesi yönünde hem fikir. Şehrimizin bir değeri olan örme minare mimarisi ile ilgili bir çalışma konusu halen yapılmadığı belirlenirken, Fırat üniversitesi mimarlık ve inşaat mühendisliği bölümlerinde örme minare mimarisi değeri ile ilgili bir an önce bir çalışma yapılması ve bu mesleğin gelecek kuşaklara aktarılması için bir rapor ve çalışma gerçekleştirmesi yönünde kamuoyunda bir beklenti mevcut.