ÖZEL HABER

‘’AMAÇLANAN ‘BÜYÜK İSRAİL PROJESİ’DİR!’’

Elazığlı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI gazeteniz TURAN aracılığıyla önemli mesajlar verdi…

İzzet TUMAY - Gazze’de 200 gündür devam eden çatışmalar, İsrail ve İran arasındaki gerilimi günden güne büyütürken Ortadoğu'da kargaşa her geçen gün artıyor.

TURAN Gazetesi aracılığıyla Ortadoğu’daki son durumu değerlendiren Elazığlı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI, gerilimin İdlib’e sıçramaması gerektiğini belirterek İdlib’te oluşacak olası bir kargaşadan dolayı ''2 milyon insan göç etmeye zorlanır'' endişesiyle uyardı ve Gazze’yi boşaltmak isteyen Filistinlilere de seslenerek ''Türkiye’yi örnek alın ve vatanınızı asla terk etmeyin’’ diyerek çağrıda bulundu…

‘’AMAÇLANAN ‘BÜYÜK İSRAİL PROJESİ’DİR!’’
Gazze’de 200 gündür devam eden çatışmalar, İsrail ve İran arasındaki gerilimi günden güne büyütürken Ortadoğu'da kargaşa her geçen gün artıyor. İsrail, 1 Nisan’da Suriye’nin başkenti Şam’daki İran konsolosluğuna hava saldırısı düzenlemiş, bu saldırıda yedi İran Devrim Muhafızı mensubu ve altı Suriye vatandaşı ölmüştü. İran ise İsrail’i sert bir yanıt vermekle tehdit etmişti.  
Yaşanan gerilimle ilgili gazeteniz TURAN’a konuşan TÜRK Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (DEGS) Başkanı Elazığlı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat YAYCI, ‘’İran’ın İsrail’e saldırısı kime yaradı? İran saldırısı amacına ulaştı mı? İran’ın misillemesi yeterli mi? İran’ın İHA’lı saldırısı göstermelik mi?” Sorularına açıklık getirdi…  

‘’O KADAR İYİ BİR ALGI YÖNETİMİ YAPILDI Kİ!’’  

Oynanan tiyatronun Netanyahu’nun yerini biraz daha sağlamlaştırdığını belirten YAYCI, ‘’Yaşananlar İsrail’in ekmeğinin üzerine tereyağı ve bal sürme olayıdır’’ diyerek şunları söyledi: ‘’Amerika Birleşik Devletleri (ABD) zor durumda kalmaya başladı, gösteriler yapılmaya başlandı, İngiltere de yine aynı şekilde.  İsrail bir anda kalktı Şam da İsrail Büyükelçiliği’ni vurdu ve bir anda Gazze ikinci plana atıldı, bu arada Gazze’de güneye doğru sürülen Filistinliler bombalanmaya devam edildi ama onların sesini kimse duyamadı. Çünkü dünyanın dikkati İran- İsrail gerilimine odaklandı. O kadar güzel bir kamuoyu oluşturuldu ki; o kadar güzel bir algı yönetimi yapıldı ki dikkat edilirse İran; ‘biz buna meşru müdafaa hakkını kullanacağız, biz buna cevap vereceğiz’ dedi ve nasıl cevap verecek? Ne zaman ve ne ile cevap verecek? Nerede vuracak gibi konular ile günlerce kamuoyu meşgul edildi. Orta Doğu karışıyor gibi dünya ayağa kalktı ve hatta 3. Dünya Savaşı mı çıkıyor denildi.’’  

‘’İRAN’IN YAPTIĞI ŞOVDAN VE TİYATRODAN İBARET!’’ 

‘’Sonra davul zurna ile sağır sultan bile duyacak şekilde; İHA ve SİHA’ları kaldırıyoruz diyerek bunları da videoya alarak İRAN sosyal medyadan yayımladı. Allah aşkına ben bir askerim; böyle bir baskın tarzında bir harekât böyle bir misilleme harekâtı olur mu? Olamaz, bu komik bir şey! Bu bir tiyatro bu bir şovdur.’’  

‘’BU İŞLER İHA İLE SİHA İLE OLUR MU?’’ 

‘’Sonra en önemlisi İHA ile SİHA ile olur mu bu işler? Yani siz İHA ve SİHA’yı kaldırıyorsunuz, onun da fotoğraflarını çekiyorsunuz. İHA ve SİHA’nın zaten radara yakalanmama imkânı yok! Bunlar 6-9 saatte İsrail’e varacak denildi, biz de ‘senin balistik füzelerin vardı bunları niye atmıyorsun’ dedik. Bunun üzerine İran, ‘biz balistik füze de attık’ dedi. Peki hani nerede, attığına dair bir fotoğraf var mı? Ama bunu birisinin teyit etmesi lazım. İsrail, İran’ın balistik füze attığını kabul etti, peki atıldıysa bu füzeler nerede? Nereye gitti? Hangi şehri nereyi vurdu? Bakıldığında hiçbir yer yok ortada.’’  

‘’OLAN SADECE TANTANADIR, AMAÇ ‘BÜYÜK İSRAİL PROJESİ’DİR’’  

‘’Sonra dediler ki ‘bir Bedevî köyünde bir evi vurdu.’ O ki sizin böyle bir hedef belirleyen füzeniz vardı neden Bedevî bir köy evini vuruyorsun, neden Tel Aviv’i vurmuyorsun? Ortada bir zarar var mı, yok! Peki bu harekâtın sonunda ne oldu Allah aşkına. Ne oldu, sadece tantana oldu. Aslında bunun adı ‘Büyük İsrail Projesi’dir! Bunu net bir şekilde ifade etmeli ve burada amacın Büyük İsrail Projesi olduğunu altını çizerek belirtmemiz gerekmektedir. Bir de bunun bizleri kapsayan bir ismi var: Yeni Roma Projesi.’’

‘’SAYIN BAHÇELİ DE ‘BU BİR TİYATRODUR’ DEDİ’’  

‘’Bu konuda MHP Genel Başkanı sayın Dr. Devlet BAHÇELİ’nin çok güzel ve önemli bir tespiti oldu. Sayın BAHÇELİ dedi ki, ‘Bu bir tiyatrodur’. Yani hiçbir etki doğurtmayan bir şey olur mu? Bu olanların ardından İsrail’in etrafındaki destek arttı. Batı bu arada İsrail’e silah desteği yapma fırsatını yakaladı. Çünkü İsrail’in silahlandırılması lazımdı. Şu anda çok rahatlıkla İsrail’e lojistik sağlanıyor. Yani böyle bir şey olabilir mi?’’  

‘’İSRAİL İLE İRAN ARASINDA OYNANAN BİR ‘ORTA’ OYUNU’’ 

‘’Ondan sonra Netanyahu yerini biraz daha sağlamlaştırdı. Yaşananlar İsrail’in ekmeğinin üzerine tereyağı ve bal sürme olayıdır. ABD, ‘İsrail’in İran karşısında desteklenmesi lazım’ diye ortaya çıktı. Türkiye de görüyor bunun bir tiyatro oyunu olduğunu. İran ile İsrail arasında oynanan orta oyunu neticesinde tutacak bir taraf yok, bir orta oyunu var, en fazla söylenecek şey ‘itidalli olun’. Şimdi ülkemizi bu konuda taraf tutmaya zorluyorlar.’’

‘’ORTADOĞU’DA KAYIKÇI KAVGASI!’’ 

‘’13 Nisan’ı 14 Nisan’a bağlayan gece İran, 1 Nisan 2024’te İsrail’in Şam’daki İran Büyükelçiliğine saldırısına misilleme olarak, asker olarak bir türlü nasıl bir saldırı olduğunu anlamadığımız, saçma sapan bir saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu.’’ 

‘’SURİYE VE LÜBNAN'A SALDIRININ GEREKÇESİ OLACAK’’

‘’Bu saldırı komik. Biz askerler olarak güleriz böyle bir saldırıya. Bundan sonra ne olacağını söyleyeyim: İsrail, Hamas’ın İran tarafından desteklendiğini söyleyerek ve "İran bana saldırdı" diyerek İran destekli grupları bölgeden temizleme bahanesiyle yeni saldırılar başlatacak. ‘İran'a saldırmayacağız ama İran destekli grupları bölgeden arındıracağız’ diyecekler. İran-İsrail arasındaki sözde bu toz-duman havasında olan yine gariban Filistin halkına olacak. Bu ortamda İsrail, Gazze'deki işgali tamamlayacak. Lübnan'a girecek ve ‘Burada İran destekli gruplar var’ diyecek. Suriye'ye girecek ve ’Burada İran destekli gruplar var’ diyecek. Suriye genelindeki grupları temizlerken ABD'den ve ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'den yardım alacak. Böylece Suriye'deki PKK/YPG'nin, dolayısıyla ABD-İsrail'in etki alanı genişletilecek; PKK/YPG güneye doğru inecek; İsrail de Suriye güneyinden girerek kuzeye doğru ilerleyecek; iki koridor birleşecek ve İsrail, PKK/YPG eliyle Türkiye'ye komşu olacak.’’

‘’İRAN GÖREVİNİ YAPTI; SIRA ABD, İSRAİL VE PKK'DA…’’

‘’Bu projeye Rusya karşı çıkmıyor, aksine ABD ve İsrail'e sürekli alan açıyor. İran karşı çıkıyor mu? Tabii ki hayır. Dolayısıyla İran'ın son yaptıkları, Suriye ve Irak'ta ABD-İsrail'e alan açmaktır. Cambaza bak oyununda İran görevini yapmıştır; sıra ABD, İsrail ve onların enstrümanı olan PKK/YPG'ye gelmiştir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Türkiye bu süreçte sınırlarını güven altına almalıdır. Türkiye bu resmi görerek ne İran'ın ne de İsrail'in tarafında olmalıdır. Bunlar zaten birbiriyle danışıklı dövüş yapıyorlar. Biz denizciler buna 'kayıkçı kavgası' deriz. Aslında ortada bir kavga yoktur da kavga ediyormuş gibi görünürler. İran, ABD, İsrail ve Rusya ilişkisi bir tiyatrodan ibarettir. Bölgeyi beraber yönetme ve paylaşma tiyatrosudur. Onun için 'Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak' söylemleri çok gerçekçi değildir. Bu kayıkçı kavgasına inanmayın. Hedef Büyük İsrail projesidir. İsrail'in genişlemesinin önündeki en önemli engel ise Türkiye'dir. Bu kayıkçı kavgasına kanmamak gerekir. Bir sonraki hamlenin ABD, İsrail, PKK/YPG ve Rusya eliyle Suriye'nin İdlib kentinde sahneye konulması muhtemeldir.’’

‘’İDLİB’E DİKKAT!’’

‘’Önümüzdeki en büyük tehlike budur: ‘İdlib'de İran destekli gruplar var’ diyecekler ve buna DAEŞ’i de karıştırıp olaya Rusya'yı da dâhil edecekler. Rusya, Moskova'daki DAEŞ’in üstlendiği terör saldırısını bahane ederek İdlib'e saldırırsa 2 milyon kişi İdlib'den Türkiye sınırına akın eder. Yine bir sığınmacı kriziyle karşı karşıya kalırız. Türkiye zaten milyonlarca sığınmacı ile şişmiş, istiap haddinin onlarca kat üstüne çoktan çıkmıştır. Artık yeni bir sığınmacı akınını karşılamaya ne tahammülü ne de kapasitesi kalmıştır. Üstelik muhtemel sığınmacı akını hangi sınırlarımıza gelecektir? Güney yani deprem bölgesi sınırlarımıza! Bu sığınmacıların kabul edilmesi durumunda bölgede sosyal bir patlama olması işten bile değildir. Zira hala depremin yaraları açıktır. Evinden barkından olan vatandaşlarımız bu sığınmacıların kabul edilmesi durumunda devleti yönetenlere ‘siz ne yapıyorsunuz? Biz evsiz barksız iken siz vatandaş olmayan başkalarına nasıl kapıları açarsınız?’ demeyecek midir? İç siyasette ciddi tartışmalar yaşanmayacak mıdır? İşte siz karmaşa, kaos, kargaşa (3K) ortamı. Suriye’de yerinden olanların boşalttığı yerlerin de PKK/YPG tarafından doldurulması ve TERÖRİSTAN’ın genişlemesi ve bölgedeki askeri varlığımızın tehlikeye girmesi de cabası…”

‘’GAZZELİLER GAZZE’Yİ TERK ETMEMELİDİR!’’

‘’Bu arada “Gazze’deki Filistinlilere yazık oluyor, onları başka ülkelere taşıyalım ya da biz alalım” diyen varsa ya da olursa biliniz ki SİYONİZMİN ve BÜYÜK İSRAİL PROJESİNİN HİZMETKÂRIDIR! Türkiye içerisinde de ‘Filistinliler ölmesin çevre ülkeler onları alsın, biz de Filistinlileri alalım’ diyen varsa o İsrail'in istediğini yapıyor ve Filistinlilerin Gazze'yi boşaltmasını istiyor demektir. Bunlar kripto Siyonist ve Siyonistlerin aparatı FETÖCÜ'dür.’’

‘’TÜRK MİLLETİNİ ÖRNEK ALSINLAR!’’

‘’Türk Milleti asla ama asla vatanını ve namusunu sağ kaldığı müddetçe teslim etmez. Atalarımız kaçsaydı İstiklal Savaşı olur muydu? Bu cennet ülke bize kalır mıydı? Kıbrıs’ta Türkler kaçsaydı şimdi KKTC olur muydu? Azerbaycan-Ermenistan savaşında Azerbaycan’dan kaçıp gelen bir Azerbaycan Türkü gördünüz mü? Filistinliler de ne pahasına olursa olsun vatanlarını terk etmemelidir. Zira İsrail’in Gazze’yi ele geçirmesinin ve genişlemesinin önündeki en büyük engel Gazze’deki Filistinli Müslüman nüfustur. İsrail bu nedenle Gazze’nin boşaltılmasını istemektedir. Gazze asla boşaltılmamalıdır. Kimse vatanını terk etmemelidir.’’ Diye konuştu.