Elazığ’da kentsel dönüşüm ve yerinde dönüşüm sorunları aylardır çözüme kavuşamıyor. Depremlerden ağır hasar alan şehirde, geçtiğimiz günlerde Elazığ Valisi, milletvekilleri, belediye başkanı ve üniversite rektöründen oluşan bir heyet, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile görüştü. Ancak bu ziyaretin ardından herhangi bir açıklama yapılmaması, özellikle yerinde dönüşüm başta olmak üzere tüm sorunların çözülüp çözülmeyeceği konusunda belirsizliği artırdı. Riskli mahallelerde dönüşüm hâlâ başlamazken, halk acil adımlar bekliyor…
24 Ocak 2020 Sivrice ve 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden büyük yaralar alan Elazığ’da, kentsel dönüşüm ve yerinde dönüşüm sorunları aylardır çözülemiyor. Geçtiğimiz günlerde Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu, Elazığ Milletvekilleri, Belediye Başkanı ve Fırat Üniversitesi Rektörü’nden oluşan bir heyet, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti. Ancak bu ziyaretin ardından herhangi bir açıklama yapılmaması, şehirde derin bir sessizlik yarattı. Bu durum, yıllardır bekleyen sorunlara dair umutları azaltırken, belirsizliği daha da artırdı. Halk, sessizliğin ardında bir çözüm olup olmadığını sorguluyor.
UMUTSUZ BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Elazığ, depremin yarattığı ağır travmalara rağmen kentsel dönüşüm sürecinde ciddi bir ilerleme kaydedemedi. Şehir merkezinde yıkılan binaların yerinde yükselmesi beklenen modern yapılar hâlâ hayata geçirilmiş değil. Riskli bölgelerde oturan vatandaşlar, depreme dayanıklı yapılarda yaşamak isterken, yıkım sonrası atıl halde bırakılan yüzlerce arsa, adeta şehrin kalbinde bir yara gibi duruyor. Çarşı merkezinin hayalet kente dönüşmesi, esnafı ekonomik olarak zorlarken, kentte sosyal yaşamı da derinden etkiliyor. Halk, uzun zamandır verilen sözlerin bir türlü gerçeğe dönüşmemesinden şikayetçi.
BAKANLIK ZİYARETİ NEDEN SESSİZLİĞE GÖMÜLDÜ?
Heyetin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile gerçekleştirdiği görüşme, Elazığ’da umut yaratmıştı. Ancak bu görüşmeden sonra herhangi bir açıklama yapılmaması, halkın kafasında ciddi soru işaretleri oluşturdu. Yerinde dönüşüm modeli üzerinde herhangi bir somut adım atılıp atılmayacağına dair bir işaret verilmemesi, “Bu sessizlik bir çözümün göstergesi mi, yoksa bir çıkmazın işareti mi?” sorularını beraberinde getiriyor. Vatandaşlar, kendi mahallelerinde, komşularıyla birlikte yeniden inşa edilecek bir yaşam umuduyla bekliyor. Ancak bu süreçteki belirsizlik, hem güveni zedeliyor hem de mağduriyeti artırıyor.
GÖZ YUMULAN RİSKLER, BÜYÜYEN TEHLİKELER
Elazığ gibi deprem kuşağında yer alan bir şehirde, kentsel dönüşümün gecikmesi, sadece bugün değil, gelecekte yaşanabilecek olası büyük felaketlere de kapı aralıyor. Çevre illerde meydana gelebilecek yıkıcı bir deprem, Elazığ’ı doğrudan etkileme riski taşırken, şehrin altyapısı ve mevcut yapı stokunun bu tür bir afeti karşılamaktan çok uzak olduğu ortada. Yetkililerin bu tablo karşısında sessizliğe gömülmesi, büyük bir zafiyet olarak değerlendiriliyor. Her geçen gün gecikilen adımlar, şehrin kaderini daha kırılgan hale getiriyor.
FİZİKSEL YENİLENME YETMEZ, TOPLUMSAL DAYANIKLILIK ŞART
Elazığ, yalnızca binaların yenilenmesiyle değil, aynı zamanda toplumun deprem bilinciyle donatılmasıyla güvenli bir geleceğe hazırlanabilir. Afet eğitimlerinin yaygınlaştırılması, bilinçlendirme kampanyalarının artırılması ve hızlı müdahale kapasitesinin geliştirilmesi, şehrin direncini artırmak için atılması gereken adımların başında geliyor. Toplumun afetlere karşı hazırlıklı hale getirilmesi, hem can kayıplarını önleyecek hem de uzun vadede Elazığ’ı daha dayanıklı bir şehir haline getirecektir. Ancak şu anki sessizlik, bu tür adımların da henüz gündemde olmadığını düşündürüyor.
ZAMANA KARŞI YARIŞ: GELECEK RİSKLER KAPIDA
Elazığ’ın kaderi, alınacak kararlar ve atılacak adımlarla şekillenecek. Ancak yetkililerin sessiz kalmaya devam etmesi, bu süreci daha da karmaşık hale getiriyor. Kent, sadece kentsel dönüşüm projelerinin başlatılmasını değil, aynı zamanda yerinde dönüşüm modeliyle halkın beklentilerinin karşılanmasını bekliyor. Halkın taleplerine cevap verilmemesi, yalnızca güvensizliği artırmakla kalmıyor, aynı zamanda şehrin geleceğini de tehlikeye atıyor.
SONUÇ OLARAK…
Elazığ’ın kentsel dönüşüm ve yerinde dönüşüm sorunlarının çözümü, sadece fiziksel bir yenilenme değil, toplumsal bir yeniden yapılanma sürecidir. Bugün alınmayan kararlar, gelecekte geri dönülemez sonuçlara yol açabilir. Şehir, bu sessizliği bozacak cesur adımlara ihtiyaç duyuyor. Her geçen gün, hem şehrin hem de halkın geleceği adına daha büyük bir kayıp anlamına geliyor. Elazığ’ın kaderi, bu kritik süreçte sessizliği bozacak net bir yol haritasına bağlı. Beklemek artık bir seçenek değil; şehrin acil olarak harekete geçmesi gerekiyor.